logo
29 MART 2024

Resûlullah'ın (s.a.v.) dilinden Ehl-i Beyt

15.11.2011 00:00:00


Alemlerin Rabbi olan Allah'a sonsuz hamd ü sena? Alemlerin yüzüsuyu hürmetine yaratıldığı Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v.)'e sayısız salat ve selam? Hz. Resûlullah'ın pâk Ehl-i Beyt'ine gönüller dolusu selam?

Alemlerin Rabbi olan Allah'a sonsuz hamd ü sena? Alemlerin yüzüsuyu hürmetine yaratıldığı Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v.)'e sayısız salat ve selam? Hz. Resûlullah'ın pâk Ehl-i Beyt'ine gönüller dolusu selam? İslam'ın ilk gününden bugüne ve kıyamete değin bu sevda ile yanıp tutuşan Âl-i Âba aşığı mü'minlere selam..Ehl-i Beyt'in diriltici, birleştirici ve kaynaştırıcı nefesini doyasıya hissettiğimiz bu iklimde, sözün güzelini, Alemlere Rahmet Hz. Muhammed (s.a.v.)'in mübarek nübüvvet pınarından kana kana içmek üzere tebliğimi sunmak istiyorum.Peygamber (s.a.v.) Efendimizin üvey oğlu Ömer b. Ebi Seleme der ki: "Ahzab Suresi 33. ayet-i celilesi Ümmü Seleme'nin evinde nazil oldu. Peygamber aleyhisselam Fatıma'yı, Hasan'ı, Hüseyin'i çağırdı. Onlara, bir örtü örttü. O sırada Ali, arkada, geride bulunuyordu. Onu da bir başka örtü ile örttü. Sonra da 'Allah'ım, bunlar benim Ehl-i Beyt'imdir. Bunlardan günah kirini gider, tertemiz yap' diyerek dua etti.Ümmi Seleme, 'Ya Nebiyyallah! Ben de onlarla birlikte miyim?' diye sordu. Hz. Resûlullah (s.a.v.) ona 'sen yerindesin ve bana hayırlısın!' buyurdu." (Tirmizi-Sünen c. 5, s. 663)İbn-u Abbas (r.a.) anlatıyor: "Resûlullah (s.a.v.) Efendimiz buyurdular ki; 'Nimetleriyle bizi beslediği için Allah'ı (c.c.) sevin. Beni de Allah sevgisi için sevin. Ehl-i Beyt'imi de benim için sevin." (Tirmizi, Menakib, 3792)Hz. Resûlullah sallallahu aleyhi ve âlih vasiyetinde şöyle buyuruyor "Biz Ehl-i Beyt'i sevmeye önem verin. Zira hiç şüphesiz, bizi sevdiği hâlde ölen birisi bizim şefaatimiz ile cennete girecektir. Canım elinde olana Allah'a and olsun ki, bizim hakkımızı tanımadan, hiçbir kula, yaptığı amel fayda vermez." (Mecma'uz-Zevaid, Heysemî, c.9, s. 172; İhya'ul-Meyyit, Suyutî, Hadis: 18).Hz. Resûlullah sallallahu aleyhi ve âlih vasiyetinde şöyle buyuruyor: "(Ey Peygamber) De ki: Ben, onun (risaletin tebliği) karşılığı olarak, sizden yakınlarımı sevmekten başka hiçbir ücret ve mükâfat istemiyorum" ayeti nazil olduğu vakit, Müslümanlar, "Ey Allah'ın Resulü, sevgileri bize vacip olan akrabaların kimdir?" diye sorduklarında buyurdu ki: "Ali, Fatıma ve iki çocukları (Hasan ve Hüseyin) dır." Hz. Resûlullah sallallahu aleyhi ve âlih vasiyetinde şöyle buyuruyor: "Her şeyin bir temeli vardır; dinin temeli de biz Ehl-i Beyt'i sevmektir." (Lisan'ül-Mizan, c. 5, s. 380; Kenz'ül-Ummal, c. 13, s. 645 Hadis: 37631; ed-Dürr'ül-Mensur, c. 7, s. 350)Hz. Resûlullah sallallahu aleyhi ve âlih vasiyetinde şöyle buyuruyor "Kim Âl-i Muhammed'in (Peygamber'in Ehl-i Beyti'nin) sevgisi üzere ölürse, şehit olarak ölmüştür. Şunu bilin ki, kim Âl-i Muhammed'in sevgisi üzere ölürse, (günahları) bağışlanmış bir hâlde ölür. Bilin ki, Âl-i Muhammed'in sevgisi üzere ölen, tevbe etmiş bir şekilde ölmüştür. Şunu bilin ki, Âl-i Muhammed'in sevgisi üzere ölen, imanı kâmilleşen bir mü'min olarak ölmüştür. Bilin ki, Âl-i Muhammed'in sevgisi üzere ölen kimseyi, (önce) ölüm meleği, sonra da Münker ve Nekir cennet ile müjdeler. Bilin ki, Âl-i Muhammed'in sevgisi üzere ölen kimse, bir gelinin kocasının evine uğurlandığı gibi cennete doğru uğurlanır. Bilin ki, Âl-i Muhammed'in sevgisi üzere ölen kimse için kabrinde cennete doğru iki kapı açılır. Bilin ki, kim Âl-i Muhammed'in sevgisi üzere ölürse, Allah onun kabrini rahmet meleklerinin ziyaret yeri yapar. Bilin ki, Âl-i Muhammed'in sevgisi üzere ölen kimse, Resûlullah'ın Sünneti ve hak cemaatinin çizgisinde ölmüştür. Bilin ki, kim Âl-i Muhammed'in buğzu ve düşmanlığı üzere ölürse, kıyamet günü alnına, 'Allah'ın rahmetinden umudu kesilmiştir!' diye yazılı olarak haşredilir. Şunu iyice bilin ki, Âl-i Muhammed'in düşmanlığı üzere ölen bir kimse, kâfir olarak ölmüştür. Şunu da bilin ki, Âl-i Muhammed'in buğzu ve düşmanlığı üzere ölen kimse, hiçbir zaman cennet kokusunu almayacaktır." (Tefsir'ül-Keşşaf, Zemahşerî, c. 4, s. 220; Tefsir-i Kebir, Fahreddin Razî, c. 7, s. 405; Nur'ul-Ebsar, s. 104-105; Yenabi'ul-Mevedde, Eski İstanbul baskısı, s. 27-263-369; Feraid'üs-Simtayn, c. 2, s. 255, Hadis: 524).

