Ramazan’a merhaba derken neler yapmalıyız?

Mübarek üç ayların sonuncusu ve maneviyat ikliminde hasat mevsimi diye adlandırılan on bir ayın sultanı mübarek Ramazan'a erişmenin mutluluğunu yaşıyoruz. 

Yarın günlerden Cumartesi'dir. Ramazan ayının 1. günü, ilk orucun tutulacağı gün 1 Mart Cumartesi olacak. Bu sebeple de ilk sahura 28 Şubat Cuma'yı Cumartesi'ye 1 Mart'a bağlayan gece kalkılacak. İlk teravih namazı da bu gece kılınacaktır.

Bu ayda sağlığı yerinde olan ve reşit olan kadın erkek herkese oruç tutmak farz kılınmıştır. "Ey iman edenler! Oruç sizden önce gelip geçmiş ümmetlere farz kılındığı gibi size de farz kılındı. Umulur ki korunursunuz." (Bakara, 183).

Âlemlere Rahmet Hazreti Muhammed (s.a.a.) şu müjdeyi vermiştir: 

"Kıyamet günü oruç ve Kur'an kula şefaatçi olurlar. 

Oruç: Ya Rabbi, ben onu gündüzleri yemekten ve zevklerinden alıkoydum, şimdi beni ona şefaatçi kıl, der. 

Kur'an: Ya Rabbi, ben onu gece uykusundan alıkoydum, şimdi beni ona şefaatçi kıl, der. Her ikisi de şefaat ederler" (et-Terğib ve't-Terhib, c.2, s.84)

Ramazan ayının kutsiyetinin en önemli özelliği insanlığa hayat rehberi ve kurtuluş reçetesi olarak gönderilen Kur'an-ı Kerim'in bu ay içerisinde indirilmiş olmasıdır.

"Ramazan ayı ki onda Kur'an, insanlara yol gösterici ve doğruyu yanlıştan ayırıcı belgeler olarak indirildi." (Bakara, 185)

Ramazan ayı; oruçla, Kur'an'la, namazla, sadaka ile türlü ibadetlerle bütünleşmiş, adeta sevapların rahmetin harman olduğu, tabir yerinde ise insanlığa sunulmuş bir kurtuluş fırsatıdır. Akl-ı selim düşünen herkes için önüne kadar gelen her fırsatın değerlendirilmesi kendi menfaatinedir. 

İnsanoğlu genel olarak fırsatları değerlendirme konusunda maalesef pek de başarılı değildir. Herkes kendi yaşantısını muhasebe edince bu tespitin doğruluğunu görecektir. Âlemlere Rahmet Hazreti Muhammed (s.a.a.) Efendimiz bu konuda da bizi ikaz etmiştir:

"Beş şey gelmeden evvel beş şeyi fırsat bil: Ölüm gelmeden önce hayatının, hastalık gelmeden önce sağlığının, meşguliyet gelip çatmadan önce boş vaktinin, ihtiyarlık gelmeden önce gençliğinin, fakirlik gelmeden önce zenginliğinin." (Hâkim, Müstedrek)

Mademki on bir ayın sultanı Ramazan ayına eriştik, o zaman geliniz bu ayı en verimli bir şekilde değerlendirelim. Günahlarımıza af dileyip, güzel olmayan huylarımızı terk edelim. Gündüzleri oruçla, geceleri teravih ve diğer namazlarla, Kur'an'la ihya ederek kâr oranımızı artıralım. 

Vakit namazları konusunda ihmallik eden kardeşlerimiz vakit namazlarına başlasınlar. Geride kalan ömrümüzü hayır ameller ile süslemeye, her anımızı hayırla yâd etmeye, hayırlı işlerle uğraşmaya, hayrımızı artırmaya çalışalım. Ramazan ayınız, hayırlı olsun! 

Tutacağımız oruçlar, kılacağımız namazlar, yapacağımız hayr-ı hasenatlar kabul olsun. Allah'ın selamı, Resûlullah Hz. Muhammed Mustafa'nın (s.a.a.) şefaati hepinizin üzerine olsun?

Makalemizin sonunda bir hatırlatma daha yapalım: 

Ramazan'da siz değerli dostlarıma tavsiyemiz odur ki; gecesiyle gündüzüyle Ramazan'da Meltem Televizyonunu izleyelim. Özellikle İftar öncesi Prof. Dr. Haydar Baş Hocamızın sohbetleriyle maneviyat dolu gönül sohbetlerini sakın kaçırmayın. 

Yayınlanacak olan Kur'an'ı Kerim okumalarını Kur'an Ahlaklı Kurra Hafız Mustafa Yıldırım Hocamızın sesinden takip ederek manevi ziyafetten nasiplenelim. 

Bir ricamız da dualarımızda birbirimize yer verelim. Gıyabımızda birbirimize yapılan duanın daha faziletli olduğunu da unutmayalım. Allah yâr ve yardımcımız olsun. Âmin.