Prof. Dr. Haydar Baş’a tüm dünyanın ihtiyacı var
16.04.2019 00:00:00
Türkiye'nin ekonomisi battıkça batıyor.
Rakamlar açıklandıkça bu batmanın hangi boyutlarda olduğu daha da gün yüzüne çıkıyor.
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) Ocak 2019 resmi işsizlik rakamlarını açıkladı. Buna göre, Ocak'ta işsiz sayısı geçen yılın aynı dönemine göre 1 milyon 259 bir kişi artarak 4 milyon 668 bin kişi oldu. Bu son 10 yılın en yüksek rakamı… İşsizlik oranı ise yüzde 14,7 oldu. Maliye Bakanı Berat Albayrak'ın açıkladığı Yeni Ekonomi Programı'nda (YEP) yüzde 12,1 olarak hedeflenmişti, hedefler şaştı.
İstihdam edilenlerin sayısı, bir önceki yılın aynı dönemine göre 872 bin kişi azalarak 27 milyon 157 bin kişi, istihdam oranı ise 1,9 puanlık azalış ile yüzde 44,5 oldu.
Ekonomik faaliyete göre istihdam edilenlerin sayısı, tarım sektöründe 22 bin, sanayi sektöründe 82 bin, inşaat sektöründe 44 bin, hizmet sektöründe 76 bin kişi azaldı. Bu sektörlerin her biri ekonomimizin lokomotifi durumunda.
Bunlar resmi rakamlar… Bu rakamlara, gerçekte işsiz olduğu halde dahil edilmeyenler var. İş bulma ümidi olmayanlar, çalışmaya hazır ama iş bulmaktan ümidini kestiği için iş aramayanlar ve mevsimlik çalışanlar, zamana bağlı eksik istihdam edilenler, yetersiz istihdam edilenler de dahil edildiğinde işsizler ordusu 8 milyon 344 bin kişi oluyor.
İşsizlik oranı da yüzde 22'ye çıkıyor. Türkiye her 2 kişiden 1'inin işsiz olacağı bir ekonomik tabloya doğru hızla gidiyor. Siyasilerimizin buna hiçbir çözümü yok, işin gerçeği peşlerinde koştukları küresel tefecilerin de çözümleri yok. İlaçları olsaydı kendi başlarına sürerlerdi.
TÜİK, Mart 2019 Tarım Ürünleri Üretici Fiyat Endeksi'ni açıkladı. Yani tarım üreticilerinin maliyet enflasyonu… Mart ayında geçen yılın aynı ayına göre yüzde 27,33 artmış. Ama gerçekte bazı ürünlerde bu maliyet çok daha fazla…
Endeks hesaplamasında 81 madde var, bunların 48'inde artış, 27'sinde düşüş var.
Eksiler artıları götürdüğünde yüzde 27,33 çıkıyor.
Gerçekler bu şekilde örtülmesine rağmen yüzde 27,33 gibi bir rakam çıkıyor, mızrak çuvala sığmıyor.
Maliyetler elbette ki sadece tarımı değil, hayvancılığı da, tüm sektörleri de vuruyor.
Seçimin hemen sonrası beyaz ete de fahiş zam geldi. Nisan ayı başı itibariyle beyaz ete zam yapıldı. 9-9,5 liraya satılan bütün pilicin fiyatı 12,5-13 liraya yükseldi.
Beyaz et üreticileri zam kararının gerisinde artan maliyetlerin olduğuna işaret etti. Yemek sanayicileri ise, zam oranının yüksek olduğuna işaret ederek "insafsız bir zam oranı" yorumunda bulundu.
TÜİK verilerine göre, en önemli sektörümüz olan inşaat eridikçe eriyor. Türkiye genelinde konut satışları, bir önceki yılın aynı aylarına kıyasla Ocak'ta yüzde 24,8, Şubat'ta yüzde 18,2 oranında düştü.
Türkiye dünyanın en kırılgan beşlisinin en kırılganı… Bu, dünyada yaşanan her türlü olumsuz gelişmelere karşı tamamen korumasız olduğumuzu gösteriyor. Dünyadaki en ufak bir dalga, ülkemizde tsunami etkisi oluşturuyor. Siyasilerimizin "dolar seçim sonrası düşecek" iddiaları boş ve sadece seçime yönelik çıktı. İstanbul'daki seçim sürecinin uzaması, S-400 gerilimi, hükümetin yeni reform paketinin tatmin edici olmaması gibi bahanelerle dolar yeniden fırladı ve şu sıralar 5,83'ler seviyesinde…
Ama emin olun ki bu bahaneler asla bitmez, bunları talep ediliği şekilde çözseniz bile başka bahaneler üretilecektir. Siz şoklara açık olduğunuz müddetçe sizi hep şoklayacaklardır; Sevr'in güncel uygulamaları için de sizi hep yoklayacaklardır.
