logo
01 MAYIS 2025

Depreme rağmen kentsel dönüşüm neden ilerlemiyor?

01.05.2025 00:00:00

İstanbul'da gerçekleşen 6,2 büyüklüğündeki depremin üzerinden bir hafta geçti, artçı sarsıntıları devam ediyor. Milyonlarca İstanbullu, "Daha büyüğü olacak mı, olmayacak mı, olacaksa ne zaman olacak?" belirsizliği içinde, diken üstünde, korku ve endişeyle yaşamaya çalışıyor.

O gündür bugündür Çevre ve Şehircilik Bakanlığı hasar tespit çalışmaları yapıyor. Yapılan açıklamalarda 25 bin binanın incelendiği, 3 bin binanın hasarlı olduğu ifade ediliyor. Yani yaklaşık yüzde 10'luk bir hasardan bahsediliyor.

Bu verilere göre bile bir tahminde bulunsak, İstanbul'da 1 milyon 166 bin bina var ve belki karşımıza en az 120 bin hasarlı bina çıkacak! Korku ve endişeyi artırmak için bunu söylemiyorum, durumun aciliyetini vurgulamak için altını çiziyorum.

Deprem uzmanı bilim insanlarının çoğunluğunun ifadelerine göre büyük İstanbul depremi olacak ve İstanbul'u bu depreme hazırlamak için çok hızlı hareket edilmesi gerekiyor. Prof. Dr. Naci Görür'ün ısrarla ifade ettiği gibi, İstanbul'u "deprem dirençli" bir şehre dönüştürmeliyiz. Esasen bu konuda geç bile kaldık.

Bu hazırlığa 1999 depreminden sonra başlamış olsaydık, bugün hiçbir endişeye gerek kalmayacaktı. Maalesef asıl öncelikli olması gereken konu, sonralara bırakılınca, hatta sıraya bile alınmayınca, şu an böyle bir tabloyla karşı karşıyayız.

Bu arada çevremizden kötü haberler alıyoruz; 1999 depreminde olmayan hasarların bu 6,2'lik depremde oluştuğunu ifade ediyorlar. 

Bu sebeple evlerine giremediklerini belirtiyorlar.

Demek ki deprem 6,2 değil de, 6,5 büyüklüğünde olsaydı, 13 saniye değil de 20 saniye olsaydı, bugün bizler çok farklı bir İstanbul'dan bahsediyor olacaktık. "Bu 6,2'lik deprem bizler için bir ikazdır" diye düşünelim ve hazırlıklarımızı hızlandıralım.

Hazırlık derken, sadece hibe ve kredi desteklerinden bahsetmiyoruz.

Malum, Cumhurbaşkanı Erdoğan, TBMM Grup Toplantısı'nda yaptığı konuşmada "Yarısı Bizden Kampanyası" ile ilgili güncel rakamları paylaştı.

Sayın Erdoğan şunları söyledi:

"Yarısı Bizden Kampanyası ile vatandaşımıza 700 bin lira hibe, 700 bin lira faizsiz kredi, 100 bin lira faizsiz kredi sağladık. Yarısı Bizden kampanyasındaki destek tutarlarını artırıyoruz. Hibemizi 875 bin liraya, kredi tutarımızı 875 bin liraya, taşınma desteğini 125 bin liraya çıkarıyoruz. İş yerleri için hibe desteğini 437 bin 500 liraya, kredi desteğini de 437 bin 500 liraya yükseltiyoruz. Taşınma yardımı iste 125 bin lirayı buluyor."

Buradaki problem şu: Diyelim ki, vatandaşlar evlerinin kentsel dönüşüme girmesini istiyorlar, bina ya da site sakinleri olarak toplanıyorlar, fikir birliği yapıyorlar ve elbirliği içinde kampanyaya başvuruyorlar.

Bu koşulları sağlayan, ekstralar talep etmeyen bir müteahhit bulmak zorundalar ve maalesef bulamıyorlar. Üstelik 6,2'lik deprem sonrası o kadar fazla hasarlı bina var ki, mevcut müteahhitler şartları kabul etseler bile oluşan talebe yetişemezler.

Ama ifade ettiğimiz gibi, iş o noktaya gelmiyor, bahsedilen hibe ve kredi desteği yetersiz kalıyor, müteahhitler ekstra taleplerde bulunuyor ve iş çözümsüz kalıyor.

Bugün, birçok binanın kentsel dönüşüme girememesinin en önemli nedenlerinden birisi bu.

Diğer önemli sorun ise, inşanlar yıllarca çalışmışlar zor bir şekilde ev sahibi olmuşlar, ya da bir kısmına miras kalmış, asgari ücretle, memur maaşıyla ya da emekli maaşıyla geçinmeye çalışıyorlar. 

