Okuduğu hocalardan icâzet, diploma ve babasından hilâfet alan Ali Gâlib Vasfî Efendi, Nâzilli'de uzun seneler İslâm dîninin emir ve yasaklarını insanlara anlattı.
Onların dünyâda ve âhirette seâdete kavuşmaları için gayret etti. Kırk dört sene müftülük vazîfesinde bulunup İslâmiyetin hükümlerini insanlara bildirdi. Verdiği fetvâları önce Resûlullah efendimize mâneviyât âleminde arzedip, Peygamber efendimizden aldıkları müsâde ve emir üzerine verirlerdi.İlim, fazîlet ve güzel ahlâk sâhibi bir zât olan Ali Gâlib Vasfî Efendinin halîfelerinden Mehmed Dede, Hicaz'a gittiğinde Medîne-i münevvereye de gidip Peygamber efendimizin sallallahü aleyhi ve sellem kabr-i şerîfini ziyâret etti. Bu ziyâret esnâsında bir zât kendisinin Nâzilli'den geldiğini haber alınca, Ali Gâlib-i Vasfî'ye verilmek üzere bir mektup verdi. Mehmed Dede;"Azîzim o zât Nâzilli'den dışarı çıkmış bir kimse değildir. Siz onu nereden tanıyorsunuz? Onunla nerede görüşüp nasıl ahbâb oldunuz?" diye sordu. O zât;"Hazret-i Şeyh, yâni Ali Gâlib Vasfî Efendi ile haftada iki gece huzûr-ı saâdette bulunduğunu söyledi. Mehmed Dede Nâzilli'ye dönüşünde Ali Gâlib Vasfî Efendiye durumu bildirdi ve mektubu verdi. Vasfî Efendi gülümseyerek bu işin kendisinde sır olarak vefât edinceye kadar kalmasını istedi. Sır olarak kalan bu husus vefâtından sonra duyuldu.
Onların dünyâda ve âhirette seâdete kavuşmaları için gayret etti. Kırk dört sene müftülük vazîfesinde bulunup İslâmiyetin hükümlerini insanlara bildirdi. Verdiği fetvâları önce Resûlullah efendimize mâneviyât âleminde arzedip, Peygamber efendimizden aldıkları müsâde ve emir üzerine verirlerdi.İlim, fazîlet ve güzel ahlâk sâhibi bir zât olan Ali Gâlib Vasfî Efendinin halîfelerinden Mehmed Dede, Hicaz'a gittiğinde Medîne-i münevvereye de gidip Peygamber efendimizin sallallahü aleyhi ve sellem kabr-i şerîfini ziyâret etti. Bu ziyâret esnâsında bir zât kendisinin Nâzilli'den geldiğini haber alınca, Ali Gâlib-i Vasfî'ye verilmek üzere bir mektup verdi. Mehmed Dede;"Azîzim o zât Nâzilli'den dışarı çıkmış bir kimse değildir. Siz onu nereden tanıyorsunuz? Onunla nerede görüşüp nasıl ahbâb oldunuz?" diye sordu. O zât;"Hazret-i Şeyh, yâni Ali Gâlib Vasfî Efendi ile haftada iki gece huzûr-ı saâdette bulunduğunu söyledi. Mehmed Dede Nâzilli'ye dönüşünde Ali Gâlib Vasfî Efendiye durumu bildirdi ve mektubu verdi. Vasfî Efendi gülümseyerek bu işin kendisinde sır olarak vefât edinceye kadar kalmasını istedi. Sır olarak kalan bu husus vefâtından sonra duyuldu.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.