logo
29 MART 2024

Prof. Dr. Haydar Baş’ın bizlere bıraktığı miras

19.04.2020 00:00:00

Prof. Dr. Haydar Baş'ın faaliyetlerini özellikle üç yönde değerlendirmek mümkündür:

1- Türkiye'yi dış tehlikeler konusunda haberdar etmek ve tedbirli olmasını sağlamak.

2- Türkiye'nin milli birliğini sağlayan değerleri ortaya koymak ve onları bozanların kimliğini, iç yüzünü göstermek.

3- Türkiye'nin bir ulusal devlet olarak sosyal-ekonomi kalkınmasının yollarını belirlemek.

Prof. Dr. Haydar Baş, Türkiye'yi dış tehlikeler konusunda haberdar etmek ve tedbirli olmasını sağlamak konusunda 30 yıldan fazla emek vermiştir. O, "Niçin Türkiye" eseriyle ve Meltem TV'daki konuşmalarıyla milleti ve devleti bu konuda uyandırmaya çalışmıştır. Orta Doğu ve Türkiye topraklarında küresel güçlerin Kürdistan devleti adı altında "Büyük İsrail" projesi olduğunu ve esas hedefin Türkiye olduğunu defalarca söylemiştir. 

Bugün artık bunu görmemek mümkün değildir. Irak'ta artık bir Kürt devleti kuruldu. ABD Suriye'de de bu devletin kurulmasını istiyor. İran için de böyle bir tehlike uzakta değildir. Orta Doğuda federal yapı surecinin temeli koyuldu. Bu süreç Türkiye'yi de etkileyebilir. O zaman, Türkiye Orta Doğuda birkaç bölgeleri içine katarak bir federal yapıya da gidebilir.

Böyle bir durumda Türkiye'nin yönetim şekli de eskisi gibi olamaz. Cumhuriyet ortadan kalkarsa, neoosmanizm hilafeti modelinden başka bir alternatif olmayacaktır. O zaman, devlet ile dinin bir araya gelmesi şart olacaktır. Fakat bu tehlikelidir. Zira din devlet ideolojisine çevrilecek ve sonuçta, ülkede dini ve sosyal gruplar arasında çekişmeler, karşı durmalar yaşanacak ve insanların dine olan saygıları ortadan kalkacaktır.

Neoosmanizm modeli, Türkiye'nin ortadan kalkmasına hesaplanmış derin Batı projesi olması da bazı batı kaynaklarında dile getirilmiştir. Aslında, Medine'nin sosyal-siyasi yapısına dikkat etsek, onu dini devletten daha çok bir cumhuriyete benzediğini görürüz. Bu nedenle, Prof. Dr. Haydar Baş kendi konuşmalarında ve eserlerinde defalarca ulusal milli devletin ve laikliğin yanında olduğunu bildirmiştir. Bu, onun Atatürk'e olan saygısının temel argümanlarından biridir.

Prof. Dr. Haydar Baş, Türkiye'nin milli birliğini sağlayan değerleri ortaya koymak ve onları bozanların kimliğini, iç yüzünü göstermek konusunda uzun süre çalışmıştır. O, "Dini ve Milli Bütünlüğümüze Yönelik Tehditler" eseriyle "dinlerarası diyalog" projesi ile din ve milletin içini boşaltmak politikalarını gerçekleştiren FETÖ'nün devlet ve millet için ne kadar tehlikeli olduğunu anlatmaya çalışmıştır. Yaptığı çalışmalarına göre, defalarca sıkıntılara, zulümlere, tahditlere maruz kalmıştır. Fakat bunlara rağmen, hak yoldan geri çekilmemiştir. 15 temmuz olayları FETÖ'nün din, millet ve devlet için ne kadar tehlikeli bir kumpas olduğunu ortaya koydu ve Prof. Dr. Haydar Baş'ın ne kadar haklı olduğunu kanıtladı. 

Prof. Dr. Haydar Baş aynı zamanda gerçek İslam'ın millete anlatılması yolunda onlarca eser yazmış ve milletin irşadında öncü olmuştur. Türkiye'de Alevilerle Sünnileri karşı-karşıya getirmek projesi her zaman batı istihbaratının elinde önemli bir araç olmuştur. Onlar, bu araçtan Türkiye Cumhuriyetinin kurulduğu dönemden bugüne kadar yararlanmışlar. Bu, Hz. Peygamberin (sav) vefatından sonra İblisin Müslümanlar arasına saldığı nifakın sonucudur. Bu fitne, müslümanların bölünmesine ve zayıflayarak düşmanlarına teslim olmasına neden olmuştur. 

