Peygambere hakaret edenler masum mu?

Avrupa basınında Hz. Muhammed (s.a.v)’i aşağılayan karikatürler yayımlanıyor, okyanus ötesinden çıt yok.
ABD askerleri Müslüman şehitlerin üzerine bevl ediyor, okyanus ötesinden ses çıkmıyor. ABD’de Kur’an yakılıyor, yanı başındaki yine tepki vermiyor.
Sudan’da, Libya’da, Afganistan’da, Irak’ta on binlerce masum Müslüman, sarhoş ABD’liler tarafından keyif ve zevk için öldürülüyor, yine ses çıkmıyor. Nihayet ABD’de Âlemlere rahmet Hz. Muhammed (s.a.v.)’i aşağılayan iğrenç bir film çekiliyor, malum cenahtan yine ses çıkmıyor.
Ve Şii’sinden Sünni’sine dünyanın hemen her yanındaki Müslümanlar “Artık yeter!” diyerek sokaklara dökülüyor, misyonerlik faaliyetlerinin arkasındaki güç olan iğrenç filimin çekildiği ABD elçilikleri etrafında gösteriler yapıyor, bu arada beklenmedik hadiseler oluyor, kimi yerde göstericilerden, kimi yerde ABD’li yetkililerden canını kaybedenler oluyor…
Ve ABD’liler canından olunca, okyanus ötesinden o ses, önce filmi eleştiriyor, ardından da olayla ilgisi olmayan insanlara roket atmanın Müslüman’ca bir tavır olmadığını söyleyiveriyor…
Ne kadar sureti Hakk’tan bir söz…
Lâkin keşke ilk açıklama, daha o iğrenç film piyasaya çıktığı gün yapılsaydı ve “Fikir hürriyeti başkasının mukaddesatına saldırma hürriyeti değildir, bunu yapanları ve buna izin verenleri şiddetle telin ediyorum” denilseydi; yani bir ABD’linin ölümü beklenene kadar sessiz olunmasaydı, öyle değil mi?
Bir de…
Müslümanların “masum insanlara saldırması” gibi bir algı oluşturmaya kimin hakkı var?
Adamların “sivil” olmaları “masum oldukları” anlamına mı gelir?
Sen gel, başkasına ait bir ülkenin içini karıştır, mezhep ve ırk ayrımcılığını körükleyerek kardeşi kardeşe düşür, ellerine silah ver, birbirini kırdır ve servetine el koy…
Ardından, önce insanları aç bırak, sonra İncil’in arasına dolarlar koyarak ve Kilise bahçelerinde kazan kaynatarak (karın doyurma karşılığı) çoluk çocuğu Hıristiyan yap; bunun adı “masumiyet” olsun öyle mi?
Sizler hiç bugüne kadar bu tür zulümleri “masum insanlara bu yapılır mı?” diyerek telin ettiniz mi?
Siyonist İsrail’in Filistinli çocukların kollarını taşlarla kırarken sustuğunuzu amma Saddam İsrail’e bir füze fırlatınca (ki o da boş bir araziye düşmüştü) gözyaşları içerisinde “Masum çocukların ne suçu var!” diyerek bas bas bağırdığınızı dün gibi hatırlayanlar için bu haller yabancı haller değil…
Gelelim Türkiye’ye…
Halktan en hafif tepki Türkiye’den geldi... Kimi Avrupa ülkeleri bile o iğrenç filme internet ortamından erişimi yasaklarken Türkiye’de bu yapılmadı. “İslâmcı iktidar” günlerce bu aşağılık yapıma ulaşmanın önüne geçmedi, geçemedi… Deniz Baykal için oluşturulan çirkin kasete ulaşımı hemen engellemişlerdi amma, bu konuda ayak sürüdüler.
Kendilerine yapılan en ufak bir hakarete bile savcı huzurlarını ve mahkeme salonlarını adres gösterenler Allah (c.c.)’ın “Habibim!” dediği Peygamberine yapılan iftira ve aşağılamayı “önemsizleştirmek için” ellerinden geleni yaptılar, doğrusu başarılı da oldular…
Bunun iki sebebi vardı:
Bir: Halkı yüzde 99 Müslüman olan Türkiye’de gösterilerin önü bu “masum insanlar” masalı ile kesildi.
İki: Erdoğan’ın da itiraf ettiği gibi, Siyonizm’e, Emperyalizme, Haçlı saldırılarına karşı son on senede yani devri iktidarlarında “halkın gazı alınmıştı”.
Ey Müslüman Türk halkı…
Yüreğinizden çalınan iman ateşinin “gaz” olarak nitelenmesini içinize sindiriyorsanız; size ölüm dâhil hiçbir nasihat kâr etmeyecektir…
Ne diyelim…
Haçlıların, Siyonizm’in, Misyonerlerin ve “Küfrün tek millet” olduğunu unuttukları için onlarla birlikte hareket eden Müslümanların bir hesabı var; öyle görülüyor...
Lâkin biz biliyoruz ki…
“Allah’ın da (bütün hesapları altüst eden) bir hesabı var!”
Allah (c.c.) hiç “Habibine” hakaret edenlerin ve onları masum göstermek isteyenlerin yanına bırakır mı?
Biz yine de...
“Hidayet!” diyelim, “Hidayet” dileyelim…