logo
08 HAZİRAN 2025

En büyük darbe 24 Ocak kararlarıdır!

02.06.2025 00:00:00
Hikaye şöyle başlar…

1979 yılında Başbakanlık müsteşarlığında göreve getirilen Turgut Özal'a yeni bir ekonomik istikrar programı hazırlama görevi verilmiş ve bu program kısa sürede hazırlanmıştı.

Ve 24 Ocak 1980'de kamuoyuna açıklandı.

Ocak 1980-Eylül 1980 arasında uygulanamayan kararlar, 12 Eylül askeri darbesiyle uygulamaya sokuldu.

Türkiye sadece ekonomik değil, aynı zamanda siyasi, toplumsal ve kültürel açılardan köklü olarak dönüştürüldü. Bu ve benzeri kararlarla bizimki gibi ülkelerin ekonomileri IMF ve Dünya Bankasının aracılığıyla kapitalizmin merkez ekonomilerine bağlandı. Bu sayede uygulamaya konulan neoliberal politikaların acı reçetelerinin sonuçlarını, şimdi hep birlikte ve kıvranarak yaşıyoruz.

Nasıl bir sisteme geçilmişti ona bakacağız.

Bugün dünyada en zengin 10 kişinin serveti 3,1 milyar kişinin toplam servetini aşıyorsa,

En zengin 10 kişinin serveti ikiye katlanırken pandemi döneminde günlük 5,50 dolardan az kazanan kişi sayısı 160 milyon artıyorsa,

Günde en az 21 bin 300 kişi eşitsizlik nedeniyle hayatını kaybediyorsa, işte bu adaletsizliğin temelleri Türkiye'de o zamanlarda yani 24 Ocak kararlarıyla atılmıştı.

24 Ocak kararları ile başlayan özelleştirmelerin yüzde 88'i AKP döneminde yapıldı.

Sendikalaşma oranı 1980'de yaklaşık yüzde 40 iken, 2025'te yani bugün bu oran, yüzde 14'e düşmüştür.

Aklı başında olan herkesçe çok net bilinmektedir ki, 24 Ocak kararlarını Türkiye'de hayata geçirebilmek için bir askeri darbeden başkası mümkün olamazdı.

Bu iş ABD tarafından CIA istihbarat örgütüne havale edilmişti.

Türkiye'de kaos ortamını yaratacak her türlü aygıt, aparat ve argümana sonuna kadar sahip olan CIA örgütü, insanların sağ-sol, Sünni Alevi olarak kamplara ayrılmalarıyla değil, 24 Ocak kararlarının uygulanması için ne yapılması gerekiyorsa ona onunla doğrudan ilgiliydiler.

IMF ve Dünya Bankası tarafından dayatılan 24 Ocak kararları, özetle şu hususları içeriyordu:

1- %32,7 oranında devalüasyon yapılarak günlük kur ilanı uygulamasına gidilmiş,

2- Devletin ekonomideki payını küçülten önlemler alınmış, KİT'lerdeki uygulamaya paralel olarak tarım ürünleri destekleme alımları sınırlandırılmış,

3- Gübre, enerji ve ulaştırma dışında sübvansiyonlar kaldırılmış,

4- Dış ticaret serbestleştirilmiş, yabancı sermaye yatırımları teşvik edilmiş, kâr transferlerine kolaylık sağlanmış,

5- Yurt dışı müteahhitlik hizmetleri desteklenmiş,

6- İthalat kademeli olarak liberalize edilmiş, ihracat; vergi iadesi, düşük faizli kredi, imalatçı ihracatçılara ithal girdide gümrük muafiyeti, sektörlere göre farklılaşan teşvik sistemi ile teşvik edilmiştir.

Dönemin CHP Genel Başkanı Bülent Ecevit, 24 Ocak kararlarına ilişkin olarak şöyle diyecekti: "Şimdi izlenmekte olan ekonomik ve sosyal politikalar bir dikta rejimine oturmadan uygulanamaz."

Bundan çok daha önemli olan açıklamayı darbeci Kenan Evren yapmıştı. Evren, askerin anarşiyi bitirebilmek için yönetime el koyduğunu ve kararların askeri yönetim sayesinde uygulanabildiğini söyleyecek ve son noktayı koyacaktı:

"Eğer 24 Ocak kararlarının arkasından 12 Eylül dönemi gelmemiş olsaydı, o tedbirlerin fiyasko ile sonuçlanacağından hiç şüphem yoktu. Böyle sıkı bir askeri rejim sayesinde o tedbirler meyvesini vermiştir."

Sonuç:

Başlangıç metni ve 177 maddeden ibaret olan 1980 Anayasası'nın bugüne dek 134 maddesinde değişiklik yapılmıştır. Bugün de halen daha acaba neresini değiştirebiliriz diye altından girip üstünden çıkılmaktadır.

Size şu ana kadar hiç kimseden duymadığınız bir bilgiyi aktarayım ve bitirelim.

