Şehirdeki Köylü
Başımı yastığa koyduğum anda,
Rüyama giren şey köyüm oluyor.
Gözümde tütüyor çamurlu yolu,
Lokma boğazımda düğüm oluyor!
…
Bir kaval sesinde, uzun havada,
Kulağım köyümden iz aramada…
Kırıyor kalemi hâkim davada,
Gurbet kesinleşmiş hüküm oluyor!
….
Saksıyla çiçeğe çizilmiş hudut,
Otomobil demir, ev beton tabut!
Şehirde gördüğüm bir avuç bulut,
Kartalın uçtuğu göğüm oluyor!
…
Sarıçiğdem mor menekşe açmıyor!
Kedi bile köpeklerden kaçmıyor!
Ala inek pınarlardan içmiyor;
Burada suya sızan lağım oluyor
…
Dağları çok yüksek, çukuru derin,
Coğrafyam köyümden bir haber verin!
Gözünde göz izi olmayan yârin,
Kınalı elinde güğüm oluyor.
Anneme Mektup
Gurbete düşeli, bizim köylere
Gece eşkıyalar geldi mi anne?
Sadık Emmilere, Hüsnü Beylere
Tarlada başaklar güldü mü anne?
…
Remzi Kör Hıdır’ı bıçakladı mı?
Yoksa Hıdır onu nacakladı mı?
Büyükler küçüğü kucakladı mı,
Küçükler büyüğü bildi mi anne?
…
Arılar çalıştı, doldu mu petek?
Askere gitti mi Osman’ın bebek?
Hayli yaşlanmıştı Karabaş köpek,
Üzerine kar yağdı, öldü mü anne?
…
Burada saat yüzyıl orada ay otuz,
Yine saçaklardan sarkıyor mu buz?
Şırnak’ta vurulan kardeşim Yunus,
Düşünü ortadan böldü mü anne?
….
Unuttun kilimi oyayı derler.
Köklerden yaptığın boyayı, derler..
Rüzgâr aşındırır kayayı derler,
Gözyaşın yüzünü deldi mi anne?
…
Güneşte çalıştın, gölgelemedik;
Terledin, bölüştün, biz bilemedik!
Düğünde, bayramda bir gelemedik;
Rüzgârlar kapını çaldı mı anne?
…
Hastayım, günah mı, bir şey istesek?
Hakkını helâl et görüşemezsek!
Ben gelemiyorum, sana gel desek;
Dizinde derman kaldı mı anne?
Başımı yastığa koyduğum anda,
Rüyama giren şey köyüm oluyor.
Gözümde tütüyor çamurlu yolu,
Lokma boğazımda düğüm oluyor!
…
Bir kaval sesinde, uzun havada,
Kulağım köyümden iz aramada…
Kırıyor kalemi hâkim davada,
Gurbet kesinleşmiş hüküm oluyor!
….
Saksıyla çiçeğe çizilmiş hudut,
Otomobil demir, ev beton tabut!
Şehirde gördüğüm bir avuç bulut,
Kartalın uçtuğu göğüm oluyor!
…
Sarıçiğdem mor menekşe açmıyor!
Kedi bile köpeklerden kaçmıyor!
Ala inek pınarlardan içmiyor;
Burada suya sızan lağım oluyor
…
Dağları çok yüksek, çukuru derin,
Coğrafyam köyümden bir haber verin!
Gözünde göz izi olmayan yârin,
Kınalı elinde güğüm oluyor.
Anneme Mektup
Gurbete düşeli, bizim köylere
Gece eşkıyalar geldi mi anne?
Sadık Emmilere, Hüsnü Beylere
Tarlada başaklar güldü mü anne?
…
Remzi Kör Hıdır’ı bıçakladı mı?
Yoksa Hıdır onu nacakladı mı?
Büyükler küçüğü kucakladı mı,
Küçükler büyüğü bildi mi anne?
…
Arılar çalıştı, doldu mu petek?
Askere gitti mi Osman’ın bebek?
Hayli yaşlanmıştı Karabaş köpek,
Üzerine kar yağdı, öldü mü anne?
…
Burada saat yüzyıl orada ay otuz,
Yine saçaklardan sarkıyor mu buz?
Şırnak’ta vurulan kardeşim Yunus,
Düşünü ortadan böldü mü anne?
….
Unuttun kilimi oyayı derler.
Köklerden yaptığın boyayı, derler..
Rüzgâr aşındırır kayayı derler,
Gözyaşın yüzünü deldi mi anne?
…
Güneşte çalıştın, gölgelemedik;
Terledin, bölüştün, biz bilemedik!
Düğünde, bayramda bir gelemedik;
Rüzgârlar kapını çaldı mı anne?
…
Hastayım, günah mı, bir şey istesek?
Hakkını helâl et görüşemezsek!
Ben gelemiyorum, sana gel desek;
Dizinde derman kaldı mı anne?
Hasan Demir / diğer yazıları
- Artık yeter! / 02.11.2015
- Artık yeter! / 28.09.2015
- Sandıktan ne çıkacak! / 21.09.2015
- Böyle milliyetçilik olur mu? / 12.09.2015
- AKP başımıza neler getirecek! / 11.09.2015
- Şehit ve gaziden korkanlar! / 07.09.2015
- Kripto Ermeniler! / 29.08.2015
- Atatürk sandıktan çıkmadı! / 24.08.2015
- Bu ne biçim üslup böyle! / 22.08.2015
- Asalet nerede? / 16.08.2015
- Artık yeter! / 28.09.2015
- Sandıktan ne çıkacak! / 21.09.2015
- Böyle milliyetçilik olur mu? / 12.09.2015
- AKP başımıza neler getirecek! / 11.09.2015
- Şehit ve gaziden korkanlar! / 07.09.2015
- Kripto Ermeniler! / 29.08.2015
- Atatürk sandıktan çıkmadı! / 24.08.2015
- Bu ne biçim üslup böyle! / 22.08.2015
- Asