logo
29 MART 2024

Örtünme değil, soyunma siyasi simgedir

04.09.2004 00:00:00
Dünyada inancını ideolojik olarak kullanmayan bir insan varsa, o da Müslüman'dır. Çünkü Müslüman, inancını Allah için yaşar, yaşamak zorundadır.

Ve yaşarken de içine zerre nispetinde "kullar görsün" katkı maddesi katmaz. Yani riya yapmaz.

Riya'dan, şirke düşmekten korktuğu kadar korkar.

Çünkü peygamberi Hz. Muhamed (as):

"Karınca yürüyüşünden daha farkına varılmayacak kadar sessiz riya çeşidi vardır ve riya gizli şirktir" buyurdu da onun için.

Allah'tan başkasına ortak koşmaktan/şirke düşmekten korktuğu için de, siyasi simge imiş, tahrikmiş, teşvikmiş, krediymiş, ideolojikmiş... bu tip palavralara itibar etmez Müslüman inancını yaşarken.

Çünkü, o bilir ki, gayesi dışında yapılacak bir ibadet, sadece külfetten ve zahmetten ibarettir.

Diğer adıyla ahmaklıktır o.

Öyle ya, size hiçbir faydası olmayacak bir şey için zahmet çekmek, yorulmak, aç kalmak, kan ter içinde kalmak, para harcamak... olsa olsa ahmaklıktır, en ehven tabirle.

Tarih boyu bu inceliği hayatına düstur edinmiş ecdadımız, insanlara ve milletlere, "Allah rızası" dışında bir yol veya üslup ile yaklaşmamıştır.

Hiç kimsenin kınamasına da aldırış etmemiştir.

Her ne kadar, bu inceliğe sahip olmayanlar, işin nezaket ve nezafetini kavrayamayanlar bu anlayışı istismar etmiş, ya da yanlış yorumlama ucuzluğuna sonradan kalkışmış olsa da.

"Osmanlı şu milleti o gün kökünden imha etseydi başımıza bunlar gelmezdi" ucuz laflarını duymuşsunuzdur.

Ecdadımız bunu yapamazdı, çünkü inandığı ve i'lası/yücelmesi için seferber olduğu dini ona bunu emretmiyordu.

Dinin önüne geçmek de dindarlık değildir.

Tarihte, dini kurtarmak iddiasıyla, dinin asla ve kat'a müsaade etmediği yollara müracaat edenler, hiç de rahmetle anılmadı, anılmıyor.

Mesela, insanlık tarihinin en mazlumlarından Hallac-ı Mansur bu anlayışa kurban giden nicelerden sadece biridir.

Ona, Allah'ın bile ruhsat vermediği cezaları uygulayan dönemin "şeyhu'l İslam'ı" bu vahşeti İslam'ı kurtarmak için(!) yapmıştı.

Oysa asıl sebep hasetti.

Müslümanların ömrü, nahak yere kendilerine atılan iftiraları savuşturmak, yapılan ithamları cevaplandırmakla geçti.

Bir aklı evvel kalktı, Müslüman şudur dedi, bir asır Müslüman'ın/İslam'ın bu olmadığını ispat için feda edildi.

Bu iddialardan biri de "başörtüsüdür."

Baş örtmek Allah'ın Kur'an'da emridir.

Yani farzdır.

Bunun en büyük delillerinden biri; tesettür ayetleri indikten sonra Hz. Peygamber (as) hanımlarının evden dışarı çıkmamalarıdır.

Bir başka delil ise şudur.

Müslümanlar yaklaşık 1400 senedir "mütesettirdir" yani örtüktür.

Yani başörtüsü kullanırlar.

Son on senedir başörtüsü "teferruat" oldu, dindeki yeri tartışılır hale geldi.

Şimdi siz düşünün, 1390 senedir Müslümanların, hiçbir tavizi vermeden, bir namus ve inanç meselesi gibi yapageldiği "başörtüsü", birden var mı yok mu tartışmasına kurban gidiyor. Onun yerine de geçmişi on yıllık olan, "iş bu rivayet yeni çıktı" kabilinden bir anlayış, "örtmeme" yerleştirilmeye çalışılıyor.

Dünyada böylesi bir çelişki, böylesi bir kasıt, böylesi bir saçmalık yoktur.

Bu, geçmişi on yıla dayanan yanlış anlayışı topluma kabul ettirmek için de, özel besili;

kimi kel,

kimi fodul,

kimi şaşı teologlar görevlendirildi.

