Ruhun şad olsun Hocam

Çok kıymetli Hocamı dün ebedi istirahatgahına, ömrü boyunca her dem hizmet ettiği Sevgilisine uğurladık.

O'nun için bu bir Şeb-i Arus, bizler için ise büyük bir hasretin başlangıcı...

Hayatınızın her anını dolduran bir Dost'un, bir Baba'nın ayrılığı gerçekten de çok zor...

Allah, başta ailesine, tüm sevenlerine ve bizlere sabırlar nasip eylesin.

Akçaabat'ın en güzel tepesi, dünyanın en güzel mekanı Şehitlik Tepesi, büyük bir Allah, Peygamber ve Ehl-i Beyt aşığını karşıladı.

O şehitler tepesi bir Şehidini daha bağrına bastı.

Rahmetli Celal Hocalar, Baki Hocalar, Ali Hocalar, Hüseyin Çamurdanlar, Lütfullah Dereciler, Ali Taylar bugün Sevgililerine kavuşuyorlar.

Bizler ayrılığın hasretini, acısını yaşarken, onlar kavuşmanın mutluluğunu yaşıyorlar.

Ya Rabbi, bizler için de emri Hak vaki olduğunda o seçilmişlerle dolu şehitler diyarında Hocamıza ve sevdiklerimize kavuştur.

Gönül o Dost'tan hiç ayrılmamayı diler.

Ama değil mi ki bu fani dünyada ayrılık haktır.

Ali'yi, Fatıma'yı, Muhammed'inden ayırmadı mı?

Muhammed'i, Hatice'sinden ayırmadı mı?

İbrahim'i, Hacer'inden, İsmail'inden ayırmadı mı?

Yakup'u Yusuf'undan ayırmadı mı?

Adem'i Habil'inden ayırmadı mı?

Hüseyin'i sevenlerinden ayırmadı mı?

Hasret acısının çok acı olduğu yazılırdı, çizilirdi ama gerçekten de yaşanmadan bilinmezmiş.

Ama bu dünya imtihan dünyası...

Hocam, o her anı dolu dolu geçen ömründe bizlere dört dörtlük bir ilim mirası bıraktı.

Bütün ömrünü bizleri yetiştirmek için harcadı.

Dem bu dem, artık bu emeğin hakkını vermeliyiz, son nefesimize kadar O'nun bizlere öğrettiklerine sımsıkı sarılmalıyız.

O bizden bunu ister.

Allah'ın rızasını kazanabilmek için atacağımız her adım, O'nun mirasını tüm dünyaya taşıyacağımız her adım, O'nun isteğidir.

Hem de ayrılığın hasretini, acısını ancak bu hizmetle bir nebze dindirebiliriz.

Davanın sahibi Allah'tır.

Hepimiz O'ndan geldik, yine O'na döneceğiz.

Hz. Peygamber dememiş miydi, bu dünya hayatı uçsuz bucaksız bir yolda, bir ağacın altında bir anlık uyku kadardır diye...

Hepimiz faniyiz.

Emaneti Sahibi'ne teslim edeceğimiz o ana kadar vazifemiz bize verilen nimetlerin hakkını vermektir.

Hocam bizlere verilen en büyük nimetti.

O'nunla Hakk'ı hakikati öğrendik.

Bu bilinmezlik dünyasında, O bizim gören gözümüz, tutan elimiz, yürüyen ayağımız oldu.

Tüm insanlığın batılın içinde debelendiği bir atmosferde o bizim ışığımız oldu.

Başkaları zifiri karanlıkta nereye gideceğini bilmezken, O bizlerin yolunu aydınlattı.

O bizim güneşimizdi, imanımızdı, vatanımızdı, şefkatli bir Babamızdı.

O bizlerin her şeyiydi.

Bundan daha büyük bir nimet olabilir mi?

İşte bizler bu nimetin hakkını ödemeliyiz.

Bu nimetin hakkı ödenebilir mi? Elbette ki hayır ama en azından bu yoldayken ruhumuzu teslim ederiz.

Hocam hayattayken, O'ndan bir satır bahsetmeyenler, O aramızdan ayrıldıktan sonra hatırladılar.

İlk defa Meclis'te bile sözleri gündem oldu.

O projelerini, beraatını, Duma'daki tarihi toplantıyı görmeyenler, Hocam'ın vefat haberini vermede adeta yarıştılar.

Meğer ne kadar da yakından takip ediyorlarmış.

Bu manada Hocam, dedesi İmam Hüseyin'in kaderini yaşadı.

Hayattayken kıymetini bilmeyenler, şehadetinden sonra gerçekleri görmeye başladılar.

Bundan sonraki dönem, doğru, bizlerin hasretle yanacağı dönemdir ama Türk milletinin başını duvara vurarak, "Haydar Hoca haklıydı, biz neden O'nu dinlemedik, O'nun kıymetini bilemedik" diyeceği dönemdir.

"Ben sizin son şansınızım, aklınızı başınıza koyun" diye uyarmadı mı Sayın Hocam?

"Bundan sonra Bana değil, kadroma sorun" diyerek esasen ebedi bir yolculuğa hazırlandığının sinyalini de verdi ama anlamadık.

Hocam binlerce Haydar Baş yetiştirdi; bir öldü bin dirildi.

Dava Allah'ın davası, Hocam vazifesini en kamil bir şekilde yerine getirdi, şimdi sıra bizlerde...

O bizleri boşuna yetiştirmedi.

Bize verdiği bayrağı ötelerin ötesine götürme zamanı...

Rahmetli Mustafa Hayri Öğüt Hazretleri Hocam'a, "Evlat, bir Allah dostu ölmeden önce kındaki kılıç gibidir. Öldükten sonra kınından çıkmış kılıç gibi olur" buyurmuştur. 

Şimdi Hocam da kınından çıkmış kılıç gibi...

Sürekli yanımızda olduğunu bilelim.

Allah şefaatlerinden mahrum eylemesin.

Ruhu şad olsun.