Sarılmak içten gelen sevgi dolu bir eylem. Sevdiklerimize sarıldığımızda kendimizi güvende hisseder rahatlar mutlu oluruz.
Sarılmanın çok basit, sade bir gücü var.
Bedensel dokunuşları eksik kalan çocukların büyüme ve gelişme eksiklikleri gösterdikleri bilinen bir gerçek. Duke Üniversitesi tarafından yapılan bir çalışma, daha az kucaklanan bebeklerin beyinlerinin %20 daha küçük olduğunu göstermektedir. Ebeveyniyle sıcak ilişkiler kuran çocukların duygusal zekâları yüksek tespit edilmiştir. Yani empati, iletişim kurma, özgüven, özfarkındalık, planlama, risk alma gibi becerilerin varlığı daha iyidir.
Sarılınmayan çocuklarda sıklıkla saldırganlık tespit edilmektedir. Araştırmalara göre sarılma ve kucaklama eylemi oksitosin, seratonin, endorfin hormonlarını salgılatmaktadır. Bir de sarılmanın heyecanı ve özlemi varsa adrenalin ve dopamin de devreye girerek insanı mutlu eden, heyecan veren ve rahatlatan tüm hormonları salgılatmış olur. Oksitosin hormonu, paylaşmayı sağlıyor ve bizi birbirimize bağlıyor.
Sarılma sayesinde strese bağlı olan kortizol düzeylerimiz düşüyor ve bağışıklık sistemimiz destekleniyor, antikor miktarı artarak, bedenimizin virüs ve bakterilerle savaşma becerisi artıyor. Carnegie Mellon'da yapılan araştırmaya göre düzenli bir şekilde sarılma eylemini gerçekleştiren insanların daha az hasta olduğu ve hasta olduklarında da daha hafif atlattıkları ortaya çıkmıştır.
Virginia ve Wisconsin üniversitelerinde yapılan bir çalışmada, sarılarak fiziksel temas kuranlarda daha az acı hissi ve daha düşük stres hormonu seviyesi görüldü. Sarılmak kandaki oksijen seviyelerini yükseltir ve bu da kalbin düzgün çalışmasına yardımcı olur. Sarılma sonrasında salgılanan hormonların kalp hastalıklarına yakalanma riskini düşürdüğü ispatlanmıştır.
Amerikan Psikosomatik Derneği'nde yapılan bir araştırmaya göre 20 saniye boyunca birbirine sarılan çiftlerin kan basıncının normalleştiği ve kalp atışlarının yavaşladığı görülmüştür, oksitosin vasıtasıyla da baş ağrısına iyi geldiği tespit edilmiştir.
İnternet ve sosyal medya sayesinde birbirimize tatlı mesajlar, kalp emojileri yolluyor olsak da, araştırmaların ortaya koyduğu üzere hiçbir şey bize içten gelen güzel bir sarılma kadar mutluluk vermiyor, kendimizi güvende hissettirmiyor.
Bugün birine sarıldım mı sorusunu sormalıyız belki de her gün. Aile terapistlerine göre güzel yaşamak için her gün sık sık sarılmaya ihtiyacımız var. Ayrıca ne kadar uzun ve içten, o kadar iyi, o kadar sağlıklı.
Sevdiklerimizi, arkadaşımızı gördüğümüzde yanak yanağa öpüşmektense onlara sarılmalıyız belki de. Annemize, babamıza, kardeşimize, eşimize belki de her gördüğümüzde sarılmalıyız.
Negatif bir şeyi pozitife çevirmenin en kolay yolu sarılmak. Üzgün, kırgın ya da kızgın kişiye yapılacak en kolay müdahale sarılmak. Sevdiğimizi ve değer verdiğimizi göstermenin de en kolay yolu sarılmak.
Sarılmak enerji ve güç aktarır, huzurlu hissettirir. Birine sıcak bir şekilde sarıldığımızda, ömrümüzün bir gün uzadığı söylenir. Olduğumuz yerin ve zamanın keyfine varmamızı sağlar. Birbirlerine sarılan insanların arasındaki bağ daha güçlüdür. Kelimelerin yetersiz kaldığı veya doğru kelimeyi bulamadığımız zamanda kurtarıcımız sarılmak.
Sarılmanın hiç bir maliyeti yoktur. Tam tersine, hayatınızı daha da güzelleştirmek için harika bir yoldur. Sarılmak bir şeyi çözmüyor olabilir ama rahatlatıcıdır, kırılan bazı parçalarımızı tamir edebilir. Hiç kimseyi bulamazsak kendimize sarılmak vücudumuzda bambaşka bir hissiyat oluşturuyor, mutluluğumuz çoğalıyor, zira oksitosin salgılanıyor.
Sarıldığımız zaman kalplerimiz bir oluyor ve birbirimizden ayrı olmadığımızı fark ediyoruz. Sarılmak barışma, iyileşme, anlayış ve mutluluk sağlıyor.
En unutulmaz anılarımız içten bir kucaklaşmayı içerir. Herkes sıcak bir şekilde sarılan birine mutlaka ihtiyaç duyar. Sarıldığımız anda oluşan kalplerin birbirine değme anı, aslında bir "an"dan çok görünmez bir enerjiyi de barındırıyor. Karşılıklı duygu akışı tam da bu anda meydana gelir. Kalplerin birbirine değdiği an, kelimelerin sessiz bir şekilde konuştuğu, zamanın tam da o saniyeler içinde durduğu özel bir andır.
Sözün bittiği, kalplerin kendi içinde sessizce konuştuğu özel bir andır. Ancak sarılmak için yürek gerekir demiş şairler. Sarılmak kayıp bir parçamızı bulmak gibidir aslında. O an, her şeyi bir anlığına unutmak, iki iken bir olmaktır adeta. Hayat bu kadar belirsiz ve beklenmedikken, sarılmak gerek hiç düşünmeden, sevdiklerimize sıkı sıkı sarılmalıyız yaşıyorken.
- Sahur şifadır / 12.04.2023
- Teravih şifadır / 07.04.2023
- Oruç şifadır / 31.03.2023
- Ramazan şifadır / 29.03.2023
- Selamlaşmak şifadır / 20.01.2023
- Mutluluk şifadır / 13.12.2022
- Okumak şifadır / 29.11.2022
- Hasta ziyareti şifadır / 15.11.2022
- Dua şifadır -2- / 22.10.2022