"Ehl-i Beyt'in önüme geçmeyin"Hz. Resûlullah sallallahu aleyhi ve âlih vasiyetinde şöyle buyuruyor: "Kur'an ve Ehl-i Beyt'ine işaret ederek, "O ikisinden öne geçmeyin; yoksa helâk olursunuz; onlardan geri kalmayın, yoksa helâk olursunuz; onlara (Ehl-i Beyt'e) bir şey öğretmeye de kalkışmayın; zira onlar sizden daha bilgilidirler." (es-Savaik'ul-Muhrika, s.148; Mecma'uz-Zevaid, c. 9, s. 163; ed-Dürr'ül-Mensur, Suyutî, c. 2, s. 60; Kenz'ül-Ummal, Muttaki Hindî, c. 1, Hadis: 958; Üsd'ül-Gabe, c. 3, s. 137; Yenabi'ul-Mevedde, Eski İstanbul baskısı, s. 37-296).Hz. Resûlullah sallallahu aleyhi ve âlih vasiyetinde şöyle buyuruyor: "Benim Ehl-i Beyt'imi kendi aranızda, vücuttaki baş ve baştaki iki göz gibi kabul edin; baş, gözler olmadan yolunu bulamaz." (Mecma'uz-Zevaid, Heysemî, c. 9, s. 172; el-Fusul'ül-Mühimme, İbn Sabbağ Malikî, s. 8; Raşfet'üs-Sadi, s. 91; eş-Şeref'ül-Müebbed, s.31; İs'af-ür Rağibin, s. 110).Hz. Resûlullah (s.a.v.) Efendimiz buyurmuştur ki: "Biz nübüvvet ağacının meyvesi ve risalet madeninin Ehl-i Beyt'iyiz; mahlûkat içerisinde benden başka Ehl-i Beyt'imden üstün olan birisi yoktur." (İhkak'ul-Hak, c. 9, s. 378) "Hakîkaten Allah, kızım Fâtıma'yı ve onun evlâtlarını ve onları sevenleri ateşten uzaklaştırmıştır." (el-Müttakî el-Hindî, Kenz'ül-Ummâl, c. 6, s. 219).Hz. Resûlullah sallallahu aleyhi ve âlih şöyle buyurmuştur: "Kim, benim hayatımla hayatta olmak, ölümümle ölmek ve Rabb'imin diktiği Adn cennetinde sakin olmak istiyorsa, benden sonra Ali'yi ve onu seveni sevsin ve benden sonra Ehl-i Beyt'ime uysun; onlar benim ıtretimdir, benim tiynetimden yaratılmışlar; benim anlayış ve ilmimle rızıklanmışlardır. O halde, vay ümmetimden onların faziletlerini yalanlayanların ve benim onlarla olan yakınlığımı kesenlerin haline; Allah (c.c.), benim şefaatimi onlara ulaştırmayacaktır." (Şerh-u İbn-i Ebi'l Hadid, c. 9, s. 170/12; Hilyet-ul Evliyâ, c. 1, s. 86; Kenz'ul Ummal, c. 12, s. 103/24198; Kifayet-ut Talib, s.214; Mecma-uz Zevaid, c. 9, s. 108; Tercemet-u Emirulmüminin min Tarih-i Medinet-i Dimaşk, c. 2, s. 95).  Hz. Resûlullah (s.a.v.) Hz. Ali'ye (a.s) işaret ederek şöyle buyurmuştur: "Bu, bana ilk iman eden ve kıyamet günü ilk benimle tokalaşacak olandır. Bu, en büyük Sıddıktır. Bu, ümme(tin Faruk'udur. Hak ile batılı birbirinden ayırır ve bu mü'minlerin önderidir." (Kenz-ül Ümmal c. 6 s. 156 hadis no: 2608; Mecme-üz Zevaid, c. 9, s. 102, Kifayet-üt Talib Genci Şafii'nin s. 187; Tarih-i Dimeşk c. 1, s. 87, Ali bin Ebu Talib bölümü; Üsd-ül ?abe, c. 5, s. 287).

