"İyiliğe yönel ve kimseyi
incitmemeye çalış.
Kurtuluşun yolu sadece
bundan ibaret çünkü.
Sonunda gideceğin yer toprak
olacağına göre, iyilik
tohumundan başka
bir şey ekmemelisin.
İyi olsun, kötü olsun, bütün
insanlar fânî olduğuna göre,
en iyisi, iyiliğin yâdigar kalmasıdır.
Madem ki bizden geriye
kalanlar iyilik ve
kötülüklerimizdir, o halde
elinden geldiğince kötülük
tohumu ekmemeye bak."
"İyiliğe karşılık niçin kötülük
yapayım? Kötülük yaparsam,
kendime yapmış olurum.
İyilik yaparsan, iyilik; kötülük
yaparsan, kötülük görürsün.
Kötü düşünceli, sonunda
kendine kötülük eder.
Bak, o akıl sahibi ne demiş:
Kötülük eden cezasını çeker.
Kötülük eden kötülük bulur.
Kötülüğün karşılığı kötülüktür.
Layığı da böyle olmalı.
Kötülük etme, kötülük görürsün
sonunda. Kötülükle kötüye
çıkar insanın adı.
Acele ve kötülük şeytanın işi.
Sana pişmanlık ve acı getirir."
Birine kötülükte bulunan
kimsenin aslında kendine
kötülük etmiş olacağını ve
rüzgar ekenin fırtına biçeceğini
Firdevsî , Şahnâme'de sık sık
dile getirir:
"Kötülük tohumu ekip de iyilik
uman kimse saçma hayaller
kurmuştur."
"Kardeşim, bu dünya kimseye
kalmadığı gibi geriye de iyi
şöhretten başka bir şey kalmaz."
"İyi şöhretle ölürsem, ne âlâ!
Bana iyi şöhret lazım.
Yoksa şu bedenim ölümcüldür."
"İyi şöhret ve güzel sözleri ne
güneş, ne su, ne rüzgar ve ne
de toprak yok edebilir"
"Ölüp giden yüce insanların
öbür dünyaya iyi bir isimden
başka bir şey götürmediklerini
görmez misin? "
"Geride kötü bir isim bırakana
ancak beddua edilir. O halde
dünyada yadigâr kalacak tek
şey addır. Bu dünya kimseye
kalmaz."
"Kötüden iyilik ummak, göze
toprak doldurmaya benzer."
"Öldükten sonra geriye kötü
şöhret bırakan kimseye
beddua edilir."
"Kötülerden kötülük gelmesine
şaşmamak gerek. Gece
karanlıktan ayrı tutulur mu hiç?"
incitmemeye çalış.
Kurtuluşun yolu sadece
bundan ibaret çünkü.
Sonunda gideceğin yer toprak
olacağına göre, iyilik
tohumundan başka
bir şey ekmemelisin.
İyi olsun, kötü olsun, bütün
insanlar fânî olduğuna göre,
en iyisi, iyiliğin yâdigar kalmasıdır.
Madem ki bizden geriye
kalanlar iyilik ve
kötülüklerimizdir, o halde
elinden geldiğince kötülük
tohumu ekmemeye bak."
"İyiliğe karşılık niçin kötülük
yapayım? Kötülük yaparsam,
kendime yapmış olurum.
İyilik yaparsan, iyilik; kötülük
yaparsan, kötülük görürsün.
Kötü düşünceli, sonunda
kendine kötülük eder.
Bak, o akıl sahibi ne demiş:
Kötülük eden cezasını çeker.
Kötülük eden kötülük bulur.
Kötülüğün karşılığı kötülüktür.
Layığı da böyle olmalı.
Kötülük etme, kötülük görürsün
sonunda. Kötülükle kötüye
çıkar insanın adı.
Acele ve kötülük şeytanın işi.
Sana pişmanlık ve acı getirir."
Birine kötülükte bulunan
kimsenin aslında kendine
kötülük etmiş olacağını ve
rüzgar ekenin fırtına biçeceğini
Firdevsî , Şahnâme'de sık sık
dile getirir:
"Kötülük tohumu ekip de iyilik
uman kimse saçma hayaller
kurmuştur."
"Kardeşim, bu dünya kimseye
kalmadığı gibi geriye de iyi
şöhretten başka bir şey kalmaz."
"İyi şöhretle ölürsem, ne âlâ!
Bana iyi şöhret lazım.
Yoksa şu bedenim ölümcüldür."
"İyi şöhret ve güzel sözleri ne
güneş, ne su, ne rüzgar ve ne
de toprak yok edebilir"
"Ölüp giden yüce insanların
öbür dünyaya iyi bir isimden
başka bir şey götürmediklerini
görmez misin? "
"Geride kötü bir isim bırakana
ancak beddua edilir. O halde
dünyada yadigâr kalacak tek
şey addır. Bu dünya kimseye
kalmaz."
"Kötüden iyilik ummak, göze
toprak doldurmaya benzer."
"Öldükten sonra geriye kötü
şöhret bırakan kimseye
beddua edilir."
"Kötülerden kötülük gelmesine
şaşmamak gerek. Gece
karanlıktan ayrı tutulur mu hiç?"
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.