Prof. Dr. Haydar Baş, özellikle Sünni kaynaklarına dayanarak yazdığı Ehli-Beyt külliyatı ile kanıtladı ki, Ehl-i Beyt yalnız Şiilerin değil, tüm müslümünların ortak dini değeridir. Bu nedenle, tüm müslümanlar bu değerde bir araya gelmeli ve güçlenmelidirler. Bu tüm müslüman coğrafyasının kurtuluşu, hem de Türkiye'nin milli-dini birliğinin reçetesidir. 

Prof. Dr. Haydar Baş, "Hoş Geldin Atatürk" eseriyle Türkiye'ye gerçek Atatürk'ün ruhunu yeniden getirmiştir. Zira Türkiye'de uzun süre dinciler ve solcular arasında devam eden karşı durmaların temelinde Batı projesi olan "Sahte Atatürkçülük" mevcut idi. Bu proje milli birliğin bozulması, sosyal-ekonomi gelişmenin durdurulması ve Türkiye'nin Batı emperyalizmine köle olması amacı ile tasarlanmıştır. Aslında, dinciler ve solcular bilerek veya bilmeyerek emperyalizmin amacına hizmet ediyorlar. Sahte solcular emperyalistlerin sahte Atatürk'üne sahip çıkarak, onu dinsiz; sahte dindar kesim ise, onu kafir adlandırıyor.

Türkiye nüfuzunun büyük bir kısmının dindar, diğer büyük bir kısmının laik olduğunu varsayarsak, sahte Atatürk konusunda toplumun durmadan bir savaş halinde olması gerekiyor. Oysa Prof. Dr. Haydar Baş "Hoş Geldin Atatürk" eseriyle Türkiye'yi bu yüzyıllık emperyalist oyunundan kurtardı. O, Atatürk'ün gerçek bir müslüman olduğunu, onun bir sağcı ve solcu olmadığını senetlerle ortaya koydu. Bununla, gerçek Atatürk Haydar Baş ile Türkiye'ye onu kurtarmak için yeniden geldi. 

Prof. Dr. Haydar Baş "Milli Ekonomi Modeli" ve "Sosyal Devlet-Milli Devlet" eserleriyle yalnız Türkiye için değil, tüm dünya için gelecek projesi çizdi. Bu projenin alternatifi yoktur. Onun alternatifi yeni sömürü formları olabilir. Zira, sosyalizm çöktü ve kendini Sovyetler örneğinde doğrultmadı.

Kapitalizm ise, vahşi sömürü sonucu tüm dünyanı sömürdü ve bitirdi. Artık o, gelişme imkanlarını kapattı. Bu yüzden dünyada finans krizleri durmadan artıyor, bankalar çöküyor, verdikleri kredileri geri alamıyorlar. Yani, kapitalizm bir sistem olarak çöküyor. Böyle bir durumda küresel finansörler küresel blokçeyn sistemine geçit etmekte kararlıdırlar. Bu ise, küresel yönetimin total şekilde küresel finansörlerin eline geçmesi demektir. Oysa onlar şimdiye kadar kapitalizm ile insanları sömürdüler, şimdi de yeni küresel ekonomi ile bunu yapmak istiyorlar. 

Prof. Dr. Haydar Baş "Milli Ekonomi Modeli" ve "Sosyal Devlet-Milli Devlet" eseriyle dünyayı bu transmilli sömürücülerden ve sömürülükten kurtarmak istiyor. O, gerçek, bereketli, milli ekonomi ile gerçek kalkınmanın yolunu gösteriyor. Bu ekonomini gerçekleştirmeden bağımsız bir devlet kurmak veya onu sağlamak mümkün değildir. Türkiye bundan bir sistem olarak yararlanırsa, onun tüm dünyaya hızla yayılması ihtimali çok yüksektir. Zira artık tüm dünya halkları ve onların liderleri emperyalizmin tüm formalarından bıkmışlardır. 

Bir zamanlar Atatürk Cumhuriyet devrimi ile tüm dünyaya güzel bir kurtuluş örneği olmuşsa, "Milli Ekonomi Modeli"nin de Türkiye'de tatbiki, böyle bir örnek olabilir. Bu modelin ilk önce Türkiye'de tatbiki ve sonradan Türki Cumhuriyetlerinde tatbik olunması ve Avrasya bölgesinde Türki Cumhuriyetleri arasında sosyal-ekonomi işbirliği üzerinde hızla konfederatif bir yapının oluşması kaçınılmazdır. Bir zamanlar, Atatürk de bunu murad etmiştir. Aksi takdirde, müslüman devletlerinin bir araya gelmesi ve kendini küresel güçlerden koruması mümkün olmayacaktır.

Biz, yaptığı bu işlerden dolayı Prof. Dr. Haydar Baş'a ne kadar müteşekkir olsak azdır. O, uzak görüşlü bir bilge ve büyük bir ilim adamı idi. Onun bıraktığı mirasa sahip çıkmak, onu gerçekleştirmek ve geliştirmek her bir Müslüman Türk'ün görevi olmalıdır. Zira o, kendi hayatını kendisi için değil, Türklerin, müslümanların ve insanlığın mutluluğu, hakkın bâtıl üzerinde zaferi için yaşadı. Ayeti-kerimede buyurulduğu gibi, "Allah yolunda öldürülenlere ölüler demeyin. Bilakis onlar diridirler, fakat siz hissedemezsiniz." (Bakara, 154).

 
Doç. Dr. Rauf Memmedov / diğer yazıları
Oy sayımı iftar saatine denk geliyor
YSK 'iftar' konusunda karar verdi
'İBB adayını çek' teklifine yanıt verdi
AKP'ye 3 şartını açıkladı
AKP'den bir seçim klasiği
Seçime 3 gün kala gaz bulundu!
İSO'dan tarihi uyarı
'Eğitimli gençlerimizi avlamak için...'
'AJet ile anlaşmamız yok'
THY'den çok garip Ajet kararı!
Almanya'nın öteki yüzü
Avrupa'nın ilk siyonist ülkesi Almanya!
CHP adayı istifa edip AKP'ye katıldı
'Erdoğan'ın emrinde olacağız'
Rezalet ötesi
Yahudi askerler aşağılıkta da zirvede!
'Sandık, hepimizin namusuna emanettir'
Erdoğan son mitingini yaptı
'Gençler BTP’ye akın ediyor'
Zeytinburnu'nda BTP coşkusu
'Para sayma' soruşturmasında Muammer Keskin'in ifadesi
'Bağış karşılığı makbuz almadım'
Yargıtay Başkanı seçimi 31 Mart sonrasına kaldı
10. turda da sonuç çıkmadı
1 Nisan'da okullar tatil mi?
Milli Eğitim Bakanlığı açıkladı
Emekli maaşı için seçim sonrasını işaret etti
'Temmuz' ayında masaya yatıracağız'
Oy sayımı iftar saatine denk geliyor
YSK 'iftar' konusunda karar verdi
'İBB adayını çek' teklifine yanıt verdi
AKP'ye 3 şartını açıkladı
AKP'den bir seçim klasiği
Seçime 3 gün kala gaz bulundu!
İSO'dan tarihi uyarı
'Eğitimli gençlerimizi avlamak için...'
'AJet ile anlaşmamız yok'
THY'den çok garip Ajet kararı!
Almanya'nın öteki yüzü
Avrupa'nın ilk siyonist ülkesi Almanya!
CHP adayı istifa edip AKP'ye katıldı
'Erdoğan'ın emrinde olacağız'
Rezalet ötesi
Yahudi askerler aşağılıkta da zirvede!
'Sandık, hepimizin namusuna emanettir'
Erdoğan son mitingini yaptı
'Gençler BTP’ye akın ediyor'
Zeytinburnu'nda BTP coşkusu
'Para sayma' soruşturmasında Muammer Keskin'in ifadesi
'Bağış karşılığı makbuz almadım'
Yargıtay Başkanı seçimi 31 Mart sonrasına kaldı
10. turda da sonuç çıkmadı
1 Nisan'da okullar tatil mi?
Milli Eğitim Bakanlığı açıkladı
Emekli maaşı için seçim sonrasını işaret etti
'Temmuz' ayında masaya yatıracağız'
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.