Parkinson hastalığı hakkında bilinmeyenler
Parkinson ile yaşamak, bir anlamda zamanla dans etmeyi öğrenmektir. Her adım, biraz daha sabır ve kararlılık ister. Hastalık ilerledikçe kişi, kendi bedeninin sınırlarını yeniden tanımlar ama aynı zamanda güçlü bir iç direnç de geliştirir. Çünkü Parkinson, sadece kayıpların değil; mücadele, dayanıklılık ve yeniden uyumun da hikâyesidir.
03.11.2025 17:08:00
Bayram ÇOŞGUN
Bayram ÇOŞGUN





Parkinson hastalığı, beynin derinliklerinde sessizce ilerleyen, hareketlerimizin inceliğini ve bedenimizin ritmini etkileyen bir nörolojik hastalıktır. Genellikle yaşlılıkla özdeşleştirilse de, aslında her yaşta karşımıza çıkabilir. En temel nedeni, beyinde "dopamin" adı verilen kimyasalın üretilmesinden sorumlu hücrelerin yavaş yavaş hasar görmesidir. Dopamin azaldıkça, vücut hareketleri üzerindeki kontrol de zayıflar — bir elin titremesiyle başlayan bu süreç, zamanla günlük yaşamın hemen her alanına dokunur.
Parkinson'un en belirgin belirtileri arasında titreme, kaslarda katılık, yavaş hareket etme (bradikinezi) ve denge problemleri yer alır. Ancak hastalığın etkisi sadece bedensel değildir; duygu durumunda dalgalanmalar, uyku sorunları, konuşmada ve yazıda değişiklikler de sıkça görülür. Bu yönüyle Parkinson, sadece bir hareket bozukluğu değil, insanın hem beden hem de ruh bütünlüğünü sınayan bir durumdur.
Bilim dünyası Parkinson'un kesin nedenini henüz çözebilmiş değil. Genetik yatkınlık, çevresel faktörler, toksinlere maruz kalma gibi etkenlerin birlikte rol oynadığı düşünülüyor. Ancak umut verici olan, günümüzde tedavi seçeneklerinin hızla gelişmesidir. İlaçlar, derin beyin stimülasyonu (DBS) gibi cerrahi yöntemler ve fizyoterapi, hastaların yaşam kalitesini büyük ölçüde artırabiliyor.
Parkinson'un en belirgin belirtileri arasında titreme, kaslarda katılık, yavaş hareket etme (bradikinezi) ve denge problemleri yer alır. Ancak hastalığın etkisi sadece bedensel değildir; duygu durumunda dalgalanmalar, uyku sorunları, konuşmada ve yazıda değişiklikler de sıkça görülür. Bu yönüyle Parkinson, sadece bir hareket bozukluğu değil, insanın hem beden hem de ruh bütünlüğünü sınayan bir durumdur.
Bilim dünyası Parkinson'un kesin nedenini henüz çözebilmiş değil. Genetik yatkınlık, çevresel faktörler, toksinlere maruz kalma gibi etkenlerin birlikte rol oynadığı düşünülüyor. Ancak umut verici olan, günümüzde tedavi seçeneklerinin hızla gelişmesidir. İlaçlar, derin beyin stimülasyonu (DBS) gibi cerrahi yöntemler ve fizyoterapi, hastaların yaşam kalitesini büyük ölçüde artırabiliyor.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.












 
































































