logo
23 NİSAN 2024

Pierre Loti Türk'ü aşağılayan bir oryantalisttir

20.06.2012 00:00:00
Loti Kimlik ve Kişiliği: Loti kişiliğini ve kimliğini eserlerinden yola çıkarak belirlemeye çalışalım. Loti kimdir? Onun kim olduğunu kendisi, kendi ifadeleriyle ortaya koyuyor. Okuyacağımız bu satırlarda onun ahlâkî seviyesini, hayata nihilistçe bakışını, dünyayı ve insanları sadece tensel hazlarını tatmin için kendilerinden sonuna kadar yararlanılacak birer araç olarak algıladığını, adeta dünyaya yağmacı bir yaklaşımla baktığını görüyoruz. Loti, kendi kişiliği hakkında şu açıklamaları yapıyor:
"Sevgili dostum bana inanın ki, zaman ile zevk ve macera iki büyük devadır. Sonunda kalp katılaşır ve o zaman insan acı çekmez. Bu yeni bir gerçek değildir ve eminim Alfred de Musset sizi buna daha iyi alıştırabilirdi. Fakat insanların kuşaktan kuşağa birbirlerine bıraktıkları bütün eski masallar arasında bu en geçerli ve gerçek olanlardan biridir. Düşlediğiniz o saf aşk da dostluk gibi bir masaldır. Sevdiğiniz kadını, düşmüş bir kadın uğruna unutun. Kafanızdaki o ideal kadına sahip olamıyor musunuz, o hâlde biçimli bir cambazhane kızına âşık olunuz.
Allah yoktur, ahlâk yoktur, kendilerine inanmak ve saygı duymak üzere bize öğretilen değerlerden hiçbiri yoktur. Sonu korkunç ölüme giden bir hayat vardır ki, bundan mümkün olan en fazla zevki almak hakkımızdır.
Hastalıklar, çirkinlikler ve yaşlılık gerçek sefaletlerdir. Ne siz, ne de ben bu sefaletlere uğramamış bulunuyoruz, daha sayısız metreslere sahip olabilir ve yaşamdan zevk alabiliriz.
Size kalbimi açacak, inançlarımı ve sırlarımı anlatacağım. Her türlü ahlâk ve sosyal kurallara rağmen her istediğim şeyi yapmak benim kuralımdır. Hiçbir şeye ve hiç kimseye inanmam, hiç kimseyi ve hiçbir şeyi sevmem, ne inancım ne de ümidim vardır." (Aziyade, s.33-34)
Eserlerinden hareketle tespit edebildiğimiz Pierre Loti kişiliğinin en belirgin özellikleri ana hatlarıyla şöyledir:
*Oryantalist Bakış Açısının Tipik Bir Temsilcisidir: Pierre Loti, tipik bir oryantalisttir. Türk toplumuna ve Türk kadınına da bu bakış açısıyla yaklaşmıştır. Oryantalizm (Doğuculuk), 18. yüzyıldan beri Batının genelde Doğuya, daha özelde ise İslâm dünyasına nesnel bir şekilde tarafsız olarak değil; belli niyet, amaç ve maksatların arkasından öznel bir bakış açısıyla yaklaşmasıdır. Batının Doğuya öznel bakış açısının temelinde kendini bilgili, medenî, güçlü ve efendi kimliğiyle üstün görme duygusu, mutlak bir iktidar kurma düşüncesi, Haçlı seferleriyle birlikte başlayan tarihsel intikam dürtüsü gibi etmenler önemli rol oynar.  *Harem Hayatına İlgi Duyar: Batılı Oryantalist bakışın önemli yönlerinden biri, harem hayatına meraktır. Tipik bir Oryantalist olan Loti de Türk harem hayatını çok merak eder ve Abeddin Efendi'nin dört karısından biri olan Aziyade'den bu konuda geniş bilgi alır. Aziyade, ona ailesinde neler olup bittiğini uzun uzun anlatır. Bu dört kadından biri olan Ayşe, başka bir sevgilisini gizlice haremine almaktadır. Loti de buna heveslenir ve Aziyade'nin Fatih'teki haremine gizlice girmeye can atar. Evde canı sıkılan kadınlar, Abeddin Efendi'nin haremini bir fuhuş yuvası hâline getirmişlerdir.
