RECEP BAHAR İSTANBUL
KKTC'nin 3. Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu, "Bugün Suriye'deki zenginlere bakın, hepsinde para var ama huzur ve güven yok. Biz bugün Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti çatısı altında Türk Silahlı Kuvvetleri'nin garantisi ve varlığı altında, huzur ve güven içinde yaşıyoruz" dedi. 
Uluslararası İşbirliği Platformu (UİP) tarafından, Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) ev sahipliğinde bu yıl 6'ncısı düzenlenen Boğaziçi Zirvesi'nin açılışında konuşan Eroğlu, Kıbrıs'ta doğmuş ve büyümüş Kayseri kökenli birisi olduğunu, yoksulluk ve fakirliğin ne demek olduğunu iyi bildiğini anlattı. Babasının 2. Dünya Savaşı'nda hayatını kaybettiğini dile getiren Eroğlu, Kıbrıs Barış Harekâtı'nı da gördüğünü ve savaşın çirkin yüzüne şahit olduğunu ifade etti. Eroğlu, 39 yılının siyasette geçtiğini aktararak, 1976 yılında girdiği siyasetten 3-5 ay önce çıktığından bahsetti. Bu yıllar içerisinde başbakanlık, cumhurbaşkanlığı ve parti başkanlığı yaptığını söyleyen Eroğlu, Kıbrıs sorununun bütün safhalarını yaşadığını bildirdi. Kıbrıs konusunda Rum kesimiyle yürütülen süreçlerle ilgili bilgi veren Eroğlu, kendisinin ve Rauf Denktaş'ın yaptığı müzakereler ve yansımalarını anlattı. Kendisinin adının 'uzlaşmaz'a çıktığını ifade eden Eroğlu, kendisinin uzun zaman başbakanlık yaptığını ve tüm görüşmeleri takip ettiklerini belirtti. Eroğlu, savaş meydanlarında doktor olarak vazife yaptığını hatırlatarak, savaşın acı yüzünü gördüğünü belirtti. Eroğlu, "Elbette savaşı değil barışı istiyorum ama 'nasıl olursa olsun da barış olsun' düşüncesi içerisinde olmadım. Dün yaşadıklarımızı bize yaşatmayacak bir anlaşma istiyoruz" değerlendirmesini yaptı.
'Rumların ne istediğini biliyorum'
Eroğlu, Avrupa Birliği ve Birleşmiş Milletler'in Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'ni devlet olarak tanımasa bile Kıbrıs sorununa çözüm bulacak taraflardan olduğuna işaret ederek, iki kesime de eşit muamele yapılması gerektiğini kaydetti. Eroğlu, Kıbrıs müzakerelerinde yaşanan çarpıklıkları ve karşı çıktığı noktaları şu şekilde sıraladı:
* 1974 yılında Barış Harekâtının ardından kuzeyden güneye göç eden Rumlar birinci derecede hak sahibi olacak. Buna karşı çıktım. 
* Rumlar,
 Türkiye'den gelenlere karşı çıkıyor. Oysa torunlarımın babası Türkiyeli... Onun Türkiye'ye dönmesi mümkün mü? Rum kesiminde on binlerce Yunanistan'dan gelme insan yaşıyor. Dahası Ruslar, Filipinliler, Yahudiler var.  
* Rumlar, KKTC'den ciddi miktarda toprak talep ediyor. Peki biz nerede yaşayacağız? 
* Avrupa Birliği hukukunun birincil hukuk olmasını istemiyorlar. Bu durumda KKTC vatandaşları Avrupa mahkemelerinde sürünecek. 
* Rumlar, Türkiye'nin garantörlüğüne de karşı çıkıyor. Eğer Türkiye 1974'te garantörlük hakkını kullanmamış olsaydı, ben burada olamazdım. Zira toplu mezarlarımız hazırdı. 
Derviş Eroğlu, son olarak "Bu görüşmelerden anlaşma çıkmaz. Rumların neler talep ettiğini biliyoruz. Türk askeri Ada'dan çıkmaz, Türkiye'den gelenleri de vatandaşlıktan çıkaramayız, bunların topraklarını alıp Rum'a veremeyiz. Topraklarımız da Rum'a veremeyiz" dedi.