Seçim ve korku

Seçim atmosferine girdik.

Şimdi seyredin partileri, genel başkanları, bakanları, vekilleri...

Ne mi olacak?

Hepsi Kıbrıs kartalı kesilecek.

AB lobilerinde, Helsinki çıkmazlarında Kıbrıs konusunu tartışmaya açanlar kendileri değilmiş gibi Kıbrıs'a sahip çıkacaklar.

Kıbrıs bizimdir, bizim kalacak demeye başlayacaklar.

Millet artık gördü.

Çünkü Kuvay-ı Milliye kadrosu ve Bağımsız Türkiye Partisi kurmayları bunların foyasını ortaya çıkardı.

Seçim atmosferine girerken çarkları bundan.

***

AB Komisyonu tarafından önceki gün Brüksel'de açıklanan İlerleme Raporu'nun ardından hepsi güya AB'ye yüklenmeye başlayacaklar. Seçim mahalline girdiğimiz için hepsi AB'ye karşı cephe açacaklar.

2010 hatta 2015 yılına kadar AB'den bir umut görülmediğini bildikleri halde ülke ekonomisinin batırılması pahasına, bölgemizdeki, Asya'daki tüm stratejik taşlarımızın kaybedilmesi pahasına toplumu AB'ye yönlendirdiler. AB ile yattılar, AB ile kalktılar.

AB konusunda gaflet ve dalaletten öte bir halet-i ruhiye ile sundukları tavizleri Kuvay-ı Milliye ve BTP kadrosu millete tek tek anlattı. Fena yakalandılar.

Seçim atmosferine girerken yakında hepsi AB'den de çark etmeye başlayacak, meydanlardan ve ekranlardan AB komiserlerine fırçalar savuracaklar.

Çünkü BTP, hepsinin hesaplarını altüst etti.

Boyunlarında AB, IMF ve sair global lobilerin "mandacı" kartları asılı. Ulusal bağımsızlık lafı bile dokunuyor onlara. Milletin egemenliğini yabancılara devretmek üzere yasal değişiklik yapmak için vakit kolluyorlar.

BTP, hepsinin boyunlarında asılı, koyunlarında saklı levazımatı gün yüzüne çıkardı. BTP'den onun için korkuyorlar. Panikleri ondan.

Millet nezdinde bittiler. Korkuyorlar. İktidarıyla, muhalefetiyle, eskisi ile yenisi ile toptan silineceklerini çok iyi biliyorlar. Suçlarını çok iyi biliyorlar; çünkü yaptıklarını bilerek yapıyorlar.

Şimdi seçim yasaları ve baraj hesapları yapıyorlar.

***

Seçim mahalline girdik.

Yakında hepsi Apo'ya tehditler savurmaya başlayacaklar.

Ama AB komisyonlarına daim tekmil verenler bunlar. Tekmille de yetinmeyip Apo'yu nasıl semirttiklerini, kaç tane doktor kontrolü altında tuttuklarını, hangi diyetlerle ömrünü uzatmaya çalıştıklarını renkli belgesel halinde, fotoğraflı dokümanlar halinde Batı başkentlerinde Apo hesabı verenler bunlar.

Ama kendileriyle görüşmek isteyen şehit yakınlarına içeriden kurye gönderip burada yok dedirten de bunlar.

Artık kaçacak delik bulamayacaklar.

Çünkü artık BTP var.

***

BTP'nin ekonomik, siyasal, sosyal ve sair alanlardaki programlarından, projelerinden, söylemlerinden kopyalamaya başladılar bile. Yıllarca ağızlarına almadıkları maliyet enflasyonunu gizli gizli konuşuyorlar. Vergi, sigorta, KDV indirimlerini mütalaa ediyorlar. Çektikleri kopyalar kendini gösteriyor.

Önümüzdeki seçim BTP ile diğerleri arasında geçecek.

Yıllarca millete vakit kaybettirenleri, milletin bağımsızlığını, ekonomik, stratejik ve kültürel kaynaklarını, yeraltı ve yerüstü değerlerini global merkezleri üç-beş dolar uğruna peşkeş çekmeye çalışanları yahut ben de işbaşına gelseydim bunları daha güzelce peşkeş çekerdim diyenleri millet defterden sildi.

Seçimde de sandığa hapsedecek.

BTP'nin estirdiği Kuvay-ı Milliye rüzgarı Nisan yağmurları gibi bereket getirecek. Kalkınma projeleri, ilkeleri, programları, kadroları, üretim ve çalışma aşkları bunu haykırıyor. Yedisinden yetmişine, kadınından erkeğine, şehidinden gazisine, işçisinden mamuruna topyekün millet, bu gür sadâ ile adeta yeniden diriliyor.

Korkuları, panikleri bundan; milletten korkuyorlar. Korku hafakanlarına tutulunca içlerine sinmemiş demokratlıkları gidiyor, diktatörlüğe soyunuyorlar. Ama tutmaz. Millet sevda seli olup akıyor; bu sele karşı durulmaz.