Schengen'le birlikte AB de çökecek

AB tarihinde ilk kez, AB'nin en üst düzey yöneticileri Schengen Bölgesi için süre vermeye başladılar. Daha önceleri "yıkılmadık, ayaktayız" mesajlarıyla AB ülkelerini bir arada tutmanın mücadelesini veren liderler artık ağızlarından baklayı çıkarıyorlar.
 Avrupa Komisyonu Başkanı Donald Tusk, Avrupa Birliği (AB) ülkelerini uyararak iki ay içerisinde mülteci krizine bir çözüm bulunamadığı takdirde, Schengen Bölgesi'nde pasaportsuz dolaşmanın tarih olacağını ifade etti.
Tusk, bunun ne anlama geldiği konusunda da şu çarpıcı değerlendirmeyi yaptı:
"Üye ülkelerin sınır kontrolü konusunda bir uzlaşmaya varamaması durumunda da AB proje olarak çökecek."
Evet, önce Schengen çökecek, ardından Schengen'e bağlı olarak AB çökecek?
Bunun sadece biz demiyoruz, artık Avrupa Komisyonu Başkanı da diyor.
Bakalım, bugüne kadar Türk milletini "vizesiz AB", "Schengen hayali" ile uyutanlar bugünden sonra ne tür bir ninni ya da morfin bulacaklar. Yoksa siyasilerimizin "vizesiz AB"den kastı, Suriyeli mülteciler gibi AB'ye kaçak geçiş mi?
Güneydoğuda yaşanan olaylara bakılırsa, İngiliz Times gazetesinin de ifade ettiği gibi aynen Suriye gibi? Büyük İsrail uğruna Arz-ı Mevut temizliği yapılan Suriye'nin kuzeyinde halk mülteci durumuna düşmüş ve bugün kaçak yollardan AB'ye gitmenin mücadelesini veriyor. Aynı hedef Türkiye üzerinde de var, Türkiye de Arz-ı Mevut kapsamında?
Filistin'i Filistinliye çok görenler, Suriye'nin kuzeyinde Arz-ı Mevut temizliği yapanlar, Türkiye'de yapmayacaklar mı? Yaptıkları yapacaklarının göstergesi değil mi? 
Aynı yanlış ve taşeron politikalara devam edersek, Türk milletinin yaşadığı kader de Filistinlinin, Suriyelinin, Iraklının, Libyalının kaderi olacak. Yani, botlarla, yürüyerek, dikenli telleri atlayarak, ne var ne yok her şeyini kaybederek kaçak yollardan, "vizesiz AB"?
Aynen Aylan bebek gibi!
Aynen ucuz vize karşılığı namuslarını satan mülteciler gibi!
Allah muhafaza eylesin?
Dağılmaya yüz tutmuş AB için mülteci krizi işin bahanesi oldu? 
Şu ana kadar 7 AB üyesi ve AB üyesi olmayan Norveç Schengen'i devre dışı bırakarak pasaport kontrollerine başladı.
Kasım 2015'te Başbakan Ahmet Davutoğlu, Brüksel'de Avrupa Konseyi Donald Tusk'la görüşmüş ve göçmen krizi konusunda ortak eylem planı üzerinde anlaşıldığını açıklamıştı.
AB, Türkiye'ye 3 milyar euro'luk finansal destek, AB üyelik sürecinin hızlandırılması ve vizesiz dolaşım için yol haritasının belirlenmesi karşılığında Türkiye'den insan kaçakçılığıyla daha etkin mücadeleyi talep ediyordu.
3 milyar euro'luk destek İtalya'nın blokajına takıldı, hayal oldu. AB ülkeleri kendi üyelerine pasaport uygulaması yapıyor, Schengen devre dışı, dolayısıyla, "vizesiz AB" de yalan oldu. AB zaten 57 yıldır Türkiye'ye üyeliği hızlandırma sözü verip duruyor.
Koskoca bir yalan üzerine dış politika, ne acınası bir durum? Üstelik siyasilerimiz hala "Biz anlaşmaya sadığız" modunda? Yani AB'den daha fazla AB'ci?
AB Bakanı Volkan Bozkır, İtalya'nın AB tarafından Türkiye'deki Suriyeli sığınmacılar için sağlanacak 3 milyar euro'luk fona blokaj koymasına ilişkin olarak, Türkiye'nin bu para gelmedi diye Suriyeli sığınmacılar için çaba sarf etmekten uzak durması gibi bir şeyin söz konu olmadığını söyledi.
Bozkır, "Bu para ne zaman gelirse o zaman Suriyeli mülteciler için kullanılacaktır. Ama burada önemli olan bir anlaşma yapıldığı zaman her iki taraf da yerine getirmeyi vaat ettiği şeyleri getirmek mecburiyetindedir" dedi.
Türkiye'nin varılan anlaşma çerçevesinde üzerine düşeni fazlasıyla yaptığını söyleyen Bozkır, "Ben AB'nin kendi iç mekanizmaları sayesinde bu kararların çıkmasını sağlayacağını inanıyorum. Bu, Türkiye'nin beklentisidir" diye konuştu. Hep aynı tas aynı hamam?
AB verdiği sözlere zırnık kadar sadık kalmaz, bizim AB sevdalıları, denilenleri fazlasıyla, jest üstüne jest yaparak yerine getirir.
Yaşanan bütün gelişmeler Bağımsız Türkiye Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş'ı bir kez daha haklı çıkartıyor. Sayın Baş, yıllardır "AB'ye bizi asla almazlar" diyordu, yıllardır gördük ki AB mevzu ne zaman Türkiye olsa hep "yerim dar" dedi.
Prof. Dr. Baş, AB ülkeleri Euro para birliğine girdikleri gün, gerekçelerini de ifade ederek, "AB 15 yıl içinde dağılacaktır" demişti ve bugün AB liderleri AB'ye 2 ay zaman biçiyor. 
Ve bugün mülteci olmaya aday ve de AKP'nin dış politikası sebebiyle hiçbir ülkenin mülteci olarak kabul etmeyeceği Türk milleti ise hala basiretsiz, burnunun ucunu dahi göremeyen işbilmez siyasileri, böyle öngörü ve çözüm sahibi Lider'e tercih ediyor.
Kendi kuyusunu kendisi kazıyor.