AKP Hükümetinin kurmayları, azan PKK terörü karşısındaki acziyetlerinden olsa gerek -veya ABD böyle istiyor diye- "PKK'ya silah bırakma, hükümete de kalıcı barışın sağlanması" çağrısı yapan, Türkiye Cumhuriyeti Devletiyle terörist örgüt arasında tarafsız kalmayı yeğleyen (belki de tarafsız değillerdir) yazar-işadamları karmasından oluşan bir heyetle bir araya gelerek PKK terörü konusunda çözüm yolları arayacakmış. Madem PKK terörüne çözüm yolları arayacaksınız, Türk askerinin fikrini neden almıyorsunuz? Yoksa terörden en çok çeken askerimizin ortaya koyacağı çözüm yolları hükümetin hoşuna gitmiyor mu? Şehit analarının fikri acaba AKP için ne kadar önemli? PKK terörünün çözüm yollarını önce onlara sormak gerekmez mi?PKK terörü AKP hükümetinin icraatlarıyla çözülmez. Bu şekilde Olsa olsa PKK'nın siyasallaşmasına ve daha da güçlenmesine hizmet edilmiş olur.PKK terörüne çözüm bulmak için hükümetin toplantı yapacağı isimlerin 15 Haziran'da basına açıkladıkları bildirinin üslubuna bakıldığında görülecektir ki, bildirinin altında imzası olanlar Türkiye ile PKK arasında eşit uzaklıkta kalmayı seçmişler.Türkiye ile PKK arasında ayrım yapmayan ve Türkiye Cumhuriyetini terörist örgütle aynı statüde gören bir bildirinin altında imzası olanlardan kime ne fayda gelir? Türk milletine ve devletine bir fayda gelmeyeceğini söylemek katılan isimlerin geçmişte ortaya koydukları çizgileriyle çatışmayacaktır.Bu bildiriyi hazırlayan isimler arasında kimler yok ki;Ermeni soykırımı konusunda Ermenilerden yana bir duruş sergileyen Orhan Pamuk'tan tutun da, pek çok tartışmayı beraberinde getiren Başbakanlık İnsan Hakları Danışma Kurulu'nun yayınladığı "Azınlık Raporu"nu kaleme kalan Prof. Dr. Baskın Oran ve Aziz Nesin'in oğlu yazar Ali Nesin gibi isimler bildiriyi hazırlayanlar arasında.Aydınlar Bildirisi'ne imza atan isimler arasından belirlenen 10 kişilik heyet, dün akşam itibarıyla İstanbul'da bir araya geldi. Heyet, ortak bir görüş belirleyecek ve Çarşamba günü Başbakan Erdoğan'la görüşecek.Başbakan Erdoğan'la görüşecek olan heyetteki isimlerden biri olan ve hükümete yakınlığıyla bilinen bir gazetenin yazarı bakın neler söylemiş;"Şiddet karşıtı, bir fikir sahibiyim. Bu sadece devlet politikası açısından değil, Kürt politikası yani PKK'nın, örgütün, DEHAP'ın ve benzeri kurumların izlediği politika açısından da şiddet karşıtı bir duruşum var. Dolayısıyla eleştirilerim her iki tarafa da yöneliyor." İfadelere bakınız. PKK'yı bir kurum olarak ifade eden ve Türk ordusunun teröre karşı başlattığı operasyonları "şiddet" kelimesiyle teröristlerin eylemleriyle aynı kefeye koyan bir anlayış teröre sağlıklı bir çözüm önerebilir mi? Bu anlayış sahiplerinin önerileri kimin çıkarına hizmet eder?Katılacak olan isimlerin düşünceleri böyle olduktan sonra onların önerecekleri çözüm yollarını kestirmek hiç zor değil.AKP hükümeti ile söz konusu yazar- işadamı karmasının toplantısından çok muhtemel olarak şunlara benzer tavsiyeler çıkacaktır. Teröre ve teröristlere karşı Türk ordusu operasyon düzenlemesin ve AB'nin de dayattığı şekliyle Kürt vatandaşlarımıza azınlık statüsü verilsin.Burada asıl vurgulanması gereken gerçek, AKP hükümetinin bu yazar-işadamı karmasına bir arabulucu rolü yüklemiş olmasıdır. Bu toplantı bir başlangıcın da adı olacaktır. Söz konusu bu başlangıç, Türkiye Cumhuriyetinin PKK terör örgütüyle ilk kez anlaşma masasına oturmasıdır.Bu sayede, yıllardan bu yana uygulanmakta olan "PKK terör örgütüyle masaya oturmama ve teröristleri muhatap kabul etmeme" yönündeki Türkiye cumhuriyetinin devlet politikası, tıpkı diğerleri gibi AKP hükümeti tarafından yok edilmiş olacaktır.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Orhan Dede / diğer yazıları
- Çağdaş Nemrutların ateşinden hiç korkmadı! / 13.04.2025
- Ya Öcalan cumhurbaşkanı olursa... / 10.04.2025
- DEM Parti’ye mağdur rolü mü biçildi? / 05.11.2024
- Bin tane Öcalan’ın çağrısı terörü bitirir mi? / 29.10.2024
- Türkiye’nin refleksleri yok edildi / 24.10.2024
- Vatikan çok üzüldü… / 22.10.2024
- Bir savcı çok şeyi değiştirir / 20.10.2024
- Kaç Erdoğan var? / 19.10.2024
- Kürecik’teki üs İsrail’in hizmetinde / 18.10.2024
- Neçirvan Barzani neden geldi? / 17.10.2024
- Ya Öcalan cumhurbaşkanı olursa... / 10.04.2025
- DEM Parti’ye mağdur rolü mü biçildi? / 05.11.2024
- Bin tane Öcalan’ın çağrısı terörü bitirir mi? / 29.10.2024
- Türkiye’nin refleksleri yok edildi / 24.10.2024
- Vatikan çok üzüldü… / 22.10.2024
- Bir savcı çok şeyi değiştirir / 20.10.2024
- Kaç Erdoğan var? / 19.10.2024
- Kürecik’teki üs İsrail’in hizmetinde / 18.10.2024
- Neçirvan Barzani neden geldi? / 17.10.2024