Meclis Başkanı Arınç, enteresan siyasi figür demiştim.
Bir kez daha haklı çıktım. Anayasa Mahkemesi Başkanı Bumin'in açıklamalarına karşılık bir TV programında sarfettiği sözlerine yönelik eleştirilere cevap verirken ilginç bir itirafta bulunuyor.
Arınç, Bumin'le tartışmasında kullandığı cümleleri "odun gibi" diye nitelendiriyor ve ekliyor; "bazıları ancak odun gibi sözlerden anlıyor."
Ve Arınç, kendisini eleştirelenlere, başörtüsü yasağına AİHM kararlarını gerekçe gösterenlere, "Öcalanla'la ilgili kararına nasıl karşı çıkacaklar" diye soruyor. İşte zurnanın zırt dediği yer burası. Aynı soruyu biz de Arınç'a soruyoruz.
Meclis'in itilip kakılmasına karşı TBMM'nin haysiyetini koruduğunu iddia ediyorsunuz.
AİHM, Öcalan'ın yeniden yargılanmasını isteyince de bu karara karşı "odun" gibi sözler sarfedip aslanlar gibi karşı duracak mısınız?
Sayın Arınç, AB yetkililerinin itip kakmalarına karşı Meclis'in, devletin haysiyetini koruyacak mısınız?
Başörtüsü namusumuzdur diye seçimlerden önce esip gürlüyorsunuz. AB, zinayı serbest başörtüsünü yasak bırakacaksınız dediğinde niye odun gibi sözlerle karşı durmadınız.
AB müfettişleri karşısında mum gibi olup, bürokrasiye karşı odun gibi sözler ettikçe millet sizi ciddiye almayacaktır.
Çünkü millet artık oyunu çözdü. Yasakçı bürokratik zihniyetle, onlara karşı odun gibi laflar edip icraata gelince yasakçıların dümensuyuna giren iktidarın ortak paydasını millet değil, onun beklenti ve iradesi değil, AB hedef ve kriterleri.
Onun için milletimiz tepedeki itiş-kakışı ciddiye almıyor, kayıkçı kavgası olarak görüyor.
Her seferinde milletin yorganı gidiyor, kavga bitiyor.
ABD'nin her isteği konusunda anlaşan, AB'nin her dediğini hayata geçirmek için yarışan atanmışlar ve seçilmişler, ne hikmetse konu milletin sorunlarına gelince itiş-kakış arasında unutturuveriyorlar.
Arınç, Meclis'in haysiyetini korumada samimi ise bu denklemi bozacak iki şey yapsın lütfen.
Dışardan ve içerden gelecek dayatmalara karşı millet iradesinin uygulayıcısı olsun.
İşte ilk sınav. Tam da kendisinin gündem ettiği Öcalan'ın yeniden yargılanması talebine karşı "Türk devleti ve yargısı oyuncağınız değil" diye kükresin.
O zaman sadece Meclis'in değil Türk yargısının da haysiyetini korumuş olur.
Sayın Arınç, bekleriz efendim.
Bir kez daha haklı çıktım. Anayasa Mahkemesi Başkanı Bumin'in açıklamalarına karşılık bir TV programında sarfettiği sözlerine yönelik eleştirilere cevap verirken ilginç bir itirafta bulunuyor.
Arınç, Bumin'le tartışmasında kullandığı cümleleri "odun gibi" diye nitelendiriyor ve ekliyor; "bazıları ancak odun gibi sözlerden anlıyor."
Ve Arınç, kendisini eleştirelenlere, başörtüsü yasağına AİHM kararlarını gerekçe gösterenlere, "Öcalanla'la ilgili kararına nasıl karşı çıkacaklar" diye soruyor. İşte zurnanın zırt dediği yer burası. Aynı soruyu biz de Arınç'a soruyoruz.
Meclis'in itilip kakılmasına karşı TBMM'nin haysiyetini koruduğunu iddia ediyorsunuz.
AİHM, Öcalan'ın yeniden yargılanmasını isteyince de bu karara karşı "odun" gibi sözler sarfedip aslanlar gibi karşı duracak mısınız?
Sayın Arınç, AB yetkililerinin itip kakmalarına karşı Meclis'in, devletin haysiyetini koruyacak mısınız?
Başörtüsü namusumuzdur diye seçimlerden önce esip gürlüyorsunuz. AB, zinayı serbest başörtüsünü yasak bırakacaksınız dediğinde niye odun gibi sözlerle karşı durmadınız.
AB müfettişleri karşısında mum gibi olup, bürokrasiye karşı odun gibi sözler ettikçe millet sizi ciddiye almayacaktır.
Çünkü millet artık oyunu çözdü. Yasakçı bürokratik zihniyetle, onlara karşı odun gibi laflar edip icraata gelince yasakçıların dümensuyuna giren iktidarın ortak paydasını millet değil, onun beklenti ve iradesi değil, AB hedef ve kriterleri.
Onun için milletimiz tepedeki itiş-kakışı ciddiye almıyor, kayıkçı kavgası olarak görüyor.
Her seferinde milletin yorganı gidiyor, kavga bitiyor.
ABD'nin her isteği konusunda anlaşan, AB'nin her dediğini hayata geçirmek için yarışan atanmışlar ve seçilmişler, ne hikmetse konu milletin sorunlarına gelince itiş-kakış arasında unutturuveriyorlar.
Arınç, Meclis'in haysiyetini korumada samimi ise bu denklemi bozacak iki şey yapsın lütfen.
Dışardan ve içerden gelecek dayatmalara karşı millet iradesinin uygulayıcısı olsun.
İşte ilk sınav. Tam da kendisinin gündem ettiği Öcalan'ın yeniden yargılanması talebine karşı "Türk devleti ve yargısı oyuncağınız değil" diye kükresin.
O zaman sadece Meclis'in değil Türk yargısının da haysiyetini korumuş olur.
Sayın Arınç, bekleriz efendim.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
İbrahim Berk / diğer yazıları
- Cübbe düştü haç göründü / 07.01.2020
- Darbe fragmanı / 22.07.2016
- Suriye bumerangı / 24.02.2016
- AKP'nin hali pürmelali / 17.02.2016
- Atlantik'in iki yakasından Türkiye'nin görünümü / 22.10.2015
- Stratejik derinlikte çırpınan Türkiye / 18.09.2015
- Ya felakete, ya felaha / 05.09.2015
- Teröristleri takviye Mehmetçiği tasfiye operasyonu / 25.02.2015
- AKP IŞİD'i niçin vuramaz? / 15.10.2014
- Kuklalar düşünemez / 09.10.2014
- Darbe fragmanı / 22.07.2016
- Suriye bumerangı / 24.02.2016
- AKP'nin hali pürmelali / 17.02.2016
- Atlantik'in iki yakasından Türkiye'nin görünümü / 22.10.2015
- Stratejik derinlikte çırpınan Türkiye / 18.09.2015
- Ya felakete, ya felaha / 05.09.2015
- Teröristleri takviye Mehmetçiği tasfiye operasyonu / 25.02.2015
- AKP IŞİD'i niçin vuramaz? / 15.10.2014
- Kuklalar düşünemez / 09.10.2014