Aynen Hallacı Mansur'u şehit eden sapık anlayış sahipleri gibi, yaptıklarını "İslam'ı her türlü hurafeden kurtarmak" için yapıyorlar, en büyük hurafe asıl kendileri olduğunu saklı tutarak.

Bir de karşı taraf var. Onlar da bu kel-fodul-şaşı troykasından aldıkları ilhamla şunu iddia ediyorlar.

"Başörtüsü/örtünmek" siyasi bir simgedir.

Yalan, vallahi yalan.

Yukarıda sebeplerini saydım; Hiçbir Müslüman Allah rızası dışında bir gaye için başını örtmez, namaz kılmaz, oruç tutmaz, hacca gitmez, zekat vermez...

Bunun aksine; bugün çıplaklık ve müstehcenlik bir siyasi simgedir.

Bunda zerre kadar şüpheniz olmasın.

Müstehcenliği dünyaya bir takım "dinsel" kurumların servis ettiğini batılılar da kabul ediyor, kabul etmekle kalmıyor, belgeliyor da.

İslam dininin içini dışına getiren şu meşhur "diyalog" yalanı da hep şu üç başlık için yapılmadı mı?;

Müstehcenlik,

Uyuşturucu,

Ve ateizm...

İlginç değil mi?

"Diyalog" geliştikçe bu üç başlık da habire diyaloga paralel gelişiyor, genişliyor, olgunlaşıyor, yayılıyor.

Batı her gün ateizme kayıyor göktaşı hızında.

Ahmet Şahin farkında olmasa da(!).

Tekrar tekrar söylemekte hiçbir sakınca yok; Başörtüsü değil, açılıp saçılma, müstehcenlik, porno siyasî simgedir.

İnancını yayma uğruna bir kılını bile göstermesine dinin izin vermediği kadın ve onun karşısında, ideolojisi için bedenini kullananlar.

Şu veya bu sebeple başını örtemeyen hanım kardeşlerimiz, tıpkı namaz kılmak isteyip de kılamamanın sıkıntısını çeken kardeşlerimiz gibidir, mazurdur ve bu anlattığım konuyla hiçbir ilgileri yoktur, biline.
 
Müslim Karabacak / diğer yazıları
Patlamanın ardından yangın çıktı
Villanın bodrumunda ceset bulundu
AKP'li başkan 2 bin lira için halkı sıraya dizdi
Paralar seçimden sonra yatacak!
İsrail bu kez Suriye'ye saldırdı
38 kişi hayatını kaybetti
Seçil Erzan davasında önemli gelişme
Belgedeki imza sahte çıktı
Otomobilini park edip dilenmeye gitti
Yaşı daha da şaşırttı
Seçim zoruyla çevreci oldu
'Gündemimizde yok'
Atatürk’ün hazırlattığı hutbeler
Namazın hikmeti
2 suç örgütü lideri daha İstanbul'da yakalandı
Kırmızı bültenle aranıyorlardı
Müzakereler katliama zaman kazandırmak için
Takas önerisini Netanyahu reddetti
3 büyük takım taraftarı iftarda buluştu
'Futbol sahada, dostluk her yerde'
Oy sayımı iftar saatine denk geliyor
YSK 'iftar' konusunda karar verdi
'İBB adayını çek' teklifine yanıt verdi
AKP'ye 3 şartını açıkladı
AKP'den bir seçim klasiği
Seçime 3 gün kala gaz bulundu!
Patlamanın ardından yangın çıktı
Villanın bodrumunda ceset bulundu
AKP'li başkan 2 bin lira için halkı sıraya dizdi
Paralar seçimden sonra yatacak!
İsrail bu kez Suriye'ye saldırdı
38 kişi hayatını kaybetti
Seçil Erzan davasında önemli gelişme
Belgedeki imza sahte çıktı
Otomobilini park edip dilenmeye gitti
Yaşı daha da şaşırttı
Seçim zoruyla çevreci oldu
'Gündemimizde yok'
Atatürk’ün hazırlattığı hutbeler
Namazın hikmeti
2 suç örgütü lideri daha İstanbul'da yakalandı
Kırmızı bültenle aranıyorlardı
Müzakereler katliama zaman kazandırmak için
Takas önerisini Netanyahu reddetti
3 büyük takım taraftarı iftarda buluştu
'Futbol sahada, dostluk her yerde'
Oy sayımı iftar saatine denk geliyor
YSK 'iftar' konusunda karar verdi
'İBB adayını çek' teklifine yanıt verdi
AKP'ye 3 şartını açıkladı
AKP'den bir seçim klasiği
Seçime 3 gün kala gaz bulundu!
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.