Önceki yazımda Refi Cevad Ulunay'ın 1949'da yayınlanan "Pire Tiyatrosu" adlı yazısına yer vermiştim. Bu yazıda Batılıların icat ettiği bir pire tiyatrosundan bahsedilir. Burada batılı tiyatrocuların pirelerin kabiliyetlerini köreltmelerinden, onları maskara edip insanların önünde eğlencelik hale getirdiklerinden ve bazı gösterilerle seyircileri eğlendirdiklerinden söz edilir. Bu tamamen gerçek bir gösteridir. Burada emperyalist batı zihniyeti, pireyle sömürge ülkelerine tayin ettiği yöneticileri temsil etmiştir. Tiyatrocunun karşılığı, Batılı emperyalist odaklardır. Pireler de özellikle İslam ülkelerinin yöneticileridir. Bu yazımda da pire gösterisinden bazı sahnelere yer vereceğim. Pire haddinden ziyade irileşmiş olduğu için soranlar olur: "Bunlar başka bir cins pireler midir? Zira çok iri." Tiyatrocu: "Hayır. Bunlar bildiğiniz adi pirelerdir. Fakat biz onları hem güzel besledik, hem de fazla yormadık. Bundan dolayı şişman kaldılar." Tiyatrocunun her sözü seyircileri güldürür. Tiyatrocu: "Gülmeyiniz! Size pirelerin nasıl beslendiklerini de göstereceğim." der ve karısını çağırır. Kadın iki kolunu açar. Bileklerinden omuzlarına kadar pire yeniği ile doludur. Tiyatrocu: "Karımın bütün vücudu pirelerin yemek listesidir. Günde iki defa onları fedakâr kadının kanı ile besleriz!" Pirenin haddinden ziyade irileşmiş olması: Yerli işbirlikçi Müslümancı yöneticilerin gaflet, dalalet, mankurtluk, aymazlık, sorumsuzluk, şuursuzluk, ruhsuzluk içinde kaygısız bir şekilde gününü gün etmesi, salt bireysel, günlük, keyfine rahatına bakması. Salt bireysel menfaatlerini öne alıp, temsil ettikleri ve yönettikleri milletin menfaatlerini bir kenara atarak hırsızlık, yolsuzluk, rüşvet, şu bu yollarla semirmeleri, birden zengin olmaları. Tiyatrocunun iri pireleri hem güzel beslemesi, hem de fazla yormaması. Bundan dolayı şişman kalmaları: Emperyalist Batı, kendi hesabına iş görmek, kendi menfaatlerinin bekçiliğini yapmak üzere, dolaylı yollardan sömürme, soyup yağmalama memuru olarak tayin ettiği teslimiyetçi yerli siyasetçilere, kendisi için çalışan, hizmet eden romancı, yazar çizer, sanatçı, karanlık aydın, gazeteci, televizyoncu; kim varsa hepsine ödüller, fonlar, projeler, değişik yollarla kirli paralar, menfaatler, makamlar, mevkiler, şöhretler temin etmeleri. "Karımın bütün vücudu pirelerin yemek listesidir. Günde iki defa onları fedakâr kadının kanı ile besleriz!" demesi: Haçlı-Siyon odakların güdümündeki batılı devletlerin emir eri olan yerli sömürge valilerinin ve batıya göbekten, mideden ve kalpten bağlı olanların, batının İslam dünyasından hırsızladığı zenginliklerden çok az bir kısmını rüşvet olarak dağıttığı ulufelerle beslenmesi, kendi rızıklarının asıl kaynağı olarak Allah'ı değil de Batıyı görmeleri. Yani pire mesabesinde görülen asalak İslam ülkesi yöneticilerinin ve adamlarının emperyalist Batının kollarında semirmeleri. Tiyatrocu, bir kutudan 40-50 kadar pire çıkarır. Bunların pek çoğunun bellerine gayet hafif kâğıttan eteklikler iliştirilmiştir. "Şimdi pirelerin balosu başlıyor. Müzik başlasın!.." der ve pireler oldukları yerde dönerler, âdeta dans etmeye başlarlar. İzleyiciler gülmekten bayılırlar. Yani Batının kuklası ve eğlencesi haline getirilen çanak yalayıcısı yöneticilerin ve karanlık aydınların aslında Batı dünyası tarafından gizli gizli, içten içe, geriden geriye alaya alınması, maskara edilmeleridir. Tiyatrocu: "Şimdi de iki pirenin düellosuna şahit olacaksınız" der. Adam sahneye derhal 2 pire çıkarır. Pirelerin ellerine hafif bir maden kılıç şeklinde iki çöp yapıştırılmıştır. Düello başlar. Pireler kılıçlarını birbirlerine vururlar. Tiyatrocu iki elini birbirine vurunca pirelerden birinin elinden kılıç fırlar. Diğeri de galip ilan edilir. Bunun simgesel karşılığı da şudur: Amerika'nın, Avrupa'nın, İsrail'in ya da başka emperyalist odakların İslam ülkelerini birbirine kırdırması, birbiriyle savaştırması. Medeniyet içi çatışma kuramına göre Müslümanları Şii-Sünni diye mezhep farklılıklarına, etnik köken farklılıklarına ve laik- antilaik gibi hayat tarzları farklıklarına göre tokuşturması, çatıştırmasıdır. Emperyalist Batılı tiyatrocuların elinde maskara birer pireye dönüştürülmüş Müslüman ülke yöneticilerinin silkinip kendilerine gelmeleri ve istiklalci şahsiyetlerini bir an önce kazanmaları gerekiyor. Yoksa Müslüman halk onları silkeleyecek. Müslümanlar başlarında gâvurun oyuncağı pire istemiyor. Müslümanlar istiklalci, özgürlükçü, tam bağımsız, beyce tavır sergileyen, iradeli bozkurt istiyor.
Prof. Dr. Nurullah Çetin / diğer yazıları
- Dayatılan kapitalist stil / 26.12.2015
- "Karıştır barıştır"a karşı "birleştir savuştur" / 30.11.2015
- Öğretmenler Günü'nü kutlamak / 26.11.2015
- İşin sırrı dengede / 20.11.2015
- IŞİD terörist peki Fransa nedir? / 18.11.2015
- Anaları ağlamasın diye Fransa'ya çözüm süreci desteği / 17.11.2015
- Bir 10 Kasım yazısı / 12.11.2015
- Ölmek ve köle olmak dışında üçüncü bir seçenek / 11.11.2015
- Türk sosyalistlerini marabalıktan kurtulmaya davet / 09.11.2015
- Yandakların istilası / 05.11.2015
- "Karıştır barıştır"a karşı "birleştir savuştur" / 30.11.2015
- Öğretmenler Günü'nü kutlamak / 26.11.2015
- İşin sırrı dengede / 20.11.2015
- IŞİD terörist peki Fransa nedir? / 18.11.2015
- Anaları ağlamasın diye Fransa'ya çözüm süreci desteği / 17.11.2015
- Bir 10 Kasım yazısı / 12.11.2015
- Ölmek ve köle olmak dışında üçüncü bir seçenek / 11.11.2015
- Türk sosyalistlerini marabalıktan kurtulmaya davet / 09.11.2015
- Yandakların istilası / 05.11.2015