Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın 2005 yılında Diyarbakır'da yaptığı konuşma ve daha sonra AKP hükümetinin başlattığı açılım adımları, bugün teröristlerin Güneydoğu'da şehirleri savaş alanına çevirmelerinin zeminini oluşturdu.
Türkiye'nin getirildiği noktada terör örgütü şehirleri terörize ederken hükümet sorunu çözmeye çalışıyor gibi görünüyor.
Düne kadar aynı masada oturan AKP ile terör örgütü bugün nasıl oldu da böyle ters düştü?
Terör örgütünü istediği hangi tavize AKP hayır dedi?
Hiçbirine?
O zaman şimdi yaşadıklarımıza ne demeli?
İyi polis, kötü polis oyunu mu? Yoksa başka bir şey mi?
Adına siz ne derseniz deyin, benim bu yaşananlara koyacağım ad, 'Büyük İsrail koalisyonudur.'
Bu gerçeği bir konuşmalarında Bağımsız Türkiye Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş, "Oynanan oyun Büyük Ortadoğu Projesi adı altında Büyük İsrail devletini kurmaktır. Bunu göremeyen hiç kimse Türkiye'nin içine sokulduğu durumu çözemez" demişti.
Geçen Cumartesi gecesi canlı yayınlanan 2015 Yılı Değerlendirme programında ise Prof. Dr. Baş, "Kobani'de Büyük İsrail'in temelleri atıldı. Şimdi genişliyor" dedi.
Kendini bir şey sanan bazı aklı evvellerin gözleri ve kulakları bu gerçeklere kapalı olsa da hedefte önce güneydoğu sonra ise tüm Türkiye var.
İsrail'in kurucularından olan Theodor Herzl, kurulacak Yahudi devletinin sınırlarını 1897'de söyle açıklamıştı:
"Kuzey sınırlarımız Kapadokya'daki (Orta Anadolu) dağlara kadar dayanır. Güneyde ise Süveyş Kanalı'na." Herlz'in çizdiği bu sınır Trabzon limanından Kapadokya dağlarına, oradan da İskenderun limanına kadar olan hattı içine almaktadır. Bu da Anadolu coğrafyasının doğu yarısının İsrail'in hedefinde olduğunu göstertmektedir.
Osmanlı devleti daha ayaktayken Herzl'in söylediği bu söz bir kehanet değildi. Planlı bir hedefin ifadesiydi. Nitekim Herzl yukarıdaki sözleri söyledikten tam 51 yıl sonra 1948'de İsrail kuruldu.
İslam coğrafyasının kalbine saplanmış kanlı Büyük Ortadoğu Projesi'nin (BOP) mimarlarından ABD'li politikacı Henry Kissinger'in sözleri ise izaha bile gerek kalmadan İslam coğrafyasını hedef alan tüm projelerin amacını açık seçik ortaya koyuyor. Kissinger diyor ki; "Her şey yolunda giderse, yakında Ortadoğu'nun yarısı İsrail'in olacaktır."
Adamlar daha ne desinler?
İsrail'in ilk başbakanı ve ikinci Savunma Bakanı David Ben Gurion ise şunları söylemiştir: "Filistin'in bugünkü haritası İngiliz manda yönetimi tarafından çizilmiştir. Yahudi halkının, gençlerimizin ve yetişkinlerimizin yerine getirmesi gereken bir iş daha vardır. Nil'den Fırat'a kadar."
BOP'un hedefinde tüm İslam coğrafyası varken, Irak'ın kuzeyinin teslim edildiği Yahudi asıllı Mesut Barzani'nin üstüne titreniyor ve güçlenmesi için her türlü destek veriliyor. Hatta IŞİD'den sözde kurtarılan bölgeler, Kobani örneğinde yaşandığı gibi Barzani'ye teslim edilmektedir.
Barzani, bir Büyük İsrail koalisyonunun bir projesidir. Ve bu proje sadece bugün değil, yıllardır üzerinde çalışılan bir projedir.
25 Aralık'ta kaleme aldığı makalesinde Prof. Dr. Haydar Baş Bey şunların altını çizmişti:
"Farklı bir işgal yöntemi yaşıyoruz. Adı Arap Baharına dahil olmuş ülkeler arasına girmese de Anadolu'nun güneydoğusunda vatandaşlar çıkan olaylar nedeniyle sessizce ilçeleri terk ediyor ve buralara Peşmerge yerleşiyor.