Gördüğünüz gibi, Türkiye ekonomisi her konuda alarm veriyor, büyük bir çöküş yaşıyor.
Eskiden olduğu gibi ABD'de, İngiltere'de, Brüksel'de çözüm arıyor ama onlar da yaşadıkları ekonomik girdap sebebiyle kendi dertlerine düşmüş vaziyette…
Geçtiğimiz Pazar günü Trabzon'da Bağımsız Türkiye Partisi'nin (BTP) geniş katılımlı seçim değerlendirme toplantısı vardı. Toplantıda konuşma yapan BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş'ın gündem maddelerinden birisi de ekonomiydi. Prof. Dr. Baş, siyasilerimizin yaşadığı kısırdöngüyle ilgili şunları söyledi:
"Bakın şimdi hükümetin paraya ihtiyacı var. IMF'ye, şuraya, buraya gittiler, ne aldılar? Havalarını aldılar. Hâlbuki oralara gitmelerine gerek yoktu. Sadece Türkiye değil, dünya da paraya sıkışmış durumda. İşin içinden çıkmaları mümkün değil. İnşaat sektörü, sanayi sektörü, tarım sektörü hepsi batmış durumda. Herkesin bize ihtiyacı var. Bu işi biz yaparız."
Evet, yukarıda rakamlarla aktardığımız gerçekler zaten bu tespitlerin doğruluğunu açıkça ortaya koyuyor.
Prof. Dr. Haydar Baş, sadece karanlığı tasvir etmiyor, aynı zamanda çözümlerini de bir bir sıralayarak karanlıkları ortadan kaldıracak büyük bir ışık yakıyor.
Baş konuşmasında şunları söyledi:
"Dikkat ederseniz baştan beni benim ekonomiye mal ettiğim en güçlü görüş tüketim eksenli analizdir. Çünkü tüketim olmadan üretim olmaz. Arkadaşlar bizim sistemimizde devlet veren el olacak. Bizim sistemimizde ev hanımı bir hanımefendi 2 bin 500 lira maaş alacak. Gelini de aynı şekilde alacak. Oğlu 1000 TL vatandaşlık maaşı alacak. Kocası işçi ise asgari ücret olarak 5 bin TL alacak. Bizim modelimizde milletin gözü paradan doyacak.
Zaten şu anda Milli Ekonomi Modeli hayata geçti. Batan Rusya, bizimle birlikte kalkındı, dünya lideri oldu.
Çin şimdi Rusya'yı da geçti. Neden? Çünkü tüketimi destekledi. Çin bugün 5-6 yıl önceki Çin değil, zenginleşti. Neden? Çünkü en büyük kaynak tüketimdir.
Bu bir Milli Ekonomi Modeli devrimidir."
Milli Ekonomi Modeli'nin benzersiz bir sistem olduğuna vurgu yaptığı konuşmasında Prof. Dr. Baş, "Bugün dünya bir araya gelse Haydar Hocanın sistemi gibi bir ekonomi modeli ortaya koyamaz. Bu mümkün değil, Allah bunu bana nasip etti" dedi.
Bizler de altını çizerek diyoruz ki, Prof. Dr. Haydar Baş'la beraber olan lider, olmayan ise köle oluyor. Beraber olan Rusya ve Çin'in hali ortada; beraber olmayan, her seçimde görmezden gelen Türkiye'nin de hali ortada…
Murat Çabas / diğer yazıları
- Vatandaşın refahı için maaşa zam yapmamak! / 24.04.2024
- Bugün ulusal egemenliği kazandığımız gün / 23.04.2024
- Asılla vekil arasındaki gelir uçurumu! / 20.04.2024
- Enflasyon ve cari açık bahanesiyle fakirleştiriliyoruz! / 19.04.2024
- Türkiye ekonomisi böyle gitmez! / 17.04.2024
- Sevgiliye vuslatın 4. yıl dönümü / 16.04.2024
- İngiliz gazetesinden Türk siyasetine ayar! / 09.04.2024
- ‘Boş tencerenin yıkamayacağı iktidar yoktur’ / 06.04.2024
- Seçimde katmerli adaletsizlik / 05.04.2024
- BTP oylarını artırdı / 03.04.2024
- Bugün ulusal egemenliği kazandığımız gün / 23.04.2024
- Asılla vekil arasındaki gelir uçurumu! / 20.04.2024
- Enflasyon ve cari açık bahanesiyle fakirleştiriliyoruz! / 19.04.2024
- Türkiye ekonomisi böyle gitmez! / 17.04.2024
- Sevgiliye vuslatın 4. yıl dönümü / 16.04.2024
- İngiliz gazetesinden Türk siyasetine ayar! / 09.04.2024
- ‘Boş tencerenin yıkamayacağı iktidar yoktur’ / 06.04.2024
- Seçimde katmerli adaletsizlik / 05.04.2024
- BTP oylarını artırdı / 03.04.2024