*Doğuyu Şehvet ve Vahşetle Özdeşleştirir: Loti'nin Doğuya özgü giyim ve ev eşyalarına olan düşkünlüğü gerçekten bu dünyayı samimî olarak sevdiğinden ve benimsediğinden değildir. Doğuya özgü olan her şeyi şehvetle ve silâhla özdeşleştirmesinin, Doğuyu salt şehvet ve vahşetten ibaret görmesinin en önemli göstergesini şu ifadelerinde buluyoruz:
"Çoğunun manzarası ilkel bir renge sahiptir. Evin tüm lüksünü sağlayan kalın halılar ve örtüler altında zemin kaybolmakta ve bunları kirletmemek için Türk âdetlerine uyarak eve girerken ayakkabılar çıkarılmaktadır. Oldukça alçak bir sedirle yerlere atılmış yastıklar, Doğu insanlarının şehvet hisleriyle dolu rehavetini yansıtıyor ve hemen hemen evin bütün eşyasını bunlar oluşturuyor. Duvarlara eski süs eşyaları ve silâhlar asılmış, her tarafta çiçeklere ve acayip hayvan şekillerine karışmış Kur'an âyetleri yerleştirilmiştir." (Aziyade, s. 45)
*Türk İnsanını Gönüllü Aptal Köleler Olarak Görür: Loti, Türk kızlarını kullanılıp atılacak birer metres olarak gördüğü gibi, Türk oğlanlarını da maddî karşılık beklemeyen gönüllü birer uşak olarak gören sömürgeci bir haçlı şövalyesidir. Güya gönüllü kul ve cariye olan metres Aziyade, ona ölümüne âşık ve bağlıdır. Türk oğlu Ahmet de fedakâr bir köledir. Loti'nin İstanbul'dan ayrılmaması için Ahmet, Aziyade ile malının yarısıyla atlarından birini ona verme plânları yapmışlar. Loti gülümseyerek bu teklifi reddettiği için Ahmet ona: "Sen çok şeytan Loti!.. Seni anlamadım!" der. İlgili bölüm romanda şöyle devam eder:
"Bu olaydan sonra kendisini daha fazla içtenlikle sevdim.
Sevgili küçük Aziyade! Mantığını ve gözyaşlarını beni İstanbul'da tutabilmek için harcamıştı, gidişimin önceden tahmin edilen anı, mutluluğumun üstünden siyah bir bulut gibi geçiyordu.
Ve bütün yolları denedikten sonra:
-Benim can senin, Loti. Ruhum senindir. Sen benim Tanrım, kardeşim, dostum, sevgilimsin Loti. Gittiğinde Aziyade için her şey bitecek, gözleri kapanacak, Aziyade ölecek. Şimdi ne istiyorsan onu yap. Sen, sen biliyorsun dedi." (Aziyade, s. 56)
Yazar, Ahmet'in kişiliğinde tamamen şahsiyetsiz, milliyetsiz, dinsiz, medeniyetsiz, ilkel, salak bir Türk tipi çizer. Bu, onun gördüğü gerçek Türk tipi değil; görmek istediği, olmasını arzu ettiği, gönlünden geçen bir Türk tipidir. Loti'ye tanrı gibi tapan, onun için yaşayan, ondan hiçbir şey beklemeden tamamen ona her şeyi veren, ruhu boşaltılmış zavallı bir köle. Bu, tamamen iğdiş edilmiş, adi, gönüllü Fransız sömürgesi bir Türk tipi arzu ve hayallerinin ifadesidir. Loti, Doğu ve Doğulu karşısında kendisini her zaman "Sahip", Ahmet gibileri de "Cuma" olarak görmüştür. Ahmet şöyle der:
"Sen gittiğin zaman ne yapacağımı iyi biliyorum. Neşeli bir yaşam süreceğim ve her gün sarhoş olacağım. Bir laternacı sabahtan akşama kadar benimle dolaşacak ve laternasını çalacak. Paralarımı yiyeceğim ama bunun benim için hiç önemi yok. Ben de Aziyade gibiyim, sen gittikten sonra Ahmet'in de işi bitecek, dedi. Bunun üzerine akıllı davranması için ona yemin ettirdim ama hiç kolay olmadı. Bana:
-Sen de bana bir yemin etmek ister misin Loti? Evlenip zengin olduğun zaman gelip beni arayacaksın ve orada senin uşağın olacağım. İstanbul'daki gibi orada da bana para vermezsin ama senin yanında kalırım, bu bana yeter, dedi. Çatım altında ona yer vereceğime ve küçük çocuklarımı ona emanet edeceğime söz verdim." (Aziyade, s. 83-84)
Buradaki ifadelerden Loti'nin sadist ve küstah sömürgeci ruh hâlini okumak çok kolay. Loti Fransa'yı, Ahmet de Türkiye'yi temsil etmekte ve sömürge beyi efendi Loti, gönüllü köle Ahmet'e çatısı altında çocuklarının bakıcısı olarak yer verme lütfunda bulunmaktadır. Bu o dönem Fransa'sının Türkiye'ye biçtiği konumu göstermesi açısından son derece ilginç.
