Roma Katolik Kilisesi'nin ruhani lideri Papa 16.Benediktus yeni papa seçildikten sonra kitap çıkaracak olmanın da heyecanını yaşıyor.Kitapta Katolikliğin temel esasları, kürtajın dini açıdan caiz olup olmadığı, din ve ahlak anlayışının günümüzde ne boyutta olduğu, HZ.İsa'nın mucizeleri, kutsanmış insanların yaptıkları ya da ayazmaların tarihi içeriği gibi şeyler...Yok.Yeni papa, yeni kitabında Avrupa'nın, daha doğrusu Avrupa Birliği'nin, içinde bulunduğu siyasal konum, Türkiye'nin bu birlik adına yaptıkları ile yapacakları,dünyadaki demokrasi açılımları ve Vatikan'ın sosyal düzenlemeleri ile Atatürk'ün laiklik anlayışı gibi siyasal konulara eğiliyor.Dini bir kurum olarak bilinmesine karşın, siyasal etkisi geniş olan Vatikan'ın yeni papa ile verdiği mesajlar bu eksende önem arzediyor.Papa'nın kitabında aktardığı ve Türkiye ile ilgili bölüm önem arzediyor.16. Benediktus(siz Papa Ratzinger de diyebilirsiniz)Türkiye'nin Avrupa ülkelerinin aksine Hıristiyan kökenlere sahip olmadığına işaret ediyor.Türkiye'nin ait olduğu alan için, "Hıristiyan kökenlere sahip olmayan, İslam kültüründen etkilenmiş bir ülke, daha doğrusu kültürel bir ortam" ifadelerini kullanıyor."Atatürk, Avrupa'daki Hıristiyan dünyada oluşmuş laikliği nakletme girişimiyle, bu Türkiye'yi laik bir devlete dönüştürmeye çalışmıştır" diyen 16. Benediktus, "Avrupa'nın kimliğini, sadece aynı aydınlanmacı kültürün içerik ve normları belirleyebilir. Bu kriterleri kendi kriterleri haline getiren her ülke Avrupa'ya ait olabilir" görüşünü savunuyor.Avrupa Birliği kuruluşu itibariyle ve düşünce sistemi olarak Hıristiyanlık motiflerini barındırıyor.Hıristiyan kültürüyle yoğrulan ülkelerin temsil ettiği birlik, Vatikan'ın tavsiyelerine büyük önem veriyor.Papa'nın Türkiye ile ilgili endişeleriyle AB'de yaşanan krizdeki Türkiye huzursuzluğu aynı zamanda çakışmış durumda."Hıristiyan köklere sahip değilsiniz" diyerek Türkiye'ye mesafe koyan Vatikan'a Türk siyasileri ne tür bir tepki verecek dersiniz?Daha doğrusu verebilecekler mi?Avrupa Birliği'nin Parlamento ve Komisyon temsilcileri yıllardan beri oyalamış oldukları Türkiye'ye, her defasında "Sizinle kültürümüz farklı, siz kendi medeniyet anlayışınız bağlamında bir projede yeralın" derken biz hala Avrupa sevdası ile yanıp tutuşmaktayız.Yazıldı, çizildi, söylendi, uyarıldı, uyarılıyor.Ama hemen her hükümetin kara sevdası Avrupa, Türkiye'yi hem ekonomik hem de siyasal anlamda dışlamaya devam ediyor.Dışlanmışlığın son ve en somut göstergesi de yeni Papa'nın verdiği beyanlar.Papağan gibi söylenenler ile inadına yapılanlar belli bir noktada dönüp dolaşıp Türkiye'nin önüne geliyor.
Cevat Kışlalı / diğer yazıları
- Suikastın geri planı / 09.05.2006
- Sessizliğin sesi / 28.03.2006
- 8 Mart Dünya Kadınlar Günü / 08.03.2006
- Hangi ittifak, hangi kadın? / 26.01.2006
- Varoluş mücadelesi / 24.01.2006
- Bu M.E.M'leket bizim / 01.12.2005
- Çözüm mü dediniz? / 27.11.2005
- Bağımsız Türkiye / 04.11.2005
- Bağımsız Türkiye / 21.10.2005
- Felaket kapıda / 19.10.2005
- Sessizliğin sesi / 28.03.2006
- 8 Mart Dünya Kadınlar Günü / 08.03.2006
- Hangi ittifak, hangi kadın? / 26.01.2006
- Varoluş mücadelesi / 24.01.2006
- Bu M.E.M'leket bizim / 01.12.2005
- Çözüm mü dediniz? / 27.11.2005
- Bağımsız Türkiye / 04.11.2005
- Bağımsız Türkiye / 21.10.2005
- Felaket kapıda / 19.10.2005