Allah'ın Sevgilisinden bize ağır emanetHz. Resûlullah (s.a.v.) Efendimiz buyurmuştur ki: "Şüphesiz, (âhirete) çağrılıp gitmem yakındır. Size iki büyük ve hukuku ağır emanet bırakıyorum. Birisi, Aziz ve Celil olan Allah'ın kitabı Kur'an. Diğeri de gözümün nuru Ehl-i Beyt'imdir. Allah'ın kitabı Kur'an; semadan yeryüzüne uzatılmış (ilâhî ve nuranî) bir iptir. Lâtif ve Habir olan (her şeyi bilen Rabbim) bana bildirdi ki: Kur'an'la Ehl-i Beyt'im (âhirette) Havz-ı Kevser'in başında bana gelene kadar birbirinden ayrılmayacak. Öyleyse, sizler (size emanet ettiğim) bu iki şeyde bana nasıl halef olduğunuza (benden sonra onlara nasıl davrandığınıza) iyi bakınız; onların hakkını korumaya dikkat ediniz!" (Ahmed, Müsned, 111, 17, V, 182;Tabarânî, el-Mu'cemu'1-Kebir, V, 154, No:4922, 4923; Bkz. Tirmizî, Menâkıb, 32, No: 3788).Hz. Resûlullah (s.a.v.) Efendimiz buyurmuştur ki: "Sizin en hayırlınız, benden sonra Ehl-i Beyt'ime karşı en hayırlı davranan kimselerdir." (Hâkim, Müstedrek, III, 311; Ebû Ya'lâ, Müsned, No: 5924)."Allah'a yemin ederim ki, bana ve Ehl-i Beyt'ime buğzeden ve bizi kızdıran kimse, muhakkak cehenneme girer." (Hâkim, Müstedrek, III, 150; İbn-u Hıbbân, el-İhsân, XV, 435, No: 6978)."Ehl-i Beyt'im Nuh'un gemisi gibidir; ona binen kurtulur; uzak duran boğulup helâk olur." (Hâkim, Müstedrek, III, 151; Ahmed, Müsned, III, 157; Tabarânî, el-Kebîr, No:2636-2638)."Rabbim bana, Ehl-i Beyt'im içinde kim Allah'ın birliğini ve benim peygamberliğimi kabul ederse ona azap etmeyeceğini vaad etti." (Hâkim, Müstedrek, III, 150).Hz. Resûlullah sallallahu aleyhi ve âlih buyuruyor ki: "Ben sizin aranızda iki paha biçilmez emanet bırakıyorum; bu ikisine sarılacak olursanız benden sonra asla sapmazsınız. Bunlardan birisi diğerinden daha büyüktür. Onlar, gökten yeryüzüne sarkmış sağlam ip olan Allah'ın Kitabı ve Itretim Ehl-i Beyt'imdir. Bu ikisi Kevser havuzunun başında bana ulaşıncaya kadar birbirinden ayrılmazlar; benden sonra bunlara nasıl davranacağınıza bakın."Bu hadis, bu şekilde ve diğer lafızlarla anlamı mütevatir olarak şu kaynaklarda tahriç edilmiştir: Sahih-i Müslim, c. 4, 1873/2408 ve c. 5, s. 663/3786 ve 3788; Müstedrek -Hakim-, c. 3, s. 148; Müsned-i Ahmed, c. 3, s. 14, 17, 26, 59 ve c. 4, s. 371 ve c. 5, s. 182, 189; Fezail-us Sahabe -Ahmed b. Hanbel-, c. 2, s. 603/1035; Hasais -Nesaî-, s. 21; Mesabih-us Sünne, c. 4, s. 185/4800 ve s. 190/4816; Mecma-uz Zevaid, c. 9, s. 163-164; Câmi-us Sağir -Siyutî-, c. 1, s. 244/1608; es-Savaik-ul Muhrika -İbn-i Hacer-, s. 75 ve 89; Hasais-ul Kubra -Siyutî-, c. 2, s. 266; Tefsir-ud Durr-ul Mensur -Siyutî-, c. 2, s. 60; Tefsir-ur Razi, c. 8, s. 163; Hilyet-ul Evliya, c. 1, s. 355; Sünen-i Beyhaki, c. 2, s. 146 ve c. 7, s. 30; Usd-ul Gabe, c. 2, s. 13; Tarih-u Bağdad, c. 8, s. 442; Mu'cem-ul Kebir -Taberanî-, c. 3, s. 201/3052.