*Türk Evlilik Anlayışını Eleştirir: Mutsuz Kadınlar romanında bu duruma şöyle yer verilir: Zahide (Cenan), 22 yaşında genç bir kız. Bir çok evlilik teklifini reddetmiş ama sonunda mutlaka biriyle evlenmek zorunda kalınca da son olarak Padişahın yaveri yüzbaşı Hamdi ile evliliğe razı olmuş. Ama bu evlilik, rızası dışındadır ve bundan memnun değildir. Şöyle der:
"Madem ki bu seveceğim ve seçeceğim bir kimse olmayacak adının Mehmet veya Ahmet oluşunun ne önemi var! Böyle esirler gibi kocaya verilmeyi kabul etmek!.. Ve işte şimdi bizzat kendisi de böyle bir pazarlığa razı oluyordu ve bedeli ödemenin korkunç günü yarındı. Daima reddetmekten, daima mücadele etmekten bezgin, hiç değilse bir müddet için kendisini kurtaracak olan "hayır!" yerine ötekiler gibi kendini mahveden "evet"i söylemişti. Ve şimdi sözünü geri almak için vakit geçmişti, uçurumun ta yanından geliyordu: Yarındı. Şimdi her üçü de birlikte ağlıyorlardı; kocaya varanın gururuyla bir hayli güç tutulup hapsedilmiş olan gözyaşlarını döküyorlardı; sanki içlerinden biri ölecekmiş gibi büyük ayrılığın gözyaşlarını döküyorlardı.." (Mutsuz Kadınlar, s. 44-45)
*Esrarengiz ve Ajan Bir Kişiliğe Sahiptir: Loti'nin esrarengiz, uyanık, zeki ve ajan kişiliğini Aziyade romanındaki Derviş Hasan Efendi'nin onunla ilgili şu izlenimlerinde bulmak mümkündür:
"Sen her yaptığı tuhaf olan akıl ermez bir gençsin! Çok gençsin ya da öyle görünüyorsun ve o kadar bağımsızlık içinde yaşıyorsun ki, birçok yaşlı insan buna benzer bir özgürlüğe hiçbir zaman sahip olamaz. Nereden geldiğin ve nasıl geçindiğin hakkında hiçbir bilgimiz yok. Beş kıtanın her tarafını şimdiden gezmişsin, bizim bilginlerimizden daha çok ve geniş bilgiye sahipsin, bir çok şey görmüşsün, her konuda bilgin var. Yirmi veya yirmi iki yaşındasın ama sır dolu geçmişine akıl ermez. Beyoğlu'nun Avrupalı kesiminde ilk sırada yer alabilirdin, oysa serseri bir Yahudi gibi yaşamak için Eyüp'e geliyorsun." (Aziyade, s. 40-41)
*Katil Kişiliğini Ötekine Yansıtma Kurnazlığı Taşır: Loti'nin Aziyade romanında tasvir ettiği İstanbul, akşam karanlık bastıktan sonra sokaklarda her türlü tehlikenin kol gezdiği, katillerin, soyguncuların cirit attığı korkunç bir yer. Gece bekçilerinin ve polisin kimseye hiçbir yardımı olmaz. Böylece Türkiye'yi katillerin, kötülerin, vahşilerin cirit attığı barbar bir ülke olarak tasvir eder. İlginç bir durumdur ki Loti'yi olanca serseriliğine ve yaramazlığına rağmen öldürmeye kalkan bir Türk olmamıştır ama o, kendisini öldürecek zannıyla sırf aptalca içgüdüleri yüzünden zavallı bir gece bekçisini acımadan denize itmiş ve onun boğularak ölmesine sebep olmuştur. Yavuz hırsız misali, bu tavrını hiç çekinmeden gayet normal bir olay gibi anlatıyor. Katil kişiliğini Türk milletine atfederek kendi kötülüklerini ötekine yansıtmayı kurnazlık zannediyor ve katil kişiliğini gizleyemeyecek kadar da aptal bir kişilik sergiliyor.
