Rum Yönetimi Başkanı Tasos Papadopulos'un çağrısı üzerine önceki gün gerçekleştirilen Rum Ulusal Konseyi toplantısı olaylı geçti. Rum Yönetimi Başkanı Papadopulos ile anamuhalefet DİSİ Başkanı Nikos Anastasiadis arasında kavga çıktı.
Simerini gazetesi gelişmeyi "Ulusal Konsey'de Kavga... Tasos - Anastasiadis Birbirlerine Ağır Sözler Söyledi... Başkan, Birilerinin Yabancı Büyükelçilere Karşı Altını Kazıdığını Söyledi... Anastasiadis Daha Rutin Bir Bilgilendirme İstedi ve 'Ulusal Konsey Üyeleri Saksı Değil' Dedi" başlığıyla manşetten yansıttı. Gazeteye göre Anastasiadis, Rum Yönetimi Başkanı'ndan ve konseyin diğer üyelerinden Annan Planı'yla ilgili açıklama moratoryumu istedi. Ancak bu, halkın bilgilendirilmesi gerektiği mantığıyla reddedildi. Diğer yandan Rum Yönetimi Başkanı, konuşması sırasında; 'birilerinin yaptıkları konuşmalarla kendisinin altını kazıdığını, çünkü yabancı büyükelçilere, Annan Planı'nda 2-3 değişikliğin kabul edilebileceği imajını verdiklerini' söyledi. Anastasiadis, bu sözleriyle Papadopulos'un dolaylı olarak kendisini ima ettiğini düşündü ve sert bir üslüpla, izahat istedi. Anastasiadis, bu suçlamaların belirsiz şekilde boşlukta sallanamayacağını söyledi. Rum Yönetimi Başkanı Papadopulos; Anastasiadis'e, yaptığı yorumun kendisiyle ilgili olmadığını söyledi ve tartışmanın ardından olay kapandı.
Kavganın sebebi görüş ayrılığı
Gazete, Papadopulos'un özenli bir bilgilendirme yaptığını ancak daha iyi bir görüntü olabilmesi için Rum Ulusal Konseyi'nin daha sık toplanması gerektiğini söyleyen Anastasiadis'in, konsey toplantılarının mümkünse belirli zaman aralıklarında rutin olarak yapılmasını istediğini ve sonradan bilgilendirmeyi kabul etmediğini söylediğini yazdı.
Habere göre Papadopulos, Anastasiadis'in bu sözlerini sert bir üslupla; müzakerelere katılmakta olduğu ve günde 14 saat çalıştığı için günlük temasın mümkün olmadığını konseye henüz izah ettiğini söyleyerek yanıtladı. Papadopulos, Anastasiadis'in ne zaman bilgi istese, her gün olsa bile, telefon ile bilgi aldığını söyledi. Anastasiadis, buna derhal tepki gösterdi ve Papadopulos'a "Biz saksı değiliz. Bu şartlar altında Ulusal Konsey'in dağılması daha iyi olurdu" dedi.
Gazete, Papadopulos ile Anastasiadis arasındaki kavganın bu noktada bitmediğini, Rum Ulusal Konseyi'nin 5 saat süren toplantısından sonra da devam ettiğini yazdı. Anastasiadis'in, konseyin daha sık aralıklarla rutin olarak toplanması yönündeki önerisinin ortak bildirgede yer alması gerektiğini savunduğunu ve Papadopulos'un buna karşı çıkması üzerine, ayaküstü yeni bir sert tartışma başladığını yazdı.
Annan planı için TBMM baskı yapılacak
Gazete, Rum Yönetimi Başkanı'nın konsey üyelerine, müzakerelerde ortaya çıkan, Kıbrıs sorunundaki başlıca konularla ilgili ayrıntılı bilgi verdiğini yazdı ve dünkü toplantıda diğer şeyler yanında şu noktalar üzerinde durulduğunu bildirdi:
"1-Başkan Papadopulos, 3 yıllık zaman takvimi temelinde Kıbrıs Rum idaresine iade edilecek toprağın Annan Planı'nda öngörüldüğü gibi Kıbrıs Türk oluşturucu devletinin idaresinde kalmaması, BM'nin denetimine verilmesi gerektiğini savunuyor.
