Epidemik hastalıkların seyri
Epidemi genellikle ilk görülen tek bir vak'a ile başlamaktadır. Ondan sonra hastalığın kuluçka devri başlamakta ve sonunda diğer vakaların da görülmeleri bunu izlenmektedir.
Ancak bazı hastalıklar sessizce geçirilebilmekte ve o hastalığı geçirenin bile bundan haberi olmamaktadır. Bununla beraber o hastalığı geçiren de muvakkat veya devamlı olarak o hastalık mikrobu bulunmaktadır.
Bu mikrobu da (bakteri veya virüs olarak) etrafa bulaştırabilmektedir. Bunlara tıp literatüründe 'Taşıyıcı' denmektedir. Bunların tespit edilmesi çok zordur. Çünkü hastalık belirtisi taşımamaktadırlar. Ama aynı zamanda hastalığı başkalarına da yaymaktadırlar.
Bilim adamları Epidemilerin seyrini takip etmek üzere hastalananların sayı eğrisini, çizerek Epidemileri takip etmektedirler. Bazan Epidemik haritasını da çizmek zorunda kalırlar. Bunlarla Epideminin bu takiplerinde, onların gidişatına göre, enfeksionun bulaşma kaynaklarını da tespit etmek mümkün olmaktadır.
Epidemilerin seyri bazı etkenlere bağlı olmaktadır. Bunlar:
1- Mikrobun ve hastalığın şekline,
2- Mikrobun hayatiyetine - dirliğine ve direncine - göre hastalık hızlı veya yavaş yayılım göstermektedir.
Mesela Sifilis (Frengi Hastalığı) 16. yüzyılda, Avrupayı kırıp geçirmişti. Daha sonraları ise Frengi Mikrobu, Virülansını-direncini kısmen kaybederek hastalığın hızı birhayli azalmıştı.
Onun yerine daha sonraları, Stafilokok enfeksionları hızlı gelişmeler göstermişti (Stafilokok: Genel mikrop hastalığını yapmakta olan Kok şeklinde bir basildir).
Epidemiolojide bölge insanlarında direnci ve İmünitesi (O hastalığa karşı vücutlarının direnci) de önemli rol oynamaktadır. Eğer bölge insanları daha önce bu mikropla hiç karşılaşmamışsa, ona karşı dirençleri hiç yoksa, Epidemi çok yüksek boyutlara ulaşmaktadır. Mesela 1. Dünya savaşında Balkanlar'da Tüberkülöz (Verem Mikrobu) büyük felaketlere sebep olmuştur. 1915 yılında, tam bir Epimedi şeklinde yayılmış ve yaklaşık olarak 150.000 kişinin ölüm sebebi olmuştur.
Epidemilerin gelişmesinde rol alan etkenler
Sağlık hazırlıklarının ve gelişmenin de Epidemilerde büyük rolü vardır. Büyük şehirlerin fakir ve bakımsız kısımlarındaki gecekondu bölgelerinde, içme suyu kirlenmesi, yıkanma ve temizlik sularının sağlıklıksızlığı, gıdaların kalitesiz ve mikroplu olmaları da büyük rol oynamaktadır.
Epidemilerin çoğalmasında, göçlerin, turistlerin, tabii afetlerin, su baskınlarını ve depremlerin de büyük rolü olmaktadır.
Bunların dışında bazı ırkların da bazı hastalalıklara karşı dirençleri ve yatkınlıkları olabilmektedir. Kısacası bazı hastalıklara karşı etnik etkenler de rol oynabilmektedir. Bunun yanında kapalı topluluklar, mesela uzaklarda yerleşik, irtibatı olmayan şehir veya kasabalar, yerleşim yerleri veya köylerdeki Epidemilerin gelişmesi, göçe katılan ve devamlı etrafla teması olan yerler ile farklı seyirlerde görülebilmektedir.
Epidemi genellikle ilk görülen tek bir vak'a ile başlamaktadır. Ondan sonra hastalığın kuluçka devri başlamakta ve sonunda diğer vakaların da görülmeleri bunu izlenmektedir.
Ancak bazı hastalıklar sessizce geçirilebilmekte ve o hastalığı geçirenin bile bundan haberi olmamaktadır. Bununla beraber o hastalığı geçiren de muvakkat veya devamlı olarak o hastalık mikrobu bulunmaktadır.
Bu mikrobu da (bakteri veya virüs olarak) etrafa bulaştırabilmektedir. Bunlara tıp literatüründe 'Taşıyıcı' denmektedir. Bunların tespit edilmesi çok zordur. Çünkü hastalık belirtisi taşımamaktadırlar. Ama aynı zamanda hastalığı başkalarına da yaymaktadırlar.
