Bosna Hersek'te son durum
Bosna Hersek coğrafyasında da durum daha iyi değildir. Orada da nüfusun % 45 - 50'sini Müslüman Boşnaklar, % 31'ini Sırplar ve % 18'ini ise Hırvatlar oluşturmaktadır. Onun için o bölgede garip idari sistemler gelişmiştir. Mesela şu anda 2 adet Sırp devletçiği bulunmaktadır. Bunlar:
1 - Sırbistan Cumhuriyeti: İki kısımdan ibarettir. Batı ve Doğu kısmı. Bunların arasında Kuzey kısmında çok ince bir koridor mevcuttur,
2 - Banya Luka kesiminde bir küçük Sırp devletçiği-topluluğu,
3 - Bosna Hersek Federasyonu içinde ayrı bir Sırp Devletçiği de mevcuttur.
Osmanlı'nın Balkanlar'a uzanması
Osmanlı İmparatorluğu Balkanlar'a, 1299 yıllarında ayak basmış ve özellikle 1699'dan bu yana Karlofça (Karlowits) anlaşmasıyla "Balkanlar" ismi resmileşmiş bulunmaktadır. Gerçi 1918 yılından bu yana Osmanlı İmparatorluğu'nun çöküşünden sonra, Türkiye'nin elinde sadece Doğu Trakya kısmından 33 bin kilometre kare kadar toprak kaldı, fakat "Balkanlar ismi" Balkanlar'da aynen devam etmektedir!
Balkanlar'ın eski tarihçesi
Balkan toprakları ve yarımadasının tarihi değeri ve rolü oldukça büyüktür. Onun güney ucunda eski Batı medeniyetinin ana temeli olan Makedonya ve Yunanistan bulunmaktadır. Daha sonra burası önce Roma İmparatorluğu'nun, daha sonra da Bizans İmparatorluğu'nun parçası olmuştur.
Bu İmparatorluklar yaklaşık olarak 1000 yıl kadar sürmüş bulunmaktadır. Onlardan sonra da Osmanlı İmparatorluğu 500 yıl kadar buralarda kendi kültür ve medeniyetini getirip yerleştirmiş ve yayma-geliştirme imkanı bulmuştur! Osmanlı Balkanlar'dayken dünyanın bir numaralı hakim devlet düzeyine ulaşmış durumundaydı. O tarihlerde Osmanlı 22 milyon kilometrekareye ve üç kıtaya hakim olmuştu. Kısacası şu andaki ABD'den bile çok daha fazla dünya hakimiyetine sahipti.
Balkanlar'ın stratejik önemi
Balkanlar Avrupa - Asya ve Doğu Akdeniz ile Afrika arasında adeta bir kesişme noktalarını oluşturan, stratejik açıdan önemli bölgelerden biridir. Büyük güçlerin Balkan topraklarında çok büyük menfaat bölgeleri bulunmaktadır. Mesela, bu bölgelere çeşitli etnik ve kültür etkiler tarih boyunca gelişmiştir. Bunların arasında, buralardan, Venedikliler, Haçlı Savaşları, Tatarlar, Romalılar, Slav Akınları, Bizanslılar, Hunlar, Kumanlar, Türk Boyları, Almanlar, Persler ve daha birçok etnik boyların ve milletlerin işgali gelip geçmiştir.
Ayrıca, bölgelerde yüzyıllardan beri İngiliz-Fransız-Alman-Rus ve Osmanlı-Türk menfaatleri ve sürtüşmeleri buralarda, devamlı olarak mevcuttur ve bazen bu sürtüşmelerden çıkan kıvılcımlar da yangınlara ve büyük savaşlara sebep olmaktadır. Son savaşlardan sonra oranın esas hakimi ise ABD olmaya başlamıştır!
Mesela bu bölgelerde bulunan Sarayevo'da Avusturya- Macar İmparatorluğu'nun prensi, bir Sırp militan hatırladığım kadarıyla, (Gavrilo Princip) tarafından 1914'lerde öldürüldü ve bunun üzerine zaten gergin olan ortalık patladı ve bu durum 1. Dünya Savaşının başlangıcı oldu.
Bunun dışında yine 2. Dünya Savaşı sonunda bu bölgeye, Sovyetler'in kontrolü dışında Komünist Yugoslavya Devleti oluşturularak vücuda getirildi. Bu garip ülke 3 Din - 5 Federal Cumhuriyet - 5 ayrı dil ve etnik gruptan oluşan bir yapay federasyon olarak kuruldu ve 1990'lara kadar yaşatılabildi. Sonunda Mareşal Tito ölünce Komünist Yugoslavya hemen çöktü gitti. Ama geride ekilmiş nifak tohumları yeşermeye başladı. Eski Yugoslavya'ya hakim olan unsur Sırplar, bu dağılmadan hiç memnun kalmayarak ayrılmak isteyen devletlere teker teker (eskiden elinde kalan tüm askeri güçleriyle) saldırdı.
Bosna Hersek coğrafyasında da durum daha iyi değildir. Orada da nüfusun % 45 - 50'sini Müslüman Boşnaklar, % 31'ini Sırplar ve % 18'ini ise Hırvatlar oluşturmaktadır. Onun için o bölgede garip idari sistemler gelişmiştir. Mesela şu anda 2 adet Sırp devletçiği bulunmaktadır. Bunlar:
1 - Sırbistan Cumhuriyeti: İki kısımdan ibarettir. Batı ve Doğu kısmı. Bunların arasında Kuzey kısmında çok ince bir koridor mevcuttur,
2 - Banya Luka kesiminde bir küçük Sırp devletçiği-topluluğu,
3 - Bosna Hersek Federasyonu içinde ayrı bir Sırp Devletçiği de mevcuttur.