2-Başkan Papadopulos, Atina'nın dörtlü konferans sırasında oynayacağı rolü yeni Yunan hükümetiyle teknik ve siyasi düzeyde görüşecek.
3-Başkan, federal hükümetin işleyebilmesi ve çözümün kendiliğinden uygulanabilir olabilmesi için 114 hayati öneme sahip yasanın referandumlardan önce tamamlanmasında ısrar edecek. DİSİ, en önemli 50 yasanın tamamlanmasının tatmin edici olacağı görüşündedir.
4-Bayrak konusunda görüş ayrılıkları oldu. EDEK, NEO, Ekologlar ve Çevreciler Hareketi, Kıbrıs Cumhuriyeti'nin devamı olduğunun gösterilmesi için mevcut bayrağın federal hükümetin bayrağı olarak kalmasını savunuyor. Bu bağlamda, AKEL ve DİSİ çekince ortaya koyuyor.
5-Başkan, Annan Planı'nın 9 Nisan'a kadar Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde onaylanması konusunda ısrar edecek. DİSİ, onayın referandumlardan önce verilmesinin veya BM'nin, planın referandum gününe kadar Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde onaylanmaması halinde havada kalmaması için Kıbrıs'a hukuki statü sağlama yöntemini bulmasının esas olduğu görüşündedir"
Gazete, referandumlardan "Evet" çıkması halinde, ertesi günün gece yarısı itibarıyla temel anlaşmanın yürürlüğe gireceğini ve "Kıbrıs Cumhuriyeti"ne geri dönüş imkanı olmayacağını ancak anlaşmanın geçerli olabilmesi için Türkiye, Yunanistan ve İngiltere parlamentolarınca onaylanması gerektiğini hatırlattı.
Gazete, TBMM'nin Annan Planı'nı peşinen onaylamaması ve daha sonra "Hayır" demesi durumunda "Kıbrıs"ın statüsünün havada kalacağını çünkü Ankara'nın onayı olmazsa ne "Kıbrıs Cumhuriyeti"nin ne de Annan çözümünün geçerli olmayacağını haberine ekledi.
Simerini gazetesi gelişmeyi "Ulusal Konsey'de Kavga... Tasos - Anastasiadis Birbirlerine Ağır Sözler Söyledi... Başkan, Birilerinin Yabancı Büyükelçilere Karşı Altını Kazıdığını Söyledi... Anastasiadis Daha Rutin Bir Bilgilendirme İstedi ve 'Ulusal Konsey Üyeleri Saksı Değil' Dedi" başlığıyla manşetten yansıttı. Gazeteye göre Anastasiadis, Rum Yönetimi Başkanı'ndan ve konseyin diğer üyelerinden Annan Planı'yla ilgili açıklama moratoryumu istedi. Ancak bu, halkın bilgilendirilmesi gerektiği mantığıyla reddedildi. Diğer yandan Rum Yönetimi Başkanı, konuşması sırasında; 'birilerinin yaptıkları konuşmalarla kendisinin altını kazıdığını, çünkü yabancı büyükelçilere, Annan Planı'nda 2-3 değişikliğin kabul edilebileceği imajını verdiklerini' söyledi. Anastasiadis, bu sözleriyle Papadopulos'un dolaylı olarak kendisini ima ettiğini düşündü ve sert bir üslüpla, izahat istedi. Anastasiadis, bu suçlamaların belirsiz şekilde boşlukta sallanamayacağını söyledi. Rum Yönetimi Başkanı Papadopulos; Anastasiadis'e, yaptığı yorumun kendisiyle ilgili olmadığını söyledi ve tartışmanın ardından olay kapandı.
Kavganın sebebi görüş ayrılığı
Gazete, Papadopulos'un özenli bir bilgilendirme yaptığını ancak daha iyi bir görüntü olabilmesi için Rum Ulusal Konseyi'nin daha sık toplanması gerektiğini söyleyen Anastasiadis'in, konsey toplantılarının mümkünse belirli zaman aralıklarında rutin olarak yapılmasını istediğini ve sonradan bilgilendirmeyi kabul etmediğini söylediğini yazdı.
