Osmanlı Donanmasının resmen Kapta-ı Deryası olan Soşon Marmara Denizine açılarak iki günlük bir eğitim tatbikatı yapar. Tatbikat dönüşünde Suşon, bahriyelilerin eğitimsiz olduğunu ve Kardeniz'in şartlarına göre eğitim yaptırtmak macı ile Boğazdan Karadeniz'e çıkmak ister. Bu düşünce doğrultusunda Enver Paşa'ya bir rapor verir. "Türk bahriyelilerini deniz tutuyor. Çok fırtınalı olan Karadeniz'de ileride iş görebilmek için denize alıştırmak lazımdır. Bunun için tekmil harp filosu ile Karadeniz'e çıkmak müsaadesinin verilmesini dilerim" der. Burada ki esas amaç eğitimden çok Karadeniz'e açılarak, Ruslara çatmak ve Osmanlı'yı savaşa iştirak ettirmektir.16 Ağustos'ta Harbiye Nezaretine İstanbul Büyükelçisi, alan generalleri ve subayları ile Enver Paşa'nın başkanlığında toplanan Askeri Şura ve kararları hakkında bilgi elde eden Rus Büyükelçisi Giris 24 Eylül'de Moskova'ya bir tel çeker: "Enver, hükümetine padişahın iradesi ile Amiral Suşon kumandasında Karadeniz'e çıkacağını bildirmiştir." Bu olay Osmanlı ile Rusya'nın kapışmasını sağlayabilirdi. Bu duruma Rusya'da istekli idi. O bu savaş ortamını Kara Denizde değil Kafkasya-İran ve Doğu Anadolu'da hazırlamakta idi. Rus Hükümeti tarafından bu olayı şöyle geliştirmeye çalışmaktadır: Ruslar 8 Şubat 1914 Anlaşması ile Doğu Anadolu üzerinde nüfuz sahibi olarak yönetimde söz sahibi olmuştur. Rusya bu tarihten itibaren İran'da gerçekleştirdiği emperyalist isteklerini Doğu Anadolu'da da gerçekleştirmek ister. İşe önce Ermenilerden başlar. Kiliseler aracılığı ile Ermeni toplumunu teşkilatlandırarak Doğu Anadolu'nun yönetiminde daha çok söz sahibi olmasını isterle. Fakat Doğu Anadolu'nun bütün şehir ve kasabalarında Ermeniler daima azınlık halindedir. Köylerin çoğunda ise ermeni halkı dahi yoktur. Asırlardır şehir ve kasabalarda Türklerle birlikte yaşayan Ermeni toplumu çoğunlukla komşuluk ilişkilerini Rus kışkırtmalarına rağmen bozmamaya çalışmışlardır. Ermenilerden istediği karşılığı bulamayan Rusya bu sefer Kürt Ağa ve oymaklarını kışkırtıp, Osmanlıya karşı örgütlemeye çalışmıştır. Bu konuda Bitlis'li Kürt Önderlerden Molla Selim ile işbirliğine girişir. Amaç; Kürt mlliyetçiliğini, Ermenilerde olduğu gibi uyandırmak, örgütlemek, olmazsa tarikatçılık ve İslami taassupla bu gün olduğu gibi dini bir coşkunluk yaratarak harekete geçirmek ister. Gerçekte Kürtler sapına kadar Türktürler. Abbasiler, İran Samani Devletinde,Büyük Selçukilerde ve Anadolu Selçukilerinde Kafkasya, Ukrayna ve İç Asya Türkmen boy ve oymaklarından yağma sırasında kaçırılan küçük Erkek çocuklarının köle pazarlarında pazarlanmasında toplanarak Gulamhane denilen okullarda asker olarak yetiştirilen Türklerin torunlarıdır. Abbasilerden, Osmanlı'lara kadar devam eden süreçte İslamın koruyuculuğunu, Yayılmasını sağlayan Askerlerin çocuklarıdır. Yalnız dil bakımından farsça,Arapça ve Anadil olan türkçe kelimelerden oluşan bir dil konuşurlar İsim olarakta öncelikle farsça, Arapça ve öz Türkçe isimleri kullanmışlardır.Rus ajanlar Bitliste Molla Selim adında dini bir önderle işbirliği yapar. Molla Selim 11 mart 1914 günü Ruslardan aldığı para ve diğer desteklerle Osmanlı yöneticilerine kafa tutarcasına Kürt oymaklarını ayaklandırır. Molla Selim'in irticai tahrikatı neticesinde çevre illerden de yardım alınca Bitlis valisi Van ve Muş yöneticilerinden yardım alarak isyanı 1-2 Nisan tarihlerinde yapılan vuruşmalarla bastırır. Bu arada kan dökülmemesi için Rus Konsolosu aracılık yapmak ister. Vali Paşa bu aracılığı kabul etmez. İsyan bastırılınca Molla Selim ve 16 Kürt ağası Rus Konsolosluğuna sığınır. Gerçekler halka anlatılınca bir kısım kışkırtıcılar halk tarafından naletlenerek cezalandırılır.Kürtlerle ilgili ikinci olay da Bedirhanlardan Abdülrezak adlı Kürt önderin, Ruslara sığınması olayıdır. 8 Nisan 1914 tarihinde Rus Devlet müşavirlerinden von Klem'in yazısından Abdülrezak ile bilgiler şöyledir: "? Merkumun(adı geçen kişinin) badema muhabir ve Kürdlerle, İrani ve Türkler arasında nüfuzumuzun naşir (dağıtan yayan) ve mürevici (Propogandasını yapan) sıfatı ile istihdamı (Kullanma, işe alma) karargir oldu. Abdülrezak'a şimdilik tahmil (yükleme) başlıca vazifeden bir Kürdler ile Ermeniler ve Süryaniler arasında bir mukarenet(birleşme yakınlaşma) husulüne çalışmaktan ibaret olup, bu mukarenetin Kürtlerin menafi iktizasından (lazım olma gerekme) olduğunu kendisi de takdir eylemiştir? Abdürrezzak buradaki Ermeni mehafili ile kesbi muarefe etmiş ve bu mehafili bir Ermeni ve Kürd cemiyeti teşkiline sevk ve imale eylemiştir?."" Abdülrezzak'ın, Ermeni, Kürd ve Süryanileri doğu Anadolu'da bir dernekte birleştirme olayına Dışişleri Bakanı Sazonof büyük destek vermiştir. Sözün kısası Rusya, 1000 yıldır bu bölgede barış ve kardeşlik içerisinde yaşayan insanlar arasında çatışma çıkartarak emperyalist isteklerini elde etmek istemektedir. Rusya, savaş başlayınca Kafkasya'daki Rus birliklerini Almanya Avusturya cephesine gönderir. Onların yerine, Kafkasya'ya Türkistan'dan kuvvetler getirterek Türkü, Türk'e kırdırarak emperyalist isteklerine ulaşmak istiyor. Bu gün de, o günden farksız. Emperyalistlerin istekleri doğrultusunda tarihimizle hesaplaşmak için Azeri Türklerinin bayrağını çöp bidonlarına atıyoruz. Yani değişen bir şey yok.
Ahmet Oğuz Bahadır / diğer yazıları
- Erzincan ateşkesi ve sonucu / 14.02.2011
- Bolşevik Rusya'nın Ermeni siyaseti / 12.02.2011
- Savaş şurası'nda alınan kararlar - II - / 10.02.2011
- Savaş şurası'nda alınan kararlar / 09.02.2011
- Alman - Gürcü işbirliği ve amaçları / 06.02.2011
- Başkan Wilson'un ince hesapları / 05.02.2011
- Başkan Wilson'un siyasi amaçları / 04.02.2011
- Brest Litovks Konferansı'na İngiltere'nin tepkisi - II / 03.02.2011
- Brest Litovks Konferansı'na İngiltere'nin tepkisi - I / 02.02.2011
- Mustafa Kemal'in Almanya seyahati / 01.02.2011
- Bolşevik Rusya'nın Ermeni siyaseti / 12.02.2011
- Savaş şurası'nda alınan kararlar - II - / 10.02.2011
- Savaş şurası'nda alınan kararlar / 09.02.2011
- Alman - Gürcü işbirliği ve amaçları / 06.02.2011
- Başkan Wilson'un ince hesapları / 05.02.2011
- Başkan Wilson'un siyasi amaçları / 04.02.2011
- Brest Litovks Konferansı'na İngiltere'nin tepkisi - II / 03.02.2011
- Brest Litovks Konferansı'na İngiltere'nin tepkisi - I / 02.02.2011
- Mustafa Kemal'in Almanya seyahati / 01.02.2011