Politika faizi %46: Enflasyon %35 olabilir mi?

Emeklilerin ve memurların maaş zamlarını belirleyen enflasyon verileri açıklandı. Emekliler ve memurlar yine büyük bir hayal kırıklığı yaşadı.

Enflasyon TÜİK'e göre aylık yüzde 1,37, yıllık yüzde 35,05.

ENAG'a göre ise, aylık yüzde 3,05, yıllık yüzde 68,68.

Dikkat ederseniz TÜİK'in enflasyonuyla ENAG'ın enflasyonu arasında aylık bazda yüzde 100'den fazla, yıllık bazda ise yüzde 100'e yakın bir fark var.

Her zaman ifade ediyoruz, tekrar altını çizelim; emeklilerin ve memurların maaşları TÜİK'in enflasyonuna göre artırılırken, bu vatandaşların harcamalarındaki artış ENAG'ın enflasyonuna göre gerçekleşiyor.

Peki, ENAG'ın verileri yanlış mı, manipülasyon mu? Bu konuda TÜİK, ENAG'a dava açmıştı ve bu davayı ENAG kazanmıştı. Yani ENAG'ın enflasyon verileri mahkeme kararına göre doğru. İşte bu gerçek, emeklilerin, memurların ve asgari ücretlilerin maaşları TÜİK'in enflasyon verilerine göre artırılmasına rağmen neden satın alma gücünün sürekli azaldığının net bir izahıdır.

Hükümet yetkilileri sık sık yaptıkları açıklamalarda, "Biz vatandaşlarımızı enflasyona karşı ezdirmedik, ezdirmeyeceğiz" diyorlar. Ama TÜİK ile ENAG verileri arasındaki yüzde 100'lük fark, vatandaşların enflasyon karşısında ezildiklerini ispatlıyor.

Şimdi TÜİK'in bu verilerine göre maaşlar şekillenmiş oldu.

SSK ve Bağ-Kur emeklilerin maaşlarına 6 aylık enflasyon olan yüzde 16,67 oranında zam yapılacak. Memur ve memur emeklilerinin maaşları ise, toplu sözleşme rakamları dikkate alınarak yüzde 15,57 oranında zamlanacak. Dikkat ederseniz, hiçbir maaş zammı, yüzde 25'lik doğal gaz zammını geçemedi!

Bildiğiniz gibi, SSK ve Bağ-Kur emeklilerinin kök aylıklarına bu 6 aylık enflasyon farkı ekleniyor. Eğer emekli maaşı kök aylıklarına eklenen zamma rağmen en düşük emekli maaşını geçmiyor ise yüzde 0 zam alınmış oluyor. Bu kapsamda 4 milyona yakın emekli olduğu ifade ediliyor.

Bu konuda Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Vedat Işıkhan ve TBMM AK Parti Grup Başkanı Abdullah Güler toplantı gerçekleştirdiler ve en düşük emekli maaşının da 6 aylık enflasyon oranında yani yüzde 16,67 oranında artırılmasına karar verdiler.

Böylece en düşük emekli maaşı 16 bin 881 liraya yükselmiş oldu. Yeterli mi? Türk-İş'in verilerine göre ülkemizde açlık sınırı 26 bin lira. Siz söyleyin yeterli mi?

Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) Genel Başkanı Hüseyin Baş, bu konuda şu paylaşımı yaptı: "En düşük kiranın 20-30 bin lira olduğu ülkede, en düşük emekli maaşı 16.881 TL. Tebrikler AK Parti."

En düşük emekli maaşını Cumhurbaşkanı Erdoğan değil, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz değil, Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan değil, Maliye Bakanı Mehmet Şimşek de değil, kim açıkladı?

AK Parti Grup Bakanı Abdullah Güler… Sizce de garip değil mi?

Gelelim yazımızın başlığındaki mevzuya… TÜİK'in açıkladığı yıllık enflasyon yüzde 35, şu an uygulanmakta olan politika faizi ise yüzde 46. 

Politika faizi neydi? Bankalar arası uygulanan faiz. Bankalar bu faiz oranının üstüne koyarak üreticiye ve tüketiciye para satıyorlar. Dolayısıyla politika faizinin üreticiye yansıması yüzde 60-70'leri bulabiliyor.

Hangi üretici yüzde 60-70 faizli bir finansla ürettiği ürününe yüzde 35 zam yapar. Böyle yüksek faizin bulunduğu bir ülkede yüzde 35 enflasyon mu mantıklı, yüzde 68,68 olan ENAG'ın enflasyonu mu mantıklı?

Enflasyon asla faiz oranlarından daha düşük olamaz.

Enflasyon verilerini değerlendiren Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, "Enflasyonda belirgin bir yavaşlama başladı ve bu eğilim devam edecek. Dezenflasyon sürecindeki kararlılığımız hem gerçekleşme verilerinde hem de beklentilerde belirginleşti" dedi.

Emekliyi ve asgari ücretliyi açlık sınırının altında bir gelire mahkum ederek, bu şekilde talebi baskılayarak, vatandaşların kemerini sıktıkça sıkarak bir dezenflasyon süreci doğru bir yöntem mi? Açlık sınırı altında bir maaş, vatandaşların boğazının sıkılması demektir. Halbuki ekonomi yönetiminin görevi, enflasyonu düşürürken, vatandaşların gelirini artırmaktır. Vatandaşların gelirini daraltarak enflasyonla mücadele ekonominin hedeflerine aykırıdır.

Tüketimin olmadığı mezarda, enflasyon sıfırdır! Hedef bu mudur?

Ülkemizdeki enflasyon maliyet artışlarından kaynaklanan maliyet enflasyonudur. Bunu yıllar öncesinden tespit eden Prof. Dr. Haydar Baş, maliyet enflasyonuyla nasıl mücadele edileceğinin formüllerini eşsiz eseri Milli Ekonomi Modeli'nde bilimsel gerçeklerle ortaya koymuştur.

Bu modeli parti programına alan Bağımsız Türkiye Partisi'ne (BTP) ve lideri Hüseyin Baş'a fırsat verelim, bu ve benzeri sorunlardan bir an önce kurtulalım.