S-400’de engel yok
Savunma Sanayi Hukuku Uzmanı Şafak Herdem, S-400 alımında hukuki bir engel olmadığını ifade ederek, "NATO üyesi olmamız, hukuken bu füze sistemlerini alamayacağımız anlamına gelmez. NATO'nun üye ülkeleri bu yönde bağlayıcı bir regülasyonu yok" dedi
14.03.2019 00:00:00





EYÜP KABİL/İSTANBUL
Türkiye, Rusya'dan S-400 füze sistemleri satın alınmasına ilişkin anlaşma imzalamış ve teslimat sürecinin 2019 yılı Temmuz ayından itibaren başlayacağı açıklanmıştı.
S-400'ler Ekim ayından itibaren TSK'nın belirleyeceği noktalara konuşlandırılacak. S-400 tartışmasında Türkiye açısından en önemli konulardan birini teknoloji transferi teşkil ediyor. O nedenle anlaşma, teknoloji transferini de içeriyor.
Türkiye bu teknolojiyi sadece hazır alıp kullanmak istemiyor, aynı zamanda üretmek istiyor. Halihazırda hava savunma sistemi ihtiyacı olan Türkiye için anlaşma özellikle bu açıdan büyük önem taşıyor.
NATO üyesi olan Türkiye'nin Rusya ile yaptığı S-400 anlaşmasının müttefikleri tarafından pek de hoş karşılandığı söylenemez. Anlaşma, beklendiği gibi tamamlanırsa Türkiye, S-400 hava savunma sistemine sahip ilk NATO üyesi ülke olacak.
ABD'den yaptırım tehdidi
ABD, bu anlaşmayı S-400 füzelerinin NATO savunma sistemlerine uyumlu olmayacağı gerekçesiyle eleştirirken, Türkiye'ye Patriot füze sistemleri konusunda resmi bir teklif sundu ve bu konuda iki ülke arasında müzakere devam ediyor.
Türkiye, Patriot ve F-35 ile S-400'ün etkileşmeyeceği bir ortamı sağlayıp, tıpkı S-400'de olduğu gibi teknoloji transferinin de yapılması yönünde ısrar ediyor.
Öte yandan, S-400 anlaşmasının tamamen iptal edilmesini isteyen ABD, Türkiye'ye yaptırım uygulayacağı açıklamasında bulundu. Yaptırımların başında Türkiye'nin proje ortağı olduğu F-35 yeni nesil savaş uçaklarının teslim edilmemesi konusu bulunuyor.
NATO üyesi her ülke silah ticareti yapabilir
ABD'nin savunma yaptırımlarını hayata geçirmesi durumunda Türkiye'nin savunma ve taarruz kapasitesinin zarar görme riskiyle karşılaşabileceğini vurgulayan Savunma Sanayi Hukuku Uzmanı Şafak Herdem, "NATO üyesi olmamız, hukuken bu hava savunma sistemlerini alamayacağımız anlamına gelmez. NATO'nun üye ülkeleri bu yönde bağlayıcı bir regülasyonu yok. NATO üyesi her ülke, her türlü silah ticaretini yapmakta serbesttir" dedi.
Dünya Ticaret Örgütü'nün düzenlemelerinde de savunma sanayinin her zaman istisna tutulduğunu vurgulayan Herdem, "Aslolan milli güvenliktir. Türkiye isterse S400'leri alır. Buna uluslararası hukuk anlaşmalarında herhangi bir engel yok. Diğer tüm açıklamalar politik" diye konuştu.
F-35 projesi tehlikeye gider
Türkiye'nin S-400 argümanıyla F-35 Projesi dışında tutulmasının hukuka uygun olmadığını kaydeden Herdem, "Bu konu iki ülke arasındaki hukuki meseleden öte ABD şirketleri bakımından Türk savunma şirketlerinin mülkiyet hakkı talep etmesine ve F-35 projesinin geleceğine etki etmeye varan şekilde basit bir karar ile hukuk dünyasında meşruiyet karşılığı bulabilecek basitlikte değildir. Aksi durumda bu tür düzenleme Türkiye bakımından mülkiyet hakkı sorunu doğuracaktır ve F-35 projesinin geleceğini tehlikeye atacaktır" dedi.
