TÜSİAD Başkanı Ömer Sabancı, Türkiye'nin iş ve yatırım ortamında bugün karşı karşıya olduğu en öncelikli sorunun, "kayıt dışı ekonominin mevcudiyeti" olduğunu söyledi. TÜSİAD Başkanı Ömer Sabancı, Tuğcan Otel'de düzenlenen "Büyüme Sürecinin neresindeyiz?" konulu toplantıda yaptığı konuşmada, Türkiye'de kayıt dışı ekonominin boyutunun milli gelire oranının ortalama yüzde 30-35 arasında olduğunun tahmin edildiğini, bu oranın yüzde 15 civarında bulunan OECD ortalamasının oldukça üzerinde olduğunu belirtti. Kayıt dışılığın, vergi geliri ve sosyal güvenlik açıklarına yol açtığı gibi, kayıt içinde çalışan şirketlere karşı da haksız rekabet oluşturduğunu vurgulayan Sabancı, şöyle konuştu: "Dahası, kayıt dışı bir şirket, küçük ölçek, geri teknolojik yapı, düşük verimlilik, düşük ücret, sosyal güvenlik imkanlarından mahrumiyet, kısıtlı ve pahalı finansman araçları, geleceğin belirsizliği gibi özelliklere mahkumdur. Vergi yükü ile kayıt dışılığın birbirini besleyen ve güçlendiren süreçler olması dolayısıyla, yüksek vergi oranları zamanla sistemi kaşıt dışına iterek, vergi gelirlerinin azalmasına ve bunun sonucunda da vergilerin daha da ağırlaşmasına yol açmıştır." Sabancı, kayıt dışı ekonomi ve istihdamın en önemli sebebinin yüksek vergi ve vergi benzeri yükler olduğunu, vergi yükünü hafifletecek mekanizmaların devreye sokulması gerektiğini bildirdi. Kayıt dışılığın, yoksulluk ve işsizlik sorunları ile iç içe olmasının, bu sorunlara ayrıca bir çözüm üretmeden, sorunun ana kaynağını kurutmadan kayıt dışı ekonomiyle mücadelede yetersiz kalınacağına da işaret ettiğini anlatan Sabancı, "Dolayısıyla, vergi oranlarında yapılacak indirimler, kayıt dışı ile mücadelede çok önemli olacak, ancak muhtemelen yeterli olmayacaktır. Kayıt dışılığın azaltılabilmesi için hem ekonomik, hem sosyal, hem de siyasi boyutunun aynı anda kararlılıkla hedefleneceği topyekün bir mücadele başlatılması gerekmektedir" dedi.Bölgesel dengesizliklerAvrupa Birliği sürecindeki en önemli gerekliliklerden bir tanesinin de bölgesel dengesizliklerin ortadan kaldırılması olduğuna dikkat çeken Sabancı, şunları söyledi: "49 ilde uygulanan teşvik düzenlemesi, hükümetin, bölgesel kalkınmışlık farklarını da dikkate alarak üretim ve yatırımların teşviki için getirmiş olduğu yerinde bir düzenleme. Ancak, büyük ölçekli yatırımlar için bölgelerin potansiyellerinin ve zaaflarının ayrıntılı bir biçimde incelenmesi üzerine kurulmuş, biraz daha incelikli bir stratejiye ihtiyacımız olduğunu da aşikar. Türkiye'nin en kısa sürede bu konuyu etraflıca çalışması ve AB süreciyle de uyumlu bir strateji geliştirmesi gerekiyor. Böyle bir strateji, Avrupalı KOBİ'lerin Türkiye'de yatırım yapmaya özendirilmeleri için de yararlı olacak. Türkiye, AB yolunda girdiği bu kritik süreçte zaman kaybetmeden gerekli yapısal değişimleri gerçekleştirmeli ve artık uzun yıllardır sırtında taşıdığı bölgesel erişmişlik farklılıklarından kaynaklanan göç, terör, işsizlik ve eğitimsizlik gibi sorunlarını çözmek için gerekli adımları atmalıdır. Bölgesel farklılıkların azaltılması, öncelikle Türkiye'nin bu alandaki yaklaşımını topyekün değiştirmesiyle mümkün olacaktır."
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.