Osmanlı'nın Balkanlar'a uzanması
Osmanlı İmparatorluğu Balkanlar'a, 1299 yıllarında ayak basmış ve özellikle 1699'dan bu yana Karlofça (Karlowits) anlaşmasıyla "Balkanlar" ismi resmileşmiş bulunmaktadır. Gerçi 1918 yılından bu yana Osmanlı İmparatorluğu'nun çöküşünden sonra, Türkiye'nin elinde sadece Doğu Trakya kısmından 33 bin kilometre kare kadar toprak kaldı, fakat "Balkanlar ismi" Balkanlar'da aynen devam etmektedir!
Balkanlar'ın eski tarihçesi
Balkan toprakları ve yarımadasının tarihi değeri ve rolü oldukça büyüktür. Onun güney ucunda eski Batı medeniyetinin ana temeli olan Makedonya ve Yunanistan bulunmaktadır. Daha sonra burası önce Roma İmparatorluğu'nun, daha sonra da Bizans İmparatorluğu'nun parçası olmuştur.
Bu İmparatorluklar yaklaşık olarak 1000 yıl kadar sürmüş bulunmaktadır. Onlardan sonra da Osmanlı İmparatorluğu 500 yıl kadar buralarda kendi kültür ve medeniyetini getirip yerleştirmiş ve yayma-geliştirme imkanı bulmuştur! Osmanlı Balkanlar'dayken dünyanın bir numaralı hakim devlet düzeyine ulaşmış durumundaydı. O tarihlerde Osmanlı 22 milyon kilometrekareye ve üç kıtaya hakim olmuştu. Kısacası şu andaki ABD'den bile çok daha fazla dünya hakimiyetine sahipti.
Balkanlar'ın stratejik önemi
Balkanlar Avrupa - Asya ve Doğu Akdeniz ile Afrika arasında adeta bir kesişme noktalarını oluşturan, stratejik açıdan önemli bölgelerden biridir. Büyük güçlerin Balkan topraklarında çok büyük menfaat bölgeleri bulunmaktadır. Mesela, bu bölgelere çeşitli etnik ve kültür etkiler tarih boyunca gelişmiştir. Bunların arasında, buralardan, Venedikliler, Haçlı Savaşları, Tatarlar, Romalılar, Slav Akınları, Bizanslılar, Hunlar, Kumanlar, Türk Boyları, Almanlar, Persler ve daha birçok etnik boyların ve milletlerin işgali gelip geçmiştir.
Ayrıca, bölgelerde yüzyıllardan beri İngiliz-Fransız-Alman-Rus ve Osmanlı-Türk menfaatleri ve sürtüşmeleri buralarda, devamlı olarak mevcuttur ve bazen bu sürtüşmelerden çıkan kıvılcımlar da yangınlara ve büyük savaşlara sebep olmaktadır. Son savaşlardan sonra oranın esas hakimi ise ABD olmaya başlamıştır!
Mesela bu bölgelerde bulunan Sarayevo'da Avusturya- Macar İmparatorluğu'nun prensi, bir Sırp militan hatırladığım kadarıyla, (Gavrilo Princip) tarafından 1914'lerde öldürüldü ve bunun üzerine zaten gergin olan ortalık patladı ve bu durum 1. Dünya Savaşının başlangıcı oldu.
Bunun dışında yine 2. Dünya Savaşı sonunda bu bölgeye, Sovyetler'in kontrolü dışında Komünist Yugoslavya Devleti oluşturularak vücuda getirildi. Bu garip ülke 3 Din - 5 Federal Cumhuriyet - 5 ayrı dil ve etnik gruptan oluşan bir yapay federasyon olarak kuruldu ve 1990'lara kadar yaşatılabildi. Sonunda Mareşal Tito ölünce Komünist Yugoslavya hemen çöktü gitti. Ama geride ekilmiş nifak tohumları yeşermeye başladı. Eski Yugoslavya'ya hakim olan unsur Sırplar, bu dağılmadan hiç memnun kalmayarak ayrılmak isteyen devletlere teker teker (eskiden elinde kalan tüm askeri güçleriyle) saldırdı.
Prof. Dr. Cahit Babuna / diğer yazıları
- Batı kültüründe toplumsal çöküş -2- / 22.10.2006
- Batı kültüründe toplumsal çöküş / 21.10.2006
- Ramazan'da kazanılan değerler -2- / 20.10.2006
- Ramazan'da kazanılan değerler -2- / 19.10.2006
- Ramazan'da kazanılan değerler / 18.10.2006
- Oruç tutmak, aç kalmak değildir / 15.10.2006
- Ramazan-ı Şerif temizlenme ayı / 14.10.2006
- İbadetin insan sağlığına faydaları -4- / 09.10.2006
- İbadetin insan sağlığına faydaları -4- / 08.10.2006
- İbadetin insan sağlığına faydaları -3- / 07.10.2006
- Batı kültüründe toplumsal çöküş / 21.10.2006
- Ramazan'da kazanılan değerler -2- / 20.10.2006
- Ramazan'da kazanılan değerler -2- / 19.10.2006
- Ramazan'da kazanılan değerler / 18.10.2006
- Oruç tutmak, aç kalmak değildir / 15.10.2006
- Ramazan-ı Şerif temizlenme ayı / 14.10.2006
- İbadetin insan sağlığına faydaları -4- / 09.10.2006
- İbadetin insan sağlığına faydaları -4- / 08.10.2006
- İbadetin insan sağlığına faydaları -3- / 07.10.2006