Onlar Nuh'un gemisi gibidirResul-i Ekrem sallallahu aleyhi ve âlih buyurmuştur ki: "Sizin aranızda Ehl-i Beyt'imin misali (konumu) Nuh'un gemisi gibidir; ona binen kurtuldu ve ondan ayrılan ise boğuldu." (Müstedrek -Hakim-, c. 2, s. 266, Câmi-us Sağir -Siyutî-, c. 2, s. 533/8162; Ruh-ul Meani -Alusî-, c. 25, s. 32; Tefsir-u İbn-i Kesir, s. 123; Tarih-u Beğdad, c. 12, s. 91, Hilyet-ul Evliya, c. 4, s. 306; Savaik-ul Muhrika, s. 184 ve 234; Mecma-uz Zevaid, c. 9, s. 168, Zehair-ul Ukba, s. 120, Kifayet-ut Talib, s. 378, Nur-ul Ebsar, s. 104).Yine Resûlullah sallallahu aleyhi ve âlih şöyle buyuruyor: "Yıldızlar, yeryüzündekilere boğulmaktan güvencedir. Ehl-i Beyt'im de ümmetime ihtilafa düşmekten güvencedir; dolayısıyla, Arap kabilesinden birisi Ehl-i Beyt'ime muhalefet edecek olursa ihtilafa düşer ve İblis'in partisi olur." (Müstedrek-ul Hakim, c. 3, s. 149 ve Sahih-u Müstedrek-il Hakim, Hasais-ul Kubra -Siyutî-, c. 2, s. 266; Fezail-us Sahabe -Ahmed b. Hanbel-, c. 3, s.671/1145; es-Savaik-ul Muhrika, s. 111 ve 140; Zehair-ul Ukba, s.17; Kenz-ul Ummal, c. 12, s. 96/34155 ve s.101/34188 ve s. 102/34189; Câmi-us Sağir -Siyutî-,c. 2, s. 680/9313; Mecma-uz Zevaid, c. 9, s. 174; Feyz-ul Kadir, c. 6, s.297). Hz.Resûlullah sallallahu aleyhi ve âlih Ali, Fatıma, Hasan ve Hüseyin aleyhimasselam'a hitaben şöyle buyurmuştur: "Ben sizinle savaşanla savaş halindeyim ve sizinle barış içinde olanla barış içerisindeyim." (Sünen-i Tirmizî, c.5, s.699/3870; Müstedrek-ul Hakim, c.3, s.149; Sünen-i İbn-i Mâce, c.1, s.52/145; Müsned-i Ahmed, c.c.2, s.142; Usd-ul Gabe, c.7, s.225; Mecma-uz Zevaid, c.9, s.169; Mesabih-us Sünne, c.4, s.190; Savaik-ul Muhrika, s.187; er-Rıyaz-un Nezire, c.3, s.154; Şevahid-ut Tenzil, c.2, s.27; Menakıb-i Harezmî, s.91; Mu'cem-ul Kebir -Taberani-, c.3, s.30/2619; Kenz-ul Ummal, c.6, s.216; Sünen-i İbn-i Habban, c.7, s.102).Hz. Resûlullah sallallahu aleyhi ve âlih bir gün Ali, Fatıma, Hasan ve Hüseyin'le (aleyhisselam) oturduğu bir sırada buyurmuştur ki: "Allah'ım! Bunlar benim Ehl-i Beyt'imdir. Allah'ım! Onlarla düşman olana düşman ol; onlarla dost olana dost ol." (Tarih-ul Kebir -Buhari-, c.2, s.69-70; Müsned-i Ebi Ye'lâ, c.12, s.383/6951; Mecma-uz Zevaid, c.9, s.166-167 ve demiştir ki: Bunun senedi güzeldir).Hz. Resul-i Ekrem sallallahu aleyhi ve âlih buyurmuştur ki: "Sizin aranızda Ehl-i Beyt'imin misali İsrailoğulları'ndaki Hıtta kapısı gibidir; kim o kapıdan içeri girmişse bağışlanmıştır." (Mu'cem-ul Evset -Taberanî-, c.6, s.147/5870, yine Mucem-us Sağir -Taberanî-,c.2, s.22; Savaik-ul Muhrika -İbn-i Hacer-, s.152; Kifayet-ut Talib, s.378; Mecma-uz Zevaid, c.9, s.168).Yine Hz. Resûlullah sallallahu aleyhi ve âlih şöyle buyurmuştur: "Biz Ehl-i Beytle hiç kimse mukayese edilmez." (Firdevs-id Deylemî, c.4, s.283/6838; Zehair-ul Ukba, s.17; Kenz-ul Ummal, c.6, s.218; Kunuz-ul Hakaik -Abdurrauf Menavî-, s.153, Beyrut-Dar-u Kutub-il İlmiyye; Feraid-us Simtayn, c.1, s.45).Hz. Resûlullah sallallahu aleyhi ve âlih vasiyetinde şöyle buyuruyor: "Ehl-i Beyt'im konusunda sizi Allah'a and veriyorum." (Mu'cem-ul Kebir, c.5, s.183/5027; Kenz-ul Ummal, c.13, s.640/37619; İhkak-ul Hak -Nurullah Hüseynî Tusterî-, c.9, s.434). Hz. Resul-i Ekrem sallallahu