 
Prof. Dr. Nurullah Çetin / diğer yazıları
İstanbul'da kutlamaların merkezi Taksim Meydanı'ydı
Taksim Cumhuriyet Anıtı'na çelenk sunuldu
Esad, Abhazya Dışişleri Bakanı'na söyleşi verdi
'ABD'yle zaman zaman görüşüyoruz'
Bilim adamından korkutan uyarı
'Sıcaklık 4 ila 6 derece arttı'
Erdoğan buradaki törene katılmadı
Devlet erkanı Anıtkabir'de
Erbil ziyareti Metiner'i heyecanlandırdı
'Erdoğan’ı Kürtsüz bırakma operasyonu'
Havaların ısınmasıyla yine ortaya çıktı
Yılın ilk kene vakası görüldü
Arapça soru sorulunca Türkçesini istedi
Erbaş, Arapça bilmiyor mu?
Barzani'den Erdoğan'a teşekkür
'Zor zamanlarımızda yardım etti'
Milli irade 104 yıl önce hakim oldu
23 Nisan kutlu olsun
8 gün önce intihar etmişti
Mezarını açıp cesedi ateşe verdi!
Yatırım değil dizi tavsiyesi verdi
'İzlemeyen kalmasın'
Yükselirse, işi zor
Biden'ın geleceği petrol fiyatlarına bağlı
Vergileri indirin
Çin'in Ankara Büyükelçisi'nden tuhaf istek
Şampiyonluk yarışında önemli kayıp
Fenerbahçe son dakika penaltısı ile yıkıldı
İstanbul'da kutlamaların merkezi Taksim Meydanı'ydı
Taksim Cumhuriyet Anıtı'na çelenk sunuldu
Esad, Abhazya Dışişleri Bakanı'na söyleşi verdi
'ABD'yle zaman zaman görüşüyoruz'
Bilim adamından korkutan uyarı
'Sıcaklık 4 ila 6 derece arttı'
Erdoğan buradaki törene katılmadı
Devlet erkanı Anıtkabir'de
Erbil ziyareti Metiner'i heyecanlandırdı
'Erdoğan’ı Kürtsüz bırakma operasyonu'
Havaların ısınmasıyla yine ortaya çıktı
Yılın ilk kene vakası görüldü
Arapça soru sorulunca Türkçesini istedi
Erbaş, Arapça bilmiyor mu?
Barzani'den Erdoğan'a teşekkür
'Zor zamanlarımızda yardım etti'
Milli irade 104 yıl önce hakim oldu
23 Nisan kutlu olsun
8 gün önce intihar etmişti
Mezarını açıp cesedi ateşe verdi!
Yatırım değil dizi tavsiyesi verdi
'İzlemeyen kalmasın'
Yükselirse, işi zor
Biden'ın geleceği petrol fiyatlarına bağlı
Vergileri indirin
Çin'in Ankara Büyükelçisi'nden tuhaf istek
Şampiyonluk yarışında önemli kayıp
Fenerbahçe son dakika penaltısı ile yıkıldı
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.