logo
19 MART 2024

Örtünme değil, soyunma siyasi simgedir

04.09.2004 00:00:00
Dünyada inancını ideolojik olarak kullanmayan bir insan varsa, o da Müslüman'dır. Çünkü Müslüman, inancını Allah için yaşar, yaşamak zorundadır.

Ve yaşarken de içine zerre nispetinde "kullar görsün" katkı maddesi katmaz. Yani riya yapmaz.

Riya'dan, şirke düşmekten korktuğu kadar korkar.

Çünkü peygamberi Hz. Muhamed (as):

"Karınca yürüyüşünden daha farkına varılmayacak kadar sessiz riya çeşidi vardır ve riya gizli şirktir" buyurdu da onun için.

Allah'tan başkasına ortak koşmaktan/şirke düşmekten korktuğu için de, siyasi simge imiş, tahrikmiş, teşvikmiş, krediymiş, ideolojikmiş... bu tip palavralara itibar etmez Müslüman inancını yaşarken.

Çünkü, o bilir ki, gayesi dışında yapılacak bir ibadet, sadece külfetten ve zahmetten ibarettir.

Diğer adıyla ahmaklıktır o.

Öyle ya, size hiçbir faydası olmayacak bir şey için zahmet çekmek, yorulmak, aç kalmak, kan ter içinde kalmak, para harcamak... olsa olsa ahmaklıktır, en ehven tabirle.

Tarih boyu bu inceliği hayatına düstur edinmiş ecdadımız, insanlara ve milletlere, "Allah rızası" dışında bir yol veya üslup ile yaklaşmamıştır.

Hiç kimsenin kınamasına da aldırış etmemiştir.

Her ne kadar, bu inceliğe sahip olmayanlar, işin nezaket ve nezafetini kavrayamayanlar bu anlayışı istismar etmiş, ya da yanlış yorumlama ucuzluğuna sonradan kalkışmış olsa da.

"Osmanlı şu milleti o gün kökünden imha etseydi başımıza bunlar gelmezdi" ucuz laflarını duymuşsunuzdur.

Ecdadımız bunu yapamazdı, çünkü inandığı ve i'lası/yücelmesi için seferber olduğu dini ona bunu emretmiyordu.

Dinin önüne geçmek de dindarlık değildir.

Tarihte, dini kurtarmak iddiasıyla, dinin asla ve kat'a müsaade etmediği yollara müracaat edenler, hiç de rahmetle anılmadı, anılmıyor.

Mesela, insanlık tarihinin en mazlumlarından Hallac-ı Mansur bu anlayışa kurban giden nicelerden sadece biridir.

Ona, Allah'ın bile ruhsat vermediği cezaları uygulayan dönemin "şeyhu'l İslam'ı" bu vahşeti İslam'ı kurtarmak için(!) yapmıştı.

Oysa asıl sebep hasetti.

Müslümanların ömrü, nahak yere kendilerine atılan iftiraları savuşturmak, yapılan ithamları cevaplandırmakla geçti.

Bir aklı evvel kalktı, Müslüman şudur dedi, bir asır Müslüman'ın/İslam'ın bu olmadığını ispat için feda edildi.

Bu iddialardan biri de "başörtüsüdür."

Baş örtmek Allah'ın Kur'an'da emridir.

Yani farzdır.

Bunun en büyük delillerinden biri; tesettür ayetleri indikten sonra Hz. Peygamber (as) hanımlarının evden dışarı çıkmamalarıdır.

Bir başka delil ise şudur.

Müslümanlar yaklaşık 1400 senedir "mütesettirdir" yani örtüktür.

Yani başörtüsü kullanırlar.

Son on senedir başörtüsü "teferruat" oldu, dindeki yeri tartışılır hale geldi.

Şimdi siz düşünün, 1390 senedir Müslümanların, hiçbir tavizi vermeden, bir namus ve inanç meselesi gibi yapageldiği "başörtüsü", birden var mı yok mu tartışmasına kurban gidiyor. Onun yerine de geçmişi on yıllık olan, "iş bu rivayet yeni çıktı" kabilinden bir anlayış, "örtmeme" yerleştirilmeye çalışılıyor.

Dünyada böylesi bir çelişki, böylesi bir kasıt, böylesi bir saçmalık yoktur.

Bu, geçmişi on yıla dayanan yanlış anlayışı topluma kabul ettirmek için de, özel besili;

kimi kel,

kimi fodul,

kimi şaşı teologlar görevlendirildi.

Aynen Hallacı Mansur'u şehit eden sapık anlayış sahipleri gibi, yaptıklarını "İslam'ı her türlü hurafeden kurtarmak" için yapıyorlar, en büyük hurafe asıl kendileri olduğunu saklı tutarak.

Bir de karşı taraf var. Onlar da bu kel-fodul-şaşı troykasından aldıkları ilhamla şunu iddia ediyorlar.