Kısaca Güneydoğu parçalanıyor. Arz-ı Mevud içinde yer alan Güneydoğu, Türk vatandaşlarından arındırılıyor.
Kısa bir süre sonra elimizden çıkan yerlerin gösterildiği haritalar önümüze konacak. Tıpkı üçe bölünmüş Irak'ın, aşiretlere ayrılmış Libya'nın ya da şu anda belki onlarca farklı gurubun pay kavgasına girdiği Suriye topraklarının yer aldığı haritalar gibi..."
Aralık ayı başında Türkiye'ye gelen Mesut Barzani'den güneydoğudaki çatışmaları durdurmak için arabuluculuk teklifi gelmişti.
Kobani'yi IŞİD'den temizlenip Türkiye üzerinde geçirilen Peşmergeler eliyle Barzani'ye teslim edilmesiyle, Türkiye'nin güneydoğusunda yaşanan olaylarda Barzani'nin arabuluculuk teklif etmesini teşekkür ederek karşılamanız arasında bence fark yoktur.
Prof. Dr. Baş'ın dediği gibi 'Güneydoğu, Türk vatandaşlarından arındırılıyor ve yerine Peşmerge yerleşiyor.'
Bugün terörist görünümündeki Permergeyle yerleşiyor.
Yarın ise özerklik ve başkanlık sistemi sevdalıları yüzünden bizzat yerleşecek.
Türkiye'nin getirildiği noktada terör örgütü şehirleri terörize ederken hükümet sorunu çözmeye çalışıyor gibi görünüyor.
Düne kadar aynı masada oturan AKP ile terör örgütü bugün nasıl oldu da böyle ters düştü?
Terör örgütünü istediği hangi tavize AKP hayır dedi?
Hiçbirine?
O zaman şimdi yaşadıklarımıza ne demeli?
İyi polis, kötü polis oyunu mu? Yoksa başka bir şey mi?
Adına siz ne derseniz deyin, benim bu yaşananlara koyacağım ad, 'Büyük İsrail koalisyonudur.'
Bu gerçeği bir konuşmalarında Bağımsız Türkiye Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş, "Oynanan oyun Büyük Ortadoğu Projesi adı altında Büyük İsrail devletini kurmaktır. Bunu göremeyen hiç kimse Türkiye'nin içine sokulduğu durumu çözemez" demişti.
Geçen Cumartesi gecesi canlı yayınlanan 2015 Yılı Değerlendirme programında ise Prof. Dr. Baş, "Kobani'de Büyük İsrail'in temelleri atıldı. Şimdi genişliyor" dedi.
Kendini bir şey sanan bazı aklı evvellerin gözleri ve kulakları bu gerçeklere kapalı olsa da hedefte önce güneydoğu sonra ise tüm Türkiye var.
İsrail'in kurucularından olan Theodor Herzl, kurulacak Yahudi devletinin sınırlarını 1897'de söyle açıklamıştı:
"Kuzey sınırlarımız Kapadokya'daki (Orta Anadolu) dağlara kadar dayanır. Güneyde ise Süveyş Kanalı'na." Herlz'in çizdiği bu sınır Trabzon limanından Kapadokya dağlarına, oradan da İskenderun limanına kadar olan hattı içine almaktadır. Bu da Anadolu coğrafyasının doğu yarısının İsrail'in hedefinde olduğunu göstertmektedir.
Osmanlı devleti daha ayaktayken Herzl'in söylediği bu söz bir kehanet değildi. Planlı bir hedefin ifadesiydi. Nitekim Herzl yukarıdaki sözleri söyledikten tam 51 yıl sonra 1948'de İsrail kuruldu.
İslam coğrafyasının kalbine saplanmış kanlı Büyük Ortadoğu Projesi'nin (BOP) mimarlarından ABD'li politikacı Henry Kissinger'in sözleri ise izaha bile gerek kalmadan İslam coğrafyasını hedef alan tüm projelerin amacını açık seçik ortaya koyuyor. Kissinger diyor ki; "Her şey yolunda giderse, yakında Ortadoğu'nun yarısı İsrail'in olacaktır."
Adamlar daha ne desinler?