Bilim adamları Epidemilerin seyrini takip etmek üzere hastalananların sayı eğrisini, çizerek Epidemileri takip etmektedirler. Bazan Epidemik haritasını da çizmek zorunda kalırlar. Bunlarla Epideminin bu takiplerinde, onların gidişatına göre, enfeksionun bulaşma kaynaklarını da tespit etmek mümkün olmaktadır.
Epidemilerin seyri bazı etkenlere bağlı olmaktadır. Bunlar:
1- Mikrobun ve hastalığın şekline,
2- Mikrobun hayatiyetine - dirliğine ve direncine - göre hastalık hızlı veya yavaş yayılım göstermektedir.
Mesela Sifilis (Frengi Hastalığı) 16. yüzyılda, Avrupayı kırıp geçirmişti. Daha sonraları ise Frengi Mikrobu, Virülansını-direncini kısmen kaybederek hastalığın hızı birhayli azalmıştı.
Onun yerine daha sonraları, Stafilokok enfeksionları hızlı gelişmeler göstermişti (Stafilokok: Genel mikrop hastalığını yapmakta olan Kok şeklinde bir basildir).
Epidemiolojide bölge insanlarında direnci ve İmünitesi (O hastalığa karşı vücutlarının direnci) de önemli rol oynamaktadır. Eğer bölge insanları daha önce bu mikropla hiç karşılaşmamışsa, ona karşı dirençleri hiç yoksa, Epidemi çok yüksek boyutlara ulaşmaktadır. Mesela 1. Dünya savaşında Balkanlar'da Tüberkülöz (Verem Mikrobu) büyük felaketlere sebep olmuştur. 1915 yılında, tam bir Epimedi şeklinde yayılmış ve yaklaşık olarak 150.000 kişinin ölüm sebebi olmuştur.
Epidemilerin gelişmesinde rol alan etkenler
Sağlık hazırlıklarının ve gelişmenin de Epidemilerde büyük rolü vardır. Büyük şehirlerin fakir ve bakımsız kısımlarındaki gecekondu bölgelerinde, içme suyu kirlenmesi, yıkanma ve temizlik sularının sağlıklıksızlığı, gıdaların kalitesiz ve mikroplu olmaları da büyük rol oynamaktadır.
Epidemilerin çoğalmasında, göçlerin, turistlerin, tabii afetlerin, su baskınlarını ve depremlerin de büyük rolü olmaktadır.
Bunların dışında bazı ırkların da bazı hastalalıklara karşı dirençleri ve yatkınlıkları olabilmektedir. Kısacası bazı hastalıklara karşı etnik etkenler de rol oynabilmektedir. Bunun yanında kapalı topluluklar, mesela uzaklarda yerleşik, irtibatı olmayan şehir veya kasabalar, yerleşim yerleri veya köylerdeki Epidemilerin gelişmesi, göçe katılan ve devamlı etrafla teması olan yerler ile farklı seyirlerde görülebilmektedir.
Prof. Dr. Cahit Babuna / diğer yazıları
- Batı kültüründe toplumsal çöküş -2- / 22.10.2006
- Batı kültüründe toplumsal çöküş / 21.10.2006
- Ramazan'da kazanılan değerler -2- / 20.10.2006
- Ramazan'da kazanılan değerler -2- / 19.10.2006
- Ramazan'da kazanılan değerler / 18.10.2006
- Oruç tutmak, aç kalmak değildir / 15.10.2006
- Ramazan-ı Şerif temizlenme ayı / 14.10.2006
- İbadetin insan sağlığına faydaları -4- / 09.10.2006
- İbadetin insan sağlığına faydaları -4- / 08.10.2006
- İbadetin insan sağlığına faydaları -3- / 07.10.2006
- Batı kültüründe toplumsal çöküş / 21.10.2006
- Ramazan'da kazanılan değerler -2- / 20.10.2006
- Ramazan'da kazanılan değerler -2- / 19.10.2006
- Ramazan'da kazanılan değerler / 18.10.2006
- Oruç tutmak, aç kalmak değildir / 15.10.2006
- Ramazan-ı Şerif temizlenme ayı / 14.10.2006
- İbadetin insan sağlığına faydaları -4- / 09.10.2006
- İbadetin insan sağlığına faydaları -4- / 08.10.2006
- İbadetin insan sağlığına faydaları -3- / 07.10.2006