Rakka'ya da Musul tezgahı

Bir taraftan Musul operasyonu devam ederken, diğer taraftan ABD, ortaklarıyla beraber Rakka operasyonuna hazırlandığını ilan etti; Türkiye destekli ÖSO ise El Bab'a doğru ilerlemeyi sürdürüyor.
IŞİD karşıtı koalisyonda yer alan 13 ülkenin savunma bakanlarıyla Paris'te bir araya gelen ABD Savunma Bakanı Ashton Carter, Musul'un yanı sıra IŞİD'in Suriye'deki en önemli kalesi konumunda bulunan Rakka'ya da yakında operasyon başlayacağını belirtti.
Fakat kullandığı bir ifade dikkat çekici, operasyonunun kimlerle yapılacağı noktasında önemli bir ayrıntı; Carter, "Suriye'deki ortağımız yerel güçler de kesinlikle IŞİD'i yıkacak" dedi.
Rakka'yı alacak güçlerin mutlaka yerel güçler olması gerektiğini vurgulayan Carter, "Bu bizim her yerdeki ilkemiz. Bu, IŞİD'in temelli yenilmesi için son derece önemli" ifadelerini kullandı. Peki neden "yerel güçler"?
Dikkat ederseniz, Musul operasyonunda ABD, Irak ordusu ile Barzani'nin ordusunu beraber değerlendirdi. Böylece peşmerge ordusunu Irak merkezi yönetiminin nezdinde resmi olarak daha da pekiştirmiş oldu. Ayrıca operasyon tamamlandığında Musul'un Barzani'ye devir teslimi Irak ordusunun eliyle gerçekleşmiş olacak.
Musul operasyonuyla ilgili altını çizmemiz gereken bir diğer önemli husus ise, Bu resmi kabullenme ve devir teslim yapılırken, Irak yönetimine Başika'daki Türk askeri varlığı gösterilerek, dikkatler buraya yönlendirilerek yapıldı.
Böylece ABD bir taşla iki kuş vurarak, planladığı Şii-Sünni çatışmasının devletler boyutunun da Irak-Türkiye özelinde temellerini atmış oldu.
ABD, Suriye'de de benzer bir neticeyi elde etmek istiyor. Carter'ın savunma bakanları toplantısında yaptığı açıklama bu niyeti açıkça gösteriyor.
Anladığım kadarıyla ABD, Rakka operasyonunda PYD'yi ve Esad'ın ordusunu değerlendirecek. Yerel güçlerden kastı bu? Carter, "Rusya Rakka planlarımızın parçası değil" diyerek Esad'ı Rusya'sız olarak değerlendirmenin de derdinde?
Bu sayede "ABD için vatan" projesinin taşlarını döşeyen Barzanileşmiş PYD, Esad yönetimi tarafından legal hale getirilmiş olacak.
Musul operasyonunda nasıl bir tehdit olarak Irak yönetimine Başika'daki Türk askeri varlığı gösterildiyse, Suriye'de de ÖSO ile beraber hareket eden Türkiye bir tehdit olarak gösterilmektedir. Esad yönetimine, Rakka operasyonunun Türkiye-PYD ile yapılması yerine, Suriye-PYD ile yapılması cazip gelecektir, zaten Esad da Türkiye'nin ilerleyişi gösterilerek buna zorlanacaktır.
ABD Savunma Bakanı Carter, Rakka operasyonunda Türkiye'nin denklem dışı kalacağına dair sinyalleri konuşmasında ifade ediyor. Carter'in "yerel güçler" vurgusu zaten Türkiye'nin Rakka'da denklem dışı olduğunu açıkça gösteriyor.
Carter bunu ifade ettikten sonra Türkiye'nin ağzına bir parmak bal çalmayı da ihmal etmiyor. Türkiye ile de birlikte çalışmayı sürdürdüklerini dile getiren Carter, "Türkiye-Suriye sınırını güvenlik altına almak için de oradaki yerel güçlerle çalışıyoruz. Oradaki amacımız, Türkiye'yi ya da başka ortaklarımızı tehdit edebilecek yabancı savaşçı geçişini önlemek" diye konuştu.
Bir daha altını çizelim ABD için "yerel güçler" Suriye'de öncelikli olarak PYD'dir. Yani ABD Türkiye-Suriye sınırının güvenliğini PYD ile sağlıyormuş.
ABD, Rakka operasyonuyla böyle bir plan kurarken, El Bab konusunda da farklı bir planı devreye koyuyor. Türkiye destekli ÖSO'nun El Bab'a ilerleyişine göz yuman, yeşil ışık yakan ve hatta perde arkasından itekleyen ABD, burada Türkiye'yi Esad'ın ordusuyla karşı karşıya getirmenin hesabındadır. Çünkü El Bab üzerinde Esad yönetiminin de hesabı vardır.
Şam yönetimine yakın Al Masdar News, Suriye ordusunun IŞİD'in kontrolündeki El Bab kasabasına operasyon yapmaya hazırlandığını bildirdi. Habere göre, operasyon için Palmira'da IŞİD'i yenilgiye uğratan Çöl Şahinleri adlı tugay, El Bab'ın 20 kilometre güneyindeki Kuveyrs Üssü'ne sevk ediliyor. Aynı zamanda PYD'nin de El Bab üzerinde hesabı var, El Bab'ı ele geçirerek, kontrolü altındaki Afrin ve Kobani kantonlarını birleştirmeyi planlıyor. Yani El Bab tam bir provokasyon merkezi gibi duruyor.
Bir sıcak gelişme de, El Bab'a ilerleyen Türkiye destekli ÖSO birliklerine bir helikopterden varil bombası atıldı. Bunu atanın Suriye ordusu olduğu ifade edilse de, şu ana kadar Esad yönetiminden bunu doğrulayan bir açıklama gelmedi. Esad'la Türkiye'yi karşı karşıya getirmek isteyenlerin bir provokasyonu da olabilir.
ABD, nasıl kendisine Türkiye coğrafyasında da vatan açılsın diye bir Türkiye-Irak savaşı planlıyorsa, bu gelişmelerden de anlaşıldığı gibi Suriye'de de aynı planı devreye koymuş durumda, adım adım taşlarını döşüyor.
Prof. Dr. Haydar Baş'ın altını çizdiği gibi, "Şii Irak ile Sünni Türkiye, ABD aklı ile harekete devam ederlerse mezhep savaşına girişecek. Kazanan ise elbette yalnızca ABD olacak." Tabi, bu Suriye için de geçerli?
Yine Sayın Baş, "Bu sebeple Türkiye ucu açık Fırat Kalkanı operasyonunu derhal bırakarak, sınır güvenliğini ve asayişi temine odaklanmalıdır. Yabancı topraklarda değil, kendi vatanında devletinin ve yapılanmasının; can, mal, namus emniyetinin, din ve vicdan hürriyetinin teminatı olmalıdır" tavsiyesinde bulunmaktadır.