Prof. Dr. Haydar Baş sönmeyen bir ışıktır

Yüce Allah toplumları düştüğü karanlıklardan kurtarmak adına kâmil insanlar görevlendirir. Bu kâmil insanlar yaşadığı çağın insanına ışık olur yolunu aydınlatır, yol olur vuslata ulaştırır. Çağın insanının yaşadığı sıkıntılardan kurtulması kendi çağında yaşayan kâmil insanla bütünleşmesinden geçer.

Son çeyrek asırda gerçekten de insanımız hiç olmadığı kadar sıkıntılı günler yaşadı. Bu sıkıntıları ana başlıklar altında ele alırsak; ekonomik, siyasal, sosyal, kültürel, inanç ve ibadet alanlarında insanlar yaydan çıkmış ok gibi bir yerlere savruldu. 

Sorunların adeta bir kör düğüm halini alması bir yerde insanların bazı hakikatlere sırt dönmesinden kaynaklandı. Karanlıklar arttıkça insanlar önünü görmekten aciz bir hale düştü.

Çağın insanının sıkıntılarını bilen ve gören Prof. Dr. Haydar Baş hocamız bıkmadan usanmadan çözüm yollarını anlattı. Milletinin önüne düştü, gece gündüz demeden fikirlerini anlattı, yaşadı ve yaşattı. 

Ekonomik sıkıntıları ortadan kaldırmak için Milli Ekonomi Modelini, sosyal bütün sorunları ortadan kaldırmak ve sosyal adaleti sağlamak için Sosyal Devlet Milli Devlet projelerini sistemleştirdi. 

Ulusal bağımsızlığımızın temeli olan Türkiye Cumhuriyeti Devletine ve onun kurucusu olan Gazi Mustafa Kemal Atatürk'e sahip çıktı. Sistem ve Atatürk üzerinden oynanan oyunları bozdu. Dinsizlikle suçlanan Atatürk'ün soyunun Ehl-i Beyt'e dayandığını kaynaklarla ispat ederek hakkı sahibine teslim etti.

İnsanları inanç temelinde ayrıştırarak parçalama isteyen ve asırlardır kavga sebebi sayılan Alevi-Sünni ayrılıklarına son vermek adına Tevhidin Merkezi Ehl-i Beyt gerçeğini savundu. Kaleme aldığı Ehl-i Beyt külliyatıyla 12 İmamın hayat ölçülerini bizlere öğretti. Peygamber efendimizin şu hadislerinde beyan ettiği kurtuluş gemisini tanımamıza vesile oldu: 

"Benim Ehl-i Beyt'imin sizin içinizdeki misali, Hz. Nuh'un kavmi içerisindeki Hz. Nuh'un gemisi gibidir. Kim gemiye binerse kurtulur, kim binmezse helak olur."  Buyurmuştur. (Suyuti, Tefsir-i Hulafa, s.573; Taberani, Mu'cem'ül Kebir, s. 78)

İslam inancına sokulmak istenen el büyük fitne sebebi olan Dinlerarası Diyalog faaliyetlerine karşı milletimizin imanını korumak için yıkılmaz bir kale oldu. Milli ve dini bütünlüğümüzü tehdit eden bu büyük tehlikeyi ilk gören ve milletimizi en gür seda ile ayıktıran O oldu. Bu uyarılara kulak tıkanması sebebiyle Allah korusun vatanımız parçalanma tehlikesiyle karşı karşıya kaldı. Millet iradesiyle ve Prof. Dr. Haydar Baş hocamızın fikirleriyle bu tehlike kısmen de olsa bertaraf edildi. 

Prof. Dr. Haydar Baş hocamıza "çağın bilgesi" ifadesini kullanırken asla hamaset yapmadığımız Onun ortaya koyduğu eşsiz çalışmalarla meydana çıkmıştır. 

Prof. Dr. Haydar Baş hocamız, ölmez fikirlerini insanlığın önünü aydınlatmak için sönmemek üzere yakmıştır. Bundan sonra Onun bu ışığından faydalanarak yol alacağız. Yetiştirdiği kadro dimdik ayakta ve yol almaktadır. Onun yaktığı ışığı söndürmeye kimsenin gücü yetmeyecektir.