"Başörtüsü/örtünmek" siyasi bir simgedir.

Yalan, vallahi yalan.

Yukarıda sebeplerini saydım; Hiçbir Müslüman Allah rızası dışında bir gaye için başını örtmez, namaz kılmaz, oruç tutmaz, hacca gitmez, zekat vermez...

Bunun aksine; bugün çıplaklık ve müstehcenlik bir siyasi simgedir.

Bunda zerre kadar şüpheniz olmasın.

Müstehcenliği dünyaya bir takım "dinsel" kurumların servis ettiğini batılılar da kabul ediyor, kabul etmekle kalmıyor, belgeliyor da.

İslam dininin içini dışına getiren şu meşhur "diyalog" yalanı da hep şu üç başlık için yapılmadı mı?;

Müstehcenlik,

Uyuşturucu,

Ve ateizm...

İlginç değil mi?

"Diyalog" geliştikçe bu üç başlık da habire diyaloga paralel gelişiyor, genişliyor, olgunlaşıyor, yayılıyor.

Batı her gün ateizme kayıyor göktaşı hızında.

Ahmet Şahin farkında olmasa da(!).

Tekrar tekrar söylemekte hiçbir sakınca yok; Başörtüsü değil, açılıp saçılma, müstehcenlik, porno siyasî simgedir.

İnancını yayma uğruna bir kılını bile göstermesine dinin izin vermediği kadın ve onun karşısında, ideolojisi için bedenini kullananlar.

Şu veya bu sebeple başını örtemeyen hanım kardeşlerimiz, tıpkı namaz kılmak isteyip de kılamamanın sıkıntısını çeken kardeşlerimiz gibidir, mazurdur ve bu anlattığım konuyla hiçbir ilgileri yoktur, biline.
 
Müslim Karabacak / diğer yazıları
İhracat azalıyor, ithalat katlanıyor
Sorun derinleşiyor, atölyeler kapanıyor
'Önce Atamızdan sonra Türk halkından özür dilesin'
Aytekin Şef'ten AKP'li başkana çağrı
Bir ayda 145 bin 480 emekli maaşı harcandı
Emekliye cefa, Saray'a sefa!
Rıza göstereceği tek 'darbeyi' açıkladı
'Ben o darbeye teslim olurum'
'Kazanamazsam geleceğimi düşünmem gerekir'
TİP'in Zan kararının perde arkası
MOSSAD Başkanı ve HAMAS lideri masada
Esir takası müzakereleri başladı
Filistinlilerin arazisine mahkeme el koydu
Gasp devam ediyor
Para sayılan ofisin sahibi avukatın ifadesi
'3 saat boyunca para getirdiler'
İsrail'den Refah'ta yeni katliam
En az 14 Filistinli öldürüldü
Rize'de il müdürünü görevden aldı
Erdoğan'dan yeni atamalar
Süleymaniye hatadan dönmeli
İstikrarı hakim kılmakta kararlıyız
8 yılda çıkan yerli sermaye 600 milyar dolar
Parası olan kaçırıyor, olmayan kaçıyor
Kaftancıoğlu da ifadeye çağrıldı
İki şüphelinin ifadesi ortaya çıktı
Erdoğan 4. Kolordu Komutanlığı'nda konuştu
Irak ve Suriye mesajı
Utan dünya!
Bombalardan kurtulanlar açlıktan ölüyor
İhracat azalıyor, ithalat katlanıyor
Sorun derinleşiyor, atölyeler kapanıyor
'Önce Atamızdan sonra Türk halkından özür dilesin'
Aytekin Şef'ten AKP'li başkana çağrı
Bir ayda 145 bin 480 emekli maaşı harcandı
Emekliye cefa, Saray'a sefa!
Rıza göstereceği tek 'darbeyi' açıkladı
'Ben o darbeye teslim olurum'
'Kazanamazsam geleceğimi düşünmem gerekir'
TİP'in Zan kararının perde arkası
MOSSAD Başkanı ve HAMAS lideri masada
Esir takası müzakereleri başladı
Filistinlilerin arazisine mahkeme el koydu
Gasp devam ediyor
Para sayılan ofisin sahibi avukatın ifadesi
'3 saat boyunca para getirdiler'
İsrail'den Refah'ta yeni katliam
En az 14 Filistinli öldürüldü
Rize'de il müdürünü görevden aldı
Erdoğan'dan yeni atamalar
Süleymaniye hatadan dönmeli
İstikrarı hakim kılmakta kararlıyız
8 yılda çıkan yerli sermaye 600 milyar dolar
Parası olan kaçırıyor, olmayan kaçıyor
Kaftancıoğlu da ifadeye çağrıldı
İki şüphelinin ifadesi ortaya çıktı
Erdoğan 4. Kolordu Komutanlığı'nda konuştu
Irak ve Suriye mesajı
Utan dünya!
Bombalardan kurtulanlar açlıktan ölüyor
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.