Aslında 1980 Anayasası'nın Türkiye'nin demokratikleşmesini veya hak ve özgürlüklerini kısıtlayacak herhangi bir maddeyi barındırdığını görmeniz mümkün değildir. Sadece değiştirilmesi gereken bir tarafı varsa, o da siyasi partiler yasasıdır.

Bugüne kadar üzerinde tepinilen 1982 Anayasası ile Türkiye adam gibi adamlar tarafından yönetilmiş olsaydı, Japonya ve Amerika'dan çalışmak üzere ülkemize işçi getirirdik.

Yani sorun Anayasa değildir.

Asıl sorun, bu darbe sayesinde yürürlüğe giren 24 Ocak ihanet kararlarıdır.

Neden bir Allah kulu siyasetçi çıkıp da, "Durun ey kalabalıklar! Asıl sorun bu Anayasa değil, bize kazık gibi dayatılan Neo liberal politikalardır" demiyor veya diyemiyor?

Neden siyasetçilerimiz, asıl sorunun uygulanan yanlış ekonomik kararlarda olduğunu konuşmuyor?

Niçin bu sistemin tümüyle terk edilmesi ve yerine milli bir ekonomi modeli anlayışının getirilmesi ele alınmıyor?

Bu konuda etkili olması beklenen parti, CHP'dir.

Çözümü olan parti ise BTP'dir.

Artık parti hesapları bir tarafa bırakılmalıdır.

Parti liderlerinin oy veya üye hesabından yola çıkarak, egolarını yarıştırma zamanı hiç değildir. Kiminin daha fazla üyesi, kiminin daha fazla oy oranı, kiminin de çözümü olabilir.

Tek başına hiçbiri hiçbir şeydir!

"Atatürk'te buluşuyoruz" sloganı ile şimdi ve hemen birleşme zamanıdır.

İktidarın kibrini eleştirip, ondan daha fazla bir kibre sahip olmak gibi bir gaflete düşmeyesiniz!
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Yorumlarınızı paylaşın

--
 
Hacı Gaydan / diğer yazıları
Kolombiya'da suikast girişimi
Başkan adayına silahlı saldırı
'Çok saygısızca davrandı'
Trump, Musk ile ilişkisini bitirdi
Elektrik çarpması sonucu kalbi durmuştu
Ferdi Zeyrek'in durumu hala kritik
Yayaya çarpmamak için bariyerlere vurdu
Aracı alev alev yandı
İsrail gıda dağıtımını silaha dönüştürdü!
UNRWA'dan yazılı açıklama
Trump'tan sınır protestosuna sert müdahale
Ulusal Muhafızlar gönderiliyor
BTP liderinden geçmiş olsun telefonu
Zeyrek'in durumu hakkında bilgi aldı
Ömer Fethi Gürer’in annesi Kadriye Gürer hayatını kaybetti
Merhumeye Allah’tan rahmet diliyoruz
Umutlandıran haber
Ferdi Zeyrek'in son durumu açıklandı
Ülkede bayram da bugün başladı
Fas Kralı'ndan 'kurbansız bayramda' 526 kişiye bayram affı
Türkiye'de 2.5 milyon, Çin'de 13.3 milyon
Türkiye'de 2.5 milyon, Çin'de 13.3 milyon
Musk'tan Trump'a karşı şok hamle
Yeni bir parti kurmaya hazırlanıyor
Fransa'dan İsrail'e çağrı
'Lübnan topraklarından hemen çekilin'
Kuzey Kore'de internet kesintisi
Sebep siber saldırı mı?
Macron'dan Trump'a mesaj!
Grönland'ı ziyaret edecek
Kolombiya'da suikast girişimi
Başkan adayına silahlı saldırı
'Çok saygısızca davrandı'
Trump, Musk ile ilişkisini bitirdi
Elektrik çarpması sonucu kalbi durmuştu
Ferdi Zeyrek'in durumu hala kritik
Yayaya çarpmamak için bariyerlere vurdu
Aracı alev alev yandı
İsrail gıda dağıtımını silaha dönüştürdü!
UNRWA'dan yazılı açıklama
Trump'tan sınır protestosuna sert müdahale
Ulusal Muhafızlar gönderiliyor
BTP liderinden geçmiş olsun telefonu
Zeyrek'in durumu hakkında bilgi aldı
Ömer Fethi Gürer’in annesi Kadriye Gürer hayatını kaybetti
Merhumeye Allah’tan rahmet diliyoruz
Umutlandıran haber
Ferdi Zeyrek'in son durumu açıklandı
Ülkede bayram da bugün başladı
Fas Kralı'ndan 'kurbansız bayramda' 526 kişiye bayram affı
Türkiye'de 2.5 milyon, Çin'de 13.3 milyon
Türkiye'de 2.5 milyon, Çin'de 13.3 milyon
Musk'tan Trump'a karşı şok hamle
Yeni bir parti kurmaya hazırlanıyor
Fransa'dan İsrail'e çağrı
'Lübnan topraklarından hemen çekilin'
Kuzey Kore'de internet kesintisi
Sebep siber saldırı mı?
Macron'dan Trump'a mesaj!
Grönland'ı ziyaret edecek
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2025

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.