Öz-el-leş-tir'me

Yiyin "EFENDİ'LER" yiyin, bu han-ı iştiha sizin.Tıksırıncaya, çatlayıncaya, patlayıncaya kadar yiyin.Satın anasını satayım, ne bulursanız satın!.. Değerli okuyucularım bu zevata ancak sokak ağzı ile hitap edilirse belki anlayabilirler.Görülüyor ki; iktidar etmekle görevlendirilen bu pek muhterem efendi-yi kebir zümresi, maalesef sağduyuya sırtlarını dönmüş, doğruya kulaklarını tıkamış, felaketlere gözlerini kapamış, ne bulursa satıp gavuristan parasına çevirmekle meşgullerdir. Müthiş bir hızla çalışıyorlar... Haksızlık da etmeyelim doğrusu, çok işler de yapmadılar değil hani! Bir kere işsizliği müthiş arttırdılar. İktidar oldukları günden beri, ülkemizin borcuda dağlar kadar arttı. Ee ne diyordu bir bilenimiz, "borç yiğidin kamçısıdır". Şimdi yiğit değil mi bu çocuklar ama... Üstelik bir büyük zenaatkarımız da; Kırkpınar ağalığına soyunmadı mı? Ağalık artık parayla değil mi? Ağa biraz cins-i latif olsa ne zararı var. Tabuları yıkmak işte buna denir. Üstelik kapkaç gibi, bir çok meslek kolunun doğmasını sağlayıp gençlerimize yeni iş sahaları açmadılar mı? İnsan hakları, demokrasi, hürriyet yolunda çok mesafe katetmediler mi? Bu nurlu yolda ilerlerken, bakmayın marjinal, vatansever, bayrak millet, din iman diyenlere siz. Bu çocuklar vallahi, hepsi de okumuş çocuklar. Derslerine iyi çalıştılar. Batının ne istediğini de, doğrusu iyi biliyorlar. En doğrusu "VERİP KURTULMAK" değil mi canım? Ne o öyle; bağımsızlık, egemenlik, megemenlik lafları.. Globalizmin  nuru dururken, bu gerici söylemlerde neyin nesi?... Ama bu çocukların, çok işleri  var, çook... Bu ülkede öyle vatansever falan olmamalı ki; bak o zaman nasıl BİZANS OLUNUYOR, ya da ENDÜLÜS'ün kaderi paylaşılıyor. Değil mi ya ama. Böylece batıyla da ne güzel bütünleşiverirdik... Türk adı silinecekmiş, Protestan Müslüman olunacakmış... Bunların neresi kötü. Ama bu gerici takıma nasıl anlatırsın ki bunları. Bak Avrupa nerelere geldi azizim, erkek erkekle evlenecek kadar medeni artık. Adamların din adamları, papazları birbiriyle evlenip mutlu yuvalar kuruyorlar. Birde bizim din adamlarımıza bak!.. Batan geminin malları bunlar...Yahu siz ne yaptığınızı zannediyorsunuz? Milletin malını, cumhuriyetin kalelerini, ecdadımın yadigarını kime sordunuz da haraç mezat, "batan geminin malları bunlar, sudan ucuz, kapanın elinde kalıyor" mantığı ile satma cesaretini kendinizde bula biliyorsunuz. Pes doğrusu a efendiler, kimin malını, kime satıyorsunuz? Sahi bu yetkiyi kimden aldın arkadaş diye, sormazlar mı adama? Arkandaki halk desteği, toplam nüfusun yüzde otuz dördü. Üstelik bu oran, şimdiler de yüzde onlar seviyesinin altında... Artık sizin "minareleri süngü yapma, Taksime cami yaptırma, Ayasofyayı ibadete açma, Kur'an kursu, imam hatip,"gelenekçi-yenilikçi", YÖK kanunu, bu ve buna benzer, takiyyelerinize de, kimse itibar etmiyor. Başörtüsü konusunda, sayın Emin Şirin'in de ifade ettiği gibi, zaten Tayyip beyin cezasını kaldıran anayasa değişikliği oylaması öncesi, söz verdiğiniz bilinmektedir. Başbakanlığa karşılık başörtüsü. İyi alışveriş doğrusu. Ee şimdi bu konuda, millete ne söyleyebilirsiniz ki? AB masalınızda pek hazin bir şekilde ve de çok dramatik olarak bitti. Peki ne yapmayı düşünüyorsunuz şimdi? Hala bu millete AB masalları anlatacak mısınız? Zaten bütün yalvar yakar hal-i pür melalinize rağmen, havarileri sembol kabul eden, oniki yıldız ihtiva eden, mavi renkli AB bayraklarıyla, "PAYITAHT-I ANGARA"nın her köşesini donatmanız size ne kazandırdı ki? Bu işin olur tarafı olmadığını, ta en başından bilmiyor muidiniz. Peki öyleyse neden bu hilkat, bu zaruret? Eee, neylersiniz tabii ki; emir büyük yerden arkadaş... Üstelik bu ülkede, iktidar olmak nasıl mümkün olabilir ki? Tabi muktedir olamayan, milli egemenliğin devrinden tutun da, aklınıza ne gelirse, sulandırılmış ilkeler manzumesi olmaya mahkum bir anlayışı benimsemek, bila kaydı hukuku ile icra-i devlet eden bir iktidar olmayı hazmedebilirseniz, mümkündür...Sümerbank'a ne oldu?Kısaca diyebiliriz ki, haraç mezat satılan bu kaleler, şehit kanı ganimi servet-i ala'larımızdır. Bu özelleştirme dediğiniz satış macerası, ileride telafisi na-mümkün felaketlere sürüklenmemize sebep olacaktır. Söyler misiniz; Sümerbank nerede? Peki satışa dayanak olarak, ortaya koyduğunuz sebeb-i mazeretiniz olan; "Sümerbank artık devlete yük olmayacak" söyleminize ne oldu. Sümerbank'ın o muhteşem mal varlığı, haramzadeler tarafından yağmalanmasına rağmen, hala milletimiz bu yükü taşımıyor mu? Tabiri caizse, Sümerbank esas satıldıktan sonra, milletin sırtına yük olmadı mı?Mantığınız çok ama çok yanlıştır, bütün düzenimizi tahrip etmektesiniz. Tahrip edilen sadece Cumhuriyet Türkiye'sinin düzeni değildir. Bütün geçmişimiz "olmak ya da olmamak"la karşı karşıyadır. Diyeceksiniz ki Sümerbank'ı biz mi sattık!.. Ne fark eder ki; siz bu milleti felakete sürükleyen idare-i mahsusanın, devamı olan son  halkasınız.Kopenhag kriterlerinden tutun da, uyum paketleri, gümrük birliği, IMF ve dünya bankası ile yapılan anlaşmalar, telekom, şeker, tahkim ve daha bir sürü dışarıdan dayatılan sözde yasaları, çıkaran zihniyetin devamısınız. AB kapısında beyhude beklemek ve her söylediklerini emir telakki etmekle, bu millete ne büyük kötülük yaptığınızın, bilmem farkında mısınız. Kıbrıs'ta, Ege'de, Irak'ta, Asya'da uyguladığımız geleneksel milli politikalar, sayenizde itlaf edilmedi mi?PKK konusunda dünün çakalı, Talabani'den yardım isteyen zihniyete söylenecek söz ne olabilir ki? Ama içimizde yine de, bir umut var. Belki EFENDİLER bu gaflet uykusundan uyanırlarda mazinin şanlı yadı hatırlarına gelir diye...