aleyhi ve âlih buyuruyor ki: "Kim ecelinin mübarek olmasını ve Allah Teala'nın, bahşettiği şeyle onu faydalandırmasını istiyorsa, benden sonra Ehl-i Beyt'ime iyi davransın." (Kenz-ul Ummal, c.12, s.99/34171). "Allah ve melekleri devamlı Peygamber'e salât ediyor; ey müminler siz de ona salât edin ve tam bir teslimiyetle selâm verin." Ahzab suresi 56. ayeti nazil olunca, Ashab'tan bazıları, Resûlullah (s.a.v.) Efendimize gelerek, "Yâ Resûlallah! Size nasıl selâm vereceğimizi biliyoruz, fakat size, Ehl-i Beyt'inize nasıl salât okuyalım?" diye sordular. Efendimiz (s.a.v.) şöyle buyurdu: "Şöyle deyin: Allahım! Efendimiz Muhammed'e ve onun âline (ailesine ve zürriyetine) salât et. Peygamberin İbrahim'e ve âline salât ettiğin gibi. Allahım! Efendimiz Muhammed'e ve onun âline (ailesine ve zürriyetine) bereket ihsan et, onları mübarek kıl. Peygamberin İbrâhim'e ve âline bereket verdiğin gibi." (Buhârî, Ehâdisü'l-Enbiyâ, 10; Müslim, Salat, 65-69). Bu ayet ve hadislerden hareketle İmam Şafiî (ra.h), namazın son oturuşunda Efendimize salât okumayı namazın farzlarından saymıştır. Getirilecek salâtın en kısasının, tercih edilen görüşe göre "Allahümme salli alâ Muhahemmedin ve âlihi" olduğu belirtilmiştir. (Şirbînî, Muğni'l-Muhtâc, I, 270 (Beyrut, 1997. Tahriçli Baskı); Zuhaylî, el-Fıkhu'l-Islâmî ve Edilletühû, I, 670). Yukarıda geçen sözle bu kasdedilmiştir.
Müzakereler katliama zaman kazandırmak için
Takas önerisini Netanyahu reddetti
Oy sayımı iftar saatine denk geliyor
YSK 'iftar' konusunda karar verdi
'İBB adayını çek' teklifine yanıt verdi
AKP'ye 3 şartını açıkladı
AKP'den bir seçim klasiği
Seçime 3 gün kala gaz bulundu!
İSO'dan tarihi uyarı
'Eğitimli gençlerimizi avlamak için...'
'AJet ile anlaşmamız yok'
THY'den çok garip Ajet kararı!
Almanya'nın öteki yüzü
Avrupa'nın ilk siyonist ülkesi Almanya!
CHP adayı istifa edip AKP'ye katıldı
'Erdoğan'ın emrinde olacağız'
Rezalet ötesi
Yahudi askerler aşağılıkta da zirvede!
'Sandık, hepimizin namusuna emanettir'
Erdoğan son mitingini yaptı
'Gençler BTP’ye akın ediyor'
Zeytinburnu'nda BTP coşkusu
'Para sayma' soruşturmasında Muammer Keskin'in ifadesi
'Bağış karşılığı makbuz almadım'
Yargıtay Başkanı seçimi 31 Mart sonrasına kaldı
10. turda da sonuç çıkmadı
1 Nisan'da okullar tatil mi?
Milli Eğitim Bakanlığı açıkladı
Müzakereler katliama zaman kazandırmak için
Takas önerisini Netanyahu reddetti
Oy sayımı iftar saatine denk geliyor
YSK 'iftar' konusunda karar verdi
'İBB adayını çek' teklifine yanıt verdi
AKP'ye 3 şartını açıkladı
AKP'den bir seçim klasiği
Seçime 3 gün kala gaz bulundu!
İSO'dan tarihi uyarı
'Eğitimli gençlerimizi avlamak için...'
'AJet ile anlaşmamız yok'
THY'den çok garip Ajet kararı!
Almanya'nın öteki yüzü
Avrupa'nın ilk siyonist ülkesi Almanya!
CHP adayı istifa edip AKP'ye katıldı
'Erdoğan'ın emrinde olacağız'
Rezalet ötesi
Yahudi askerler aşağılıkta da zirvede!
'Sandık, hepimizin namusuna emanettir'
Erdoğan son mitingini yaptı
'Gençler BTP’ye akın ediyor'
Zeytinburnu'nda BTP coşkusu
'Para sayma' soruşturmasında Muammer Keskin'in ifadesi
'Bağış karşılığı makbuz almadım'
Yargıtay Başkanı seçimi 31 Mart sonrasına kaldı
10. turda da sonuç çıkmadı
1 Nisan'da okullar tatil mi?
Milli Eğitim Bakanlığı açıkladı