İsrail'in ilk başbakanı ve ikinci Savunma Bakanı David Ben Gurion ise şunları söylemiştir: "Filistin'in bugünkü haritası İngiliz manda yönetimi tarafından çizilmiştir. Yahudi halkının, gençlerimizin ve yetişkinlerimizin yerine getirmesi gereken bir iş daha vardır. Nil'den Fırat'a kadar."
BOP'un hedefinde tüm İslam coğrafyası varken, Irak'ın kuzeyinin teslim edildiği Yahudi asıllı Mesut Barzani'nin üstüne titreniyor ve güçlenmesi için her türlü destek veriliyor. Hatta IŞİD'den sözde kurtarılan bölgeler, Kobani örneğinde yaşandığı gibi Barzani'ye teslim edilmektedir.
Barzani, bir Büyük İsrail koalisyonunun bir projesidir. Ve bu proje sadece bugün değil, yıllardır üzerinde çalışılan bir projedir.
25 Aralık'ta kaleme aldığı makalesinde Prof. Dr. Haydar Baş Bey şunların altını çizmişti:
"Farklı bir işgal yöntemi yaşıyoruz. Adı Arap Baharına dahil olmuş ülkeler arasına girmese de Anadolu'nun güneydoğusunda vatandaşlar çıkan olaylar nedeniyle sessizce ilçeleri terk ediyor ve buralara Peşmerge yerleşiyor.
Kısaca Güneydoğu parçalanıyor. Arz-ı Mevud içinde yer alan Güneydoğu, Türk vatandaşlarından arındırılıyor.
Kısa bir süre sonra elimizden çıkan yerlerin gösterildiği haritalar önümüze konacak. Tıpkı üçe bölünmüş Irak'ın, aşiretlere ayrılmış Libya'nın ya da şu anda belki onlarca farklı gurubun pay kavgasına girdiği Suriye topraklarının yer aldığı haritalar gibi..."
Aralık ayı başında Türkiye'ye gelen Mesut Barzani'den güneydoğudaki çatışmaları durdurmak için arabuluculuk teklifi gelmişti.
Kobani'yi IŞİD'den temizlenip Türkiye üzerinde geçirilen Peşmergeler eliyle Barzani'ye teslim edilmesiyle, Türkiye'nin güneydoğusunda yaşanan olaylarda Barzani'nin arabuluculuk teklif etmesini teşekkür ederek karşılamanız arasında bence fark yoktur.
Prof. Dr. Baş'ın dediği gibi 'Güneydoğu, Türk vatandaşlarından arındırılıyor ve yerine Peşmerge yerleşiyor.'
Bugün terörist görünümündeki Permergeyle yerleşiyor.
Yarın ise özerklik ve başkanlık sistemi sevdalıları yüzünden bizzat yerleşecek.
Orhan Dede / diğer yazıları
- İslam ülkeleri Endülüs’ün hâline düştü / 19.03.2024
- İktidardakiler sazan avına mı çıktı? / 14.03.2024
- Değişim istiyorsan önce sen değişmelisin! / 11.03.2024
- Hiçbir şey yapamıyorsanız ABD’nin istemediğini yapın / 20.09.2023
- Türkiye’ye göç etmek çok kolay! / 29.08.2023
- AKP beceremedi diye nas yok olmaz! / 26.08.2023
- Gerçek itibar ormanı yanmaktan korumaktır / 24.08.2023
- Aynı insanlarla değişim olmaz / 22.08.2023
- Oylar AKP’ye zoraki gitmiş! / 12.08.2023
- Ya o rüzgâr hiç esmezse… / 11.08.2023
- İktidardakiler sazan avına mı çıktı? / 14.03.2024
- Değişim istiyorsan önce sen değişmelisin! / 11.03.2024
- Hiçbir şey yapamıyorsanız ABD’nin istemediğini yapın / 20.09.2023
- Türkiye’ye göç etmek çok kolay! / 29.08.2023
- AKP beceremedi diye nas yok olmaz! / 26.08.2023
- Gerçek itibar ormanı yanmaktan korumaktır / 24.08.2023
- Aynı insanlarla değişim olmaz / 22.08.2023
- Oylar AKP’ye zoraki gitmiş! / 12.08.2023
- Ya o rüzgâr hiç esmezse… / 11.08.2023