Referandum sonrası AİHM tartışması!
Bozdağ, YSK'nın kararlarına karşı Anayasa Mahkemesi'ne gidilemeyeceğine işaret ederek, "CHP, AYM'ye başvuramaz. Böyle bir hakkı yok" dedi. Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, referandum ile ilgili olarak AİHM'e başvurulması durumunda, buradan da bir sonuç alınamayacağını söyledi.
Referandumların AİHM'in yetkisi dışında olduğunu belirten Bozdağ, sözlerini şöyle sürdürdü: "AİHM'e başvuru yapılabilir ama bu başvurudan netice alınamaz. Çünkü Türkiye'nin taraf olduğu sözleşme taraflara böyle bir başvuru hakkı vermiyor. Geçmişte Mansur Yavaş hadisesi var. O da Anayasa Mahkemesi'ne gidiyor ve AYM bu konuda 'Ben buna bakamam, AİHM'e de bu konu gidemez' diyor. AİHM başka bir başvuruda referandumun kendi incelemeleri dışında olduğuna hükmediyor. Çok açık kararlarla ortaya konmuş bir durum."
2014 yılında gerçekleşen yerel seçimlerde CHP'nin Ankara Büyükşehir Belediyesi Başkan Adayı Mansur Yavaş, seçim sonuçlarına itiraz ederek YSK'ya seçimi iptal etmesi için başvuruda bulunmuştu. YSK'nın başvuruyu reddetmesinin ardından dosya AYM'ye taşınmış, mahkeme "konu bakımından yetkisizlik" gerekçesiyle başvuruyu kabul etmemişti.
Bunun üzerine AİHM'e başvuran Yavaş'a "Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçimiyle ilgili iddiaların Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi kapsamında olan hak ve özgürlüklerin koruma alanı dışında kaldığı" cevabını vererek başvuruyu reddetmişti.
AİHM açık kapı bıraktı mı?
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM), CHP'nin Ankara Büyükşehir Belediyesi Başkan Adayı Mansur Yavaş'ın başvurusu üzerine 24 Eylül 2016'da aldığı bir kararda serbest seçim hakkının ihlal edildiğine ilişkin iddialarla ilgili olarak, söz konusu düzenlemenin sözleşmede yasama organının seçimine ilişkin olduğunu bildirmiş, belediye başkanlığı gibi mahalli idarelerin ise yasama organının parçasını oluşturmadığını ifade etmişti.
Anayasa değişikliği referandumunun 'yasama organı' ile bağlantısı olup olmadığı konusunda AİHM'nin bir kararı bulunmuyor. Ancak başvuru gelmesi halinde AİHM'nin konuyu ele alabileceği konuşuluyor. Konuya ilişkin olarak Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, şunları kaydetti:
"AİHM ile ilgili Türkiye'nin taraf olduğu sözleşmede 'Yasama organı üyeliği için seçimler olması halinde bunun AİHM'e gidip burada bir ihlal varsa, oranın denetimini isteyebilir' deniyor. Ama bu sadece yasama organı üyeliğini kapsar.
Onun dışında muhtarlık, belediye seçimi gibi yerel seçimleri ve halk oylamasını bu kapsamaz. 1975 yılında İngiltere'de Avrupa Birliği referandumu AİHM'e götürülüyor ve AİHM 'referandum bizim yetki alanımız dışındadır' diyerek bu talebi reddediyor. 1994 yılında da Finlandiya Avrupa Birliği referandumunun sonuçları AİHM'e taşınıyor ve AİHM referandumun, halk oylamasının kendi denetim yetkisi dışında olduğunu ifade ediyor ve bu başvuruyu da reddediyor.
AİHM'e başvuru hakkının olmadığı, hem Türk Anayasa Mahkemesi tarafından hem de Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi tarafından çok açık ve net bir şekilde kararlarla ortaya konmuştur."
CHP, AYM ve AİHM'de ısrarcı
CHP İstanbul Milletvekili Dursun Çiçek, halk oylaması öncesinde senaryonun önceden yazıldığını iddia ederek, "Şayet hayırlar yüzde 60'lara yakın çıksaydı, mühürsüz oylar nedeniyle referandum iptal edilecekti ama baktılar denk gidiyor, mühürsüz oy pusulalarını geçerli saydılar. Yani her durumda da kazan-kazan" dedi.
CHP'li Çiçek, 'Evet'ler lehine devlet kampanyası yürütüldüğünü iddia ederek, tamamında 'Evet' çıkan sandıkların yüzde 30'unda bütün vatandaşların oy kullandığını dile getirdi. YSK'dan sonuç alamadıklarını ancak itirazlarının Anayasa Mahkemesi ve AİHM nezdinde devam edeceğini aktaran Çiçek, "İlk seçimlere kadar, iktidarın bu hırsızlığı ve milli irade gaspını millete anlatmaya devam edeceğiz. Bu mücadele yeni başladı ve ilk seçimlere kadar da devam edecektir" ifadesini kullandı.
YENİ MESAJ/İSTANBUL