Kütahya bugünlerde ismini siyanür tehlikesiyle duyuruyor.Malum, Kütahya'daki ETİ Gümüş A.Ş.'ye ait gümüş madeni tesisinde yer alan, yüzölçümü 110 hektar olan ve 25 milyon ton kapasiteli atık barajının setlerinden birinin çökmesi sonucu, bölgede siyanürlü atığın çevreye yayılma riski ortaya çıktı.Konunun uzmanları tarafından yapılan açıklamalarda, Siyanür konsantrasyonu yaklaşık 1000 mg/L olan atığın çevreye yayılması durumunda bölgenin ve havzanın ciddi çevresel kirlilik ile karşı karşıya kalacağı ve bunun sonucunda halk sağlığının ciddi bir şekilde tehlike altına gireceği ifade edildi.ETİ Gümüş AŞ, 24 yıldır faaliyette bulunuyor ama özelleştirilene kadar çevreye herhangi bir zararı olmadı. 2004 yılında blok halde satılmasından sonra gerekli önlemler alınmadan kar amaçlı olarak üretim kapasitesi artırıldı ve atık barajlarında yük yoğunluğu arttı. Baraj setleri bu yoğun yükü kaldıramayınca çökme yaşandı ve siyanürlü atıkların çevreye yayılma riski gündeme geldi.Konuyla yakından ilgilenen Çevre Mühendisleri Odası tehlikenin boyutlarını gözler önüne serdi. Yapılan açıklamada, atık havuzunun yıkılması halinde Köprüören, Kızılcakaya, Yoncalı ve Örenköy tamamen siyanürlü atık altında kalacağı, binlerce insanın hayatını kaybedeceği uyarısında bulunuldu. Açıklamaya göre, köylerin içme sularına şu anda bile siyanür karıştığı şüphesi var. Daha da kötüsü atık barajının taşması halinde siyanürlü atık su, Porsuk Çayı ile önce Eskişehir'de Sakarya Nehrine ve sonrada Karadeniz'e ulaşacak olması.Tam bir çevre felaketi yaşanabilir.Bu noktada özelleştirme mantığına biraz değinmekte fayda var.Eğer ETİ Gümüş AŞ, devletin kuruluşu olmaya devam etseydi, böyle bir felakete asla izin verilmezdi. Ama özel şirketler için yerli de olsa yabancı da olsa önemli olan yapacağı kardır."Devlet fabrikatör değildir, tüccar değildir" mantığıyla bütün kamu kuruluşlarını haraç mezat satmaya kalkan siyasiler, fiili olarak da "devlet denetlemeci de değildir" mantığını uygulamaktadır. En azından Kütahya'da bunu gördük.Ülkemizin geleceği için önemli olan eğitim sisteminin ÖSYM'de yaşanan skandallarla nasıl siyasete kurban edildiğini gördük; maalesef Kütahya'da yaşanan siyanür tehlikesiyle de insanlarımızın sağlığı ve çevre siyasete kurban edilmektedir.Konunun uzmanları tarafından siyanür tehlikesiyle alakalı defalarca rapor açıklanmasına rağmen meseleyi çözmesi gereken siyasiler "biz herhangi bir tehlike görmüyoruz" açıklamaları yaparak tehlikeyi sümenaltı etmeye çalışmışlardır.Mesele açıktır, yaklaşan seçimler öncesi böyle bir tehlikenin varlığını kabullenmek, iktidarda bulunduğu her dönemde ülkenin neyi var neyi yok pazarlanmasını amaç edinen siyasilerimizi oldukça zor duruma sokacaktır.Zaten şifre skandalları da bu amaçla sümenaltı edilmedi mi?Siyasiler neyi amaçlıyorlarsa amaçlasınlar, YGS'de mağdur olan milyonlarca öğrenci ve veli sonuçtan tatmin olmamıştır. Aynen bu konuda olduğu gibi Kütahya'da tehlikeyi bilffil yaşayan Kütahya halkı ve ekranlarda bu manzarayı seyredip öğrenenler siyasilerin yaptığı açıklamalardan asla tatmin olmadılar.Ve siyasilerin açıklamalarından tatmin olmayan seçmenin tatminsizliği mutlaka sandığa yansıyacaktır.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Murat Çabas / diğer yazıları
- Suçlar, 10. Yargı Paketi ile önlenebilir mi? / 05.06.2025
- Mücadele enflasyonla mı, vatandaşla mı? / 04.06.2025
- “Cezasızlık algısı” iktidara yakın olanlarda var! / 03.06.2025
- Yüksek faizle üretim ekonomisi olmaz, işsizlik azalmaz! / 31.05.2025
- ‘Anayasanın hangi maddesi?’ dendiğinde İmralı’dan ses geliyor / 30.05.2025
- Siyasetin gündemi farklı, milletin gündemi farklı... / 29.05.2025
- Dedeağaç’taki NATO tatbikatı, milli güvenlik sorunu / 28.05.2025
- BOP’a göre demokrasi, ‘parçalamak’ demek / 27.05.2025
- Suriye aynasında Türkiye’yi görebilmek! / 24.05.2025
- Milyonlarca gencimiz boşta geziyor / 21.05.2025
- Mücadele enflasyonla mı, vatandaşla mı? / 04.06.2025
- “Cezasızlık algısı” iktidara yakın olanlarda var! / 03.06.2025
- Yüksek faizle üretim ekonomisi olmaz, işsizlik azalmaz! / 31.05.2025
- ‘Anayasanın hangi maddesi?’ dendiğinde İmralı’dan ses geliyor / 30.05.2025
- Siyasetin gündemi farklı, milletin gündemi farklı... / 29.05.2025
- Dedeağaç’taki NATO tatbikatı, milli güvenlik sorunu / 28.05.2025
- BOP’a göre demokrasi, ‘parçalamak’ demek / 27.05.2025
- Suriye aynasında Türkiye’yi görebilmek! / 24.05.2025
- Milyonlarca gencimiz boşta geziyor / 21.05.2025