Bu vatandaşlara Yarısı Bizden Kampanyası ile diyorsunuz ki, "875 bin liralık krediyi taksitli bir şekilde öde."

Bu vatandaşlar aldıkları maaşla zaten bir ayı zor geçiriyor, açlık sınırının altında, yoksulluk sınırının çok çok altında bir gelire mahkum vaziyetteler, bu kredi taksitlerini ödeme imkanları yok. Deniyor ki, "Eviniz değer kazanacak", tamam da bunun dar gelirli vatandaşlar için çok fazla bir anlamı yok, onlar yatırım için değil, başlarını sokabilecekleri bir ev istiyorlar.

Burada devletin yapması gereken; eğer konutlar deprem gibi afetlerle yıkıldıysa ya da hasar aldıysa bunu vatandaşlarına yansıtmadan kentsel dönüşümü devreye koymasıdır; vatandaşlarını kredi batağına atmaması, müteahhitlerin insafına terk etmemesidir. Bu da ancak güçlü ve baba bir devlet anlayışıyla olur.

Bu aynı zamanda anayasamızda vurgulanan "sosyal devlet"in de bir gereğidir.

Prof. Dr. Haydar Baş'ın Milli Ekonomi Modeli, "Baba Devlet" anlayışına sahip bir Sosyal Devlet Milli Devlet'i sunmaktadır. İş işten geçmeden bu model mutlaka uygulanmalıdır. Bunun için de Bağımsız Türkiye Partisi'ne (BTP) ve lideri Hüseyin Baş'a fırsat verilmelidir.

Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Yorumlarınızı paylaşın

--
 
Murat Çabas / diğer yazıları
Kadıköy'de 1 Mayıs alarmı
Polis yoğun güvenlik önlemi aldı
"Kanal İstanbul çevreye büyük bir ihanet"
CHP lideri Özel Başakşehir'de konuştu
İsrail, Fransız heyeti Batı Şeria'ya sokmadı
"Kabul edilemez bir müdahale"
BM: Gazze'deki bebekler temel gıdalardan yoksun
Filistinlilerin çoğu temiz suya ulaşamıyor
Trump, Ukrayna ile ekonomik ortaklık anlaşmasını değerlendirdi
"Kiev için güvenlik garantisi"
Kentsel dönüşüm destekleri değişti
Karar Resmi Gazete'de
Rize'de feci kaza
Otomobil takla attı: 3 ölü, 2 yaralı
İstanbul'da bazı yollar trafiğe kapatıldı
Toplu taşımayı kullanacaklara dikkat!
Düzce'de neler oluyor?
İl Sağlık Müdürlüğü avukatı odasında silahla vuruldu
Ayaklarını yıkayıp suyunu içmişti
Engin Polat'a hapis cezası
Serbest bırakıldılar
Kamerası bantlanan otel yöneticileri için karar
'İstanbul'u onların eline ve insafına terk edemeyiz'
Erdoğan İtalya dönüşü konuştu
Erdoğan'dan 'telef' çıkışı
'Daha kaç CHP'li...'
'Kanal İstanbul gündemimizde yok'
Murat Kurum'dan açıklama
Bahçeli'ye 'pişmiş aş' tepkisi
'Teröristbaşını Meclis'e çağıran zat...'
Kadıköy'de 1 Mayıs alarmı
Polis yoğun güvenlik önlemi aldı
"Kanal İstanbul çevreye büyük bir ihanet"
CHP lideri Özel Başakşehir'de konuştu
İsrail, Fransız heyeti Batı Şeria'ya sokmadı
"Kabul edilemez bir müdahale"
BM: Gazze'deki bebekler temel gıdalardan yoksun
Filistinlilerin çoğu temiz suya ulaşamıyor
Trump, Ukrayna ile ekonomik ortaklık anlaşmasını değerlendirdi
"Kiev için güvenlik garantisi"
Kentsel dönüşüm destekleri değişti
Karar Resmi Gazete'de
Rize'de feci kaza
Otomobil takla attı: 3 ölü, 2 yaralı
İstanbul'da bazı yollar trafiğe kapatıldı
Toplu taşımayı kullanacaklara dikkat!
Düzce'de neler oluyor?
İl Sağlık Müdürlüğü avukatı odasında silahla vuruldu
Ayaklarını yıkayıp suyunu içmişti
Engin Polat'a hapis cezası
Serbest bırakıldılar
Kamerası bantlanan otel yöneticileri için karar
'İstanbul'u onların eline ve insafına terk edemeyiz'
Erdoğan İtalya dönüşü konuştu
Erdoğan'dan 'telef' çıkışı
'Daha kaç CHP'li...'
'Kanal İstanbul gündemimizde yok'
Murat Kurum'dan açıklama
Bahçeli'ye 'pişmiş aş' tepkisi
'Teröristbaşını Meclis'e çağıran zat...'
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2025

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.