Geçmişte katlettiklerinin katliamlarına destek oluyorlar

 
 
İkinci Dünya Savaşı'nda yüzbinlerce Yahudiyi katleden Almanya, hızlı adımlarla 'siyonist ülke olma' yolunda ilerliyor. Gazze'de soykırım yapan İsrail'i açıkça desteklemekten geri kalmayan Berlin yönetimi, geçmişte soykırıma uğrattıkları Yahudilere bir bakıma "Bizden intikam almayın ancak kimi soykırıma tabi tutarsanız tutun, sizi destekleyeceğiz" mesajı vermiş oluyor. 
28.03.2024 17:58:00 / Güncelleme: 28.03.2024 18:06:02
AHMET TURAN YİĞİT
 Geçmişte katlettiklerinin katliamlarına destek oluyorlar
 Geçmişte katlettiklerinin katliamlarına destek oluyorlar


İkinci Dünya Savaşı'nda yüzbinlerce Yahudiyi katleden Almanya, hızlı adımlarla 'siyonist ülke olma' yolunda ilerliyor. Gazze'de soykırım yapan İsrail'i açıkça desteklemekten geri kalmayan Berlin yönetimi, geçmişte soykırıma uğrattıkları Yahudilere bir bakıma "Bizden intikam almayın ancak kimi soykırıma tabi tutarsanız tutun, sizi destekleyeceğiz" mesajı vermiş oluyor.


Siyonizm karşıtı örgüte baskı

Nitekim Almanya'da, siyonizm karşıtı "Orta Doğu'da Adil Barış İçin Yahudilerin Sesi - Jüdische Stimme für gerechten Frieden in Nahost" adlı Yahudi derneğin banka hesabı, üyelerin tam listesini ve adreslerini talep eden bankalar tarafından bloke edildi. Dernek, daha önce Berlin'de düzenlediği gösteride, İsrail'in Gazze Şeridi'ne yönelik saldırılarını protesto etmişti. Öte yandan Almanya'da vatandaşlığa geçişlerde yapılan testin, gelecekte İsrail, Holokost ve Yahudilikle ilgili soruları da içereceği bildirildi.

Bakanın söyledikleri yenilir yutulur gibi değil

Almanya İçişleri Bakanı Nancy Faeser, yenilenmiş soru listesini önemli bir adım olarak gördüğünü belirterek, "Değerlerimizi paylaşmayan hiç kimse Alman pasaportu alamaz. Burada çok net bir kırmızı çizgi çizdik" ifadesini kullandı. Faeser, antisemitizm, ırkçılık ve diğer insanları aşağılama biçimlerinin Alman vatandaşlığına geçişte engel teşkil ettiğini belirtti. Almanya'nın Holokost'tan dolayı İsrail'i ve Yahudileri koruma konusunda özel sorumluluğu bulunduğunu dile getiren Faeser, "Bu sorumluluk bugünkü kimliğimizin bir parçasıdır" değerlendirmesinde bulundu. 

Yargıtay Başkanı seçimi 31 Mart sonrasına kaldı

Adaylardan Mehmet Akarca 120, Ömer Kerkez 138 oy alırken, 9 boş oy, 71 de geçersiz oy kullanıldı. Salt çoğunluğun sağlanamaması nedeniyle seçime 11. tur oylamayla devam edilecek.
28.03.2024 16:24:00
Anadolu Ajansı
Yargıtay Başkanı seçimi 31 Mart sonrasına kaldı
Yargıtay Başkanı seçimi 31 Mart sonrasına kaldı
Yargıtay Başkanı Mehmet Akarca'nın 4 yıllık görev süresinin dolması nedeniyle yapılmaya başlanan başkanlık seçimlerinin onuncu turunda da hiçbir aday salt çoğunluğu sağlayamadı.

Mehmet Akarca, Yargıtay Başkanlığı görevine 24 Mart 2020'de seçilmiş, 4 yıllık görev süresi pazar günü itibarıyla dolmuştu.

Bu kapsamda Yüksek Mahkemenin 4 yıl boyunca görev yapacak yeni başkanını belirlemek için Yargıtay'da pazartesi günü sandık kuruldu ve Yargıtay üyeleri sandık başına gitti.

Seçimin ilk dokuz turunda hiçbir adayın, 348 Yargıtay üyesinin salt çoğunluğu olan en az 175 oyu alamaması üzerine bugün, Akarca ve Kerkez'in katıldığı onuncu tur oylama yapıldı.

Oylama sonucu Yargıtay Başkanı Akarca 120, 3. Hukuk Dairesi Başkanı Ömer Kerkez ise 138 oy aldı. Seçime katılım 338 olarak kayıtlara geçerken, kullanılan oylardan 9'u boş, 71'i ise geçersiz sayıldı.

Sekizinci tur oylamada diğer aday Muhsin Şentürk 96 oy almış, 3 oy geçersiz sayılmış, boş oy ise kullanılmamıştı.

Seçime 1 Nisan Pazartesi günü 11. tur oylamayla devam edilecek. Bu turda Muhsin Şentürk de oylamaya katılabilecek.

Seçimlerde üye tam sayısının salt çoğunluğunun hazır bulunması gerekiyor.

Marmara'da 'müsilaj' tehlikesi yeniden gündemde

Geçen yıl yaşanan müsilaj tehlikesiyle büyük bir mücadele gerçekleştirmek zorunda kalan Marmara Denizi, atıkların denize boşaltılması devam ettiği için bu yıl da ciddi bir sorun olarak karşımıza çıkacak. Marmara şimdiden alarm vermeye başladı
28.03.2024 14:55:00 / Güncelleme: 28.03.2024 15:00:59
Ahmet Haydar Tarhanlı
Marmara'da 'müsilaj' tehlikesi yeniden gündemde
Marmara'da 'müsilaj' tehlikesi yeniden gündemde
Müsilaj, kapalı denizlerde zaman zaman ortaya çıkan bir salgıdır. Fitoplankton adı verilen mikro alglerin aşırı çoğalması sonucu ortaya çıkar. Bu mukoza benzeri yapı, suyun içindeki mikroorganizmalar için uygun bir beslenme habitatı oluşturur ve zararlı canlılar da bu salgının üzerinde toplanır.

Denizin üstünde gördüğümüz beyaz, köpük benzeri yapı aslında "buzdağının görünen kısmıdır". Denizin altında ise bu salgı bir tül gibi uzanır.

Marmara Denizi, geçen yıl su yüzeyini ve derinlerini saran müsilajla boğuştu. Müsilajın yoğunluğu arttı ve çevresel kaygılara neden oldu. Bu sene de müsilaj tehlikesiin Marmara'yı tehdit edeceği ifade ediliyor.

Müsilajın temel sebebi, atıkların denize boşaltılması. Bu sebep temelden çözülmedikçe müsilaj sorunu artarak devam edecek.

Deniz biyoloğu Mert Gökalp, "Marmara Denizi feryat ediyor. Bu, Marmara Denizi'nin foseptik çukuru olabileceğinin bir sinyali" uyarısını yapıyor.

Profesör Mustafa Sarı, Marmara Denizi'ne arıtmadan atık boşaltımının acilen durması gerektiğini vurguluyor.

Hidrobiyolog Levent Artüz ise bu durumun bir zincir ve sonuç olduğunu ifade ediyor.

Gelecekte ne bekliyor?

Müsilajın yakın ve uzak gelecekte Marmara Denizi'ni, deniz canlılarını ve çevresinde yaşayan insanları nasıl etkileyeceği henüz net değil.

Ancak çözüm için atık yönetimi, arıtma tesislerinin etkin kullanımı ve bilinçli tüketim önemlidir.

Balıkçı Kenan'dan İmamoğlu'na tepki: Arsamızı elimizden alıp işletmemizi mühürlemek istiyor

Türkiye Deniz Canlıları Müzesi Kurucusu Kenan Balcı, 'Gece geliyorlar, gündüz geliyorlar. Arsamızı elimizden alıp işletmemizi mühürlemek istiyorlar' dedi.
28.03.2024 12:53:00
İhlas Haber Ajansı
Balıkçı Kenan'dan İmamoğlu'na tepki: Arsamızı elimizden alıp işletmemizi mühürlemek istiyor
Balıkçı Kenan'dan İmamoğlu'na tepki: Arsamızı elimizden alıp işletmemizi mühürlemek istiyor
Türkiye Deniz Canlıları Müzesi'nin de bulunduğu Beylikdüzü Balıkçı Kenan Tesisleri sahibi balıkçı Kenan Balcı İmamoğlu aleyhinde yapmış olduğu açıklamalar sonrasında işletmesi zabıtalar tarafından ablukaya alındı ve mühürlenmek istendi. Evraklarının tam ve eksiksiz olduğunu belirten tesis sahibi Balıkçı Kenan Balcı, "İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun talimatıyla işletme adeta abluka altına alındı. 150 bin lira olan arazimize 1500 lira verip almaya çalışıyorlar" dedi.

Zabıta ekiplerine direnen Kenan Balcı, 'Ben 15 yıldır Anadolu Caddesi üzerinde, 50 yıldır da esnaflık yapıyorum. Böyle bir şey ilk defa gördüm. Zabıta ekipleri talimatla işletmemizi mühürlemeye geliyorlar. Bizlere de 'bu mühür sembolik' diye ifadelerde bulunuyorlar. Gündüz ayrı ekip, gece ayrı ekip geliyor. zabıta ekipleri işlerini bırakmışlar, Balıkçı Kenan Tesisleri'ni ablukaya almışlar. Gündüz zabıta ekip araçlarla geliyorlar. Gecede vinçlerle. Bizim arazimizi, işletmemizi elimizden almak için her yolu deniyorlar' ifadelerini kullandı.

"Ben bir esnaf olarak kazanımlarımı korumak amaçlı çıktığım bu yolda her geçen gün yeni bir zulümle karşı karşıya kalıyorum" ifadelerini kullanan Balcı, '50 yıldır balıkçıyım. Esnaflık yapıyorum. İmamoğlu tarafından yaklaşık 5 yıl önce kendi tapulu arazimden bir kısmını hediye etmem istendi. Ben bu isteği reddettim. Ondan sonra isteklerini yerine getirmediğim için kapsamlı olarak yıpratma ve yıldırma kampanyası başlattılar. Kendi tapulu arazime el koydular. Metrekaresi 150 bin lira olan arazimin metrekaresini bin 500 liraya almaya çalıştılar. Biz sesimizi yükselttikçe, itiraz ettikçe onlar daha çok üstümüze gelmeye başladılar' dedi.

"Paradan kuleler yapan İmamoğlu ve ekibi istediklerine ulaşamayınca zulmün dozunu artırmaya başladı" diyen Balcı, '30 yıldır bu bölgede balıkçılık yapıyorum. Ruhsatımı kendisi verdi. Ama şimdi beni ruhsatsız balık satmakla suçluyor. Ruhsatsız olduğu gerekçesiyle işyerimi kapatmak istiyor. Bu dükkanım tam 15 yıldır aynı yerde faaliyet göstermekte. 15 yıldır sorunsuz bir şekilde çalışan işyerimi istediklerini yapmadığım için ruhsatsızdır diye ilan edip kapatmak istiyorlar. Ne yaparlarsa yapsınlar burada balık satmaya devam edeceğiz. Arazimi, işyerimi İmamoğlu'na yem etmeyeceğim. Bu arazimin tapularını pankart yapıp suratlarına çarpıyorum' diye konuştu.

"İmamoğlu'na karşı bizi koruyun"

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'dan yardım isteyen Balıkçı Kenan Balcı, 'Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'a seslenmek istiyorum. Erdoğan sevdalısı esnaf olarak başımıza bu işleri açan, bize çökmeye çalışan, paradan yeni kuleler yapmak isteyen, İmamoğlu ve ekibine karşı bizi koruyun. Adaletin sağlanmasına vesile olun. Hz Ömer adaletinin temsilcisi sayın Cumhurbaşkanımızdan bunu talep ediyorum. Lütfen zulme karşı yanımızda olun' ifadelerini kullandı.
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.