Türkiye, Rusya'dan S-400 füze sistemleri satın alınmasına ilişkin anlaşma imzalamış ve teslimat sürecinin 2019 yılı Temmuz ayından itibaren başlayacağı açıklanmıştı.
S-400'ler Ekim ayından itibaren TSK'nın belirleyeceği noktalara konuşlandırılacak. S-400 tartışmasında Türkiye açısından en önemli konulardan birini teknoloji transferi teşkil ediyor. O nedenle anlaşma, teknoloji transferini de içeriyor.
Türkiye bu teknolojiyi sadece hazır alıp kullanmak istemiyor, aynı zamanda üretmek istiyor. Halihazırda hava savunma sistemi ihtiyacı olan Türkiye için anlaşma özellikle bu açıdan büyük önem taşıyor.
NATO üyesi olan Türkiye'nin Rusya ile yaptığı S-400 anlaşmasının müttefikleri tarafından pek de hoş karşılandığı söylenemez. Anlaşma, beklendiği gibi tamamlanırsa Türkiye, S-400 hava savunma sistemine sahip ilk NATO üyesi ülke olacak.
ABD'den yaptırım tehdidi
ABD, bu anlaşmayı S-400 füzelerinin NATO savunma sistemlerine uyumlu olmayacağı gerekçesiyle eleştirirken, Türkiye'ye Patriot füze sistemleri konusunda resmi bir teklif sundu ve bu konuda iki ülke arasında müzakere devam ediyor.
Türkiye, Patriot ve F-35 ile S-400'ün etkileşmeyeceği bir ortamı sağlayıp, tıpkı S-400'de olduğu gibi teknoloji transferinin de yapılması yönünde ısrar ediyor.
Öte yandan, S-400 anlaşmasının tamamen iptal edilmesini isteyen ABD, Türkiye'ye yaptırım uygulayacağı açıklamasında bulundu. Yaptırımların başında Türkiye'nin proje ortağı olduğu F-35 yeni nesil savaş uçaklarının teslim edilmemesi konusu bulunuyor.
NATO üyesi her ülke silah ticareti yapabilir
ABD'nin savunma yaptırımlarını hayata geçirmesi durumunda Türkiye'nin savunma ve taarruz kapasitesinin zarar görme riskiyle karşılaşabileceğini vurgulayan Savunma Sanayi Hukuku Uzmanı Şafak Herdem, "NATO üyesi olmamız, hukuken bu hava savunma sistemlerini alamayacağımız anlamına gelmez. NATO'nun üye ülkeleri bu yönde bağlayıcı bir regülasyonu yok. NATO üyesi her ülke, her türlü silah ticaretini yapmakta serbesttir" dedi.
Dünya Ticaret Örgütü'nün düzenlemelerinde de savunma sanayinin her zaman istisna tutulduğunu vurgulayan Herdem, "Aslolan milli güvenliktir. Türkiye isterse S400'leri alır. Buna uluslararası hukuk anlaşmalarında herhangi bir engel yok. Diğer tüm açıklamalar politik" diye konuştu.
F-35 projesi tehlikeye gider
Türkiye'nin S-400 argümanıyla F-35 Projesi dışında tutulmasının hukuka uygun olmadığını kaydeden Herdem, "Bu konu iki ülke arasındaki hukuki meseleden öte ABD şirketleri bakımından Türk savunma şirketlerinin mülkiyet hakkı talep etmesine ve F-35 projesinin geleceğine etki etmeye varan şekilde basit bir karar ile hukuk dünyasında meşruiyet karşılığı bulabilecek basitlikte değildir. Aksi durumda bu tür düzenleme Türkiye bakımından mülkiyet hakkı sorunu doğuracaktır ve F-35 projesinin geleceğini tehlikeye atacaktır" dedi.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.