Habere göre Papadopulos, Anastasiadis'in bu sözlerini sert bir üslupla; müzakerelere katılmakta olduğu ve günde 14 saat çalıştığı için günlük temasın mümkün olmadığını konseye henüz izah ettiğini söyleyerek yanıtladı. Papadopulos, Anastasiadis'in ne zaman bilgi istese, her gün olsa bile, telefon ile bilgi aldığını söyledi. Anastasiadis, buna derhal tepki gösterdi ve Papadopulos'a "Biz saksı değiliz. Bu şartlar altında Ulusal Konsey'in dağılması daha iyi olurdu" dedi.
Gazete, Papadopulos ile Anastasiadis arasındaki kavganın bu noktada bitmediğini, Rum Ulusal Konseyi'nin 5 saat süren toplantısından sonra da devam ettiğini yazdı. Anastasiadis'in, konseyin daha sık aralıklarla rutin olarak toplanması yönündeki önerisinin ortak bildirgede yer alması gerektiğini savunduğunu ve Papadopulos'un buna karşı çıkması üzerine, ayaküstü yeni bir sert tartışma başladığını yazdı.
Annan planı için TBMM baskı yapılacak
Gazete, Rum Yönetimi Başkanı'nın konsey üyelerine, müzakerelerde ortaya çıkan, Kıbrıs sorunundaki başlıca konularla ilgili ayrıntılı bilgi verdiğini yazdı ve dünkü toplantıda diğer şeyler yanında şu noktalar üzerinde durulduğunu bildirdi:
"1-Başkan Papadopulos, 3 yıllık zaman takvimi temelinde Kıbrıs Rum idaresine iade edilecek toprağın Annan Planı'nda öngörüldüğü gibi Kıbrıs Türk oluşturucu devletinin idaresinde kalmaması, BM'nin denetimine verilmesi gerektiğini savunuyor.
2-Başkan Papadopulos, Atina'nın dörtlü konferans sırasında oynayacağı rolü yeni Yunan hükümetiyle teknik ve siyasi düzeyde görüşecek.
3-Başkan, federal hükümetin işleyebilmesi ve çözümün kendiliğinden uygulanabilir olabilmesi için 114 hayati öneme sahip yasanın referandumlardan önce tamamlanmasında ısrar edecek. DİSİ, en önemli 50 yasanın tamamlanmasının tatmin edici olacağı görüşündedir.
4-Bayrak konusunda görüş ayrılıkları oldu. EDEK, NEO, Ekologlar ve Çevreciler Hareketi, Kıbrıs Cumhuriyeti'nin devamı olduğunun gösterilmesi için mevcut bayrağın federal hükümetin bayrağı olarak kalmasını savunuyor. Bu bağlamda, AKEL ve DİSİ çekince ortaya koyuyor.
5-Başkan, Annan Planı'nın 9 Nisan'a kadar Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde onaylanması konusunda ısrar edecek. DİSİ, onayın referandumlardan önce verilmesinin veya BM'nin, planın referandum gününe kadar Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde onaylanmaması halinde havada kalmaması için Kıbrıs'a hukuki statü sağlama yöntemini bulmasının esas olduğu görüşündedir"
Gazete, referandumlardan "Evet" çıkması halinde, ertesi günün gece yarısı itibarıyla temel anlaşmanın yürürlüğe gireceğini ve "Kıbrıs Cumhuriyeti"ne geri dönüş imkanı olmayacağını ancak anlaşmanın geçerli olabilmesi için Türkiye, Yunanistan ve İngiltere parlamentolarınca onaylanması gerektiğini hatırlattı.
Gazete, TBMM'nin Annan Planı'nı peşinen onaylamaması ve daha sonra "Hayır" demesi durumunda "Kıbrıs"ın statüsünün havada kalacağını çünkü Ankara'nın onayı olmazsa ne "Kıbrıs Cumhuriyeti"nin ne de Annan çözümünün geçerli olmayacağını haberine ekledi.