Prof. Dr. Haydar Baş'la yurtta sulh cihanda sulh

Geçtiğimiz Pazar günü Bağımsız Türkiye Partisi (BTP), İstanbul 6. il olağan kongresini gerçekleştirdi, bu coşkulu kongrede, yıllardır başarılı bir hizmet yürüten enerji uzmanı Fuat Şengül oy ve gönül birliğiyle yeniden il başkanı seçildi. Kendisini tebrik ediyor, başarılarının devamını diliyoruz.
Kongrede söz verilen BTP genel başkan yardımcıları birbirinden önemli değerlendirmeler, tarihi tespitler yaptılar. Sahneye çıkan Ali Haydar Baş icra ettiği müzik ve marş ziyafetiyle Bağımsız Türkiye sevdalılarını coşturdu.
Final konuşmasını BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş yaptı. 
Ülkemizin en büyük kanayan yarası olan terör konusuna geniş yer ayıran Sayın Baş, mevcut iktidar ve muhalefetin terörü asla bitiremeyeceğini ve bunun sebeplerini ifade ettikten sonra, terörü ancak Bağımsız Türkiye Partisi'nin bitirebileceğini belirtti.
BTP'nin bu noktadaki projelerini tek tek sayan Sayın Baş, eğitim, sağlık gibi temel sorunlar çözülmeden, vatandaşlara iş ve aş imkanı sunulmadan, sosyal devlet projeleri kapsamında, vatandaşlık maaşı, çocuk parası, ev hanımı maaşı adı altında vatandaşların cebine para konulmadan terörün asla bitirilemeyeceğini, bu imkanları ise ancak Milli Ekonomi Modeli sayesinde BTP'nin hayata geçirebileceğini belirtti.
Bizi bir ve beraber tutan Müslüman Türk kimliği mayasının temellerinin, baba tarafından Hz. Peygamberin torunu İmam Musa Kazım'ın soyundan gelen, anne tarafından da Türk olan Hacı Bektaş Veli tarafından atıldığını belirten Sayın Baş, bu birlik anlayışının yine Hz. Ali'nin soyundan gelen Mustafa Kemal Atatürk tarafından Türkiye Cumhuriyeti Devletinin kuruluşunda ve Lozan'da esas alındığına dikkat çekti.
Hiçbir kimsenin soyunun Atatürk kadar temiz olmadığını belirten Sayın Baş, Atatürk'e iftira atanların gerçekte İstiklal Harbi'ne karşı çıktıklarını, bu varlık yokluk savaşında ülkemizi işgal eden İngiliz'in, Yunan'ın, İtalyan'ın, Fransız'ın safında olduklarını belirtti.
Ve birliğin adresi Ehl-i Beyt vurgusu?
Şii-Sünni çatışmasıyla İslam dünyasını kan gölüne çevirmek isteyenlerin oyunlarını bozacak olan en önemli hususun Ehl-i Beyt paydasında bir ve beraber olmaktan geçtiğini belirten Sayın Baş, bugün İslam'ı şekilciliğin arkasına hapsederek, İslam'la alakası olmayan anlayışların İslam'mış gibi gösterilmeye çalışıldığını ifade etti.
Prof. Dr. Baş, gerçek İslam'ın namaz kılmak, oruç tutmak, zekat vermek, Hacca gitmek, Kelime-i Şahadet getirmek, Allah'ı zikretmek olduğunu, tevekkül, tefekkür, sabır, haya olduğunu belirtti.
Kısaca İstanbul İl Kongresi tam anlamıyla muhteşem bir kongreydi.
Prof. Dr. Haydar Baş, her konuda birliğin adresi?
"Bir kolumu kesseniz Kürt kanı akar, diğer kolumu kesseniz Türk kanı akar" diyerek, "Türk-Kürt kardeştir" diyerek ve de bunu sadece söz boyutunda bırakmayarak başta vatandaşlık maaşı olmak üzere birçok proje ile içini doldurarak küresel "Türk-Kürt çatışması" planlarını bertaraf etmektedir.
Ehl-i Beyt duruşuyla, Külliyatı'yla, sempozyumlarıyla da Türkiye'de Alevi-Sünni çatışmasını; İslam coğrafyasında da Şii-Sünni çatışmasını engelleyen, gerek yurtta, gerekse dünyada barışı tesis etmek için büyük çabalar sarf eden tek liderdir.
Ayrıca Milli Ekonomi Modeli ve Sosyal Devlet-Milli Devlet teziyle, buradaki "kaynaklar sınırsız" vurgusuyla, milli devlet, milli para tanımlarıyla milli paralarla ticaret formulüyle dünyadaki tüm kavgaları bitirecek güçlü bir teze sahip tek liderdir.
Rusya bu Modeli 2006 yılından bu yana uyguladığı için, eski Rusya değildir, gittiği her yerde masaya barışı koyan bir Rusya haline gelmiştir. Bunun sebebi de uyguladığı Milli Ekonomi Modeli ile kazandığı barış yanlı bakış açısıdır.
Hangi açıdan bakarsanız bakın, bu eşsiz modelin sahibi BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Baş'ın Türkiye'de başbakan olduğu gün Türkiye tüm dünyada "barışın merkezi" olacaktır.
Muhterem Üstadımdan özür diliyorum
Yaklaşık 1 yıl kadar önce Meltem TV'de bir programda Prof. Dr. Haydar Baş Bey'in Gadir-i Hum ifadesini farklı telaffuz etmesi sebebiyle gülmüş, yumuşak g ile ifade edilmesi gerektiğinden bahsetmiştim. Ancak önceki günkü BTP İl Kongresi'nde Genel Başkanımızı üzdüğümüzü fark ettim. Amacım Genel Başkanı eleştirmek değildi. Sadece imam-hatip kökenli olduğumuz için, okul yıllarından aklımızda kalan bir gramer bilgisiydi. Genel Başkanımızı üzdüğüm ve kıymetli gündemini meşgul ettiğim için derin hoşgörüsüne sığınıyor, tekrar tekrar özür diliyorum.