Ramazan’da orucu bozan ama kefaret gerektirmeyen durumlar nelerdir?

Oruç, unutarak ya da istemsiz yapılan eylemlerle bozulsa da kefaret gerektirmez, sadece kaza edilir. Kefaret, bilinçli olarak yeme, içme veya cinsel ilişki gibi durumlar için gereklidir. İşte bu durumlardan bazıları:

Unutarak yemek, içmek ya da cinsel ilişki

Eğer bir kişi oruçlu olduğunu unutarak yemek, içmek veya cinsel ilişkiye girerse, bu durum orucu bozmaz. Ancak hatırladıktan sonra hemen oruca devam etmelidir. Bu durum kefaret gerektirmez, çünkü unutkanlık insanın iradesi dışında gerçekleşir.



Zorla orucun bozdurulması

Bir kimseye zorla yemek, içmek veya orucu bozan başka bir şey yaptırılırsa, bu durumda kişi mesul olmaz ve kefaret gerekmez.

Ağızdan gelen kusmuk

Eğer istem dışı kusma gerçekleşirse bu durum orucu bozmaz. Ancak kusmuk tekrar yutulursa oruç bozulur. İstemli kusma durumunda da sadece kaza gerekir, kefaret değil.

Tıbbi müdahaleler

- Damar yolu ile alınan serum ya da iğne: Bazı görüşlere göre bu durumlar orucu bozar ve yalnızca kaza gerekir. Ancak bu konuda farklı mezheplerin farklı yorumları olabilir.

- Kan Alınması veya Bağışlanması: Kan alınması genellikle orucu bozmaz, fakat çok miktarda kan kaybı zayıflık yapıyorsa dikkat edilmelidir.

Abdest veya gusül esnasında su yutmak

Abdest ya da gusül alırken istemeden boğaza su kaçması orucu bozar ancak kefaret gerektirmez. Bu durumda sadece o günü kaza etmek gerekir.

Dişten gelen kanın yutulması

Dişten kan gelmesi ve bu kanın istemeden yutulması durumunda oruç bozulur. Fakat bu durum kefareti değil, sadece kazayı gerektirir.



Toz veya duman soluma

İstemeden toz, un veya sigara dumanı gibi şeylerin boğaza gitmesi orucu bozar, ancak kefaret gerekmez.

Cinsel düş görme veya ihtilam

Oruç esnasında rüyada ihtilam olmak (cinsel içerikli bir rüya görmek ve meni gelmesi) orucu bozmaz, çünkü bu kişinin kontrolünde değildir.

Kefaret, sadece bile isteye yemek yemek, içmek veya cinsel ilişkiye girmek gibi durumlarda gereklidir. Diğer tüm durumlar için, genellikle sadece kaza orucu tutmak yeterlidir. Ancak bu tür dini konuların detaylı bir şekilde öğrenilmesi için kişinin bağlı bulunduğu mezhebin ve yerel din otoritelerinin görüşlerine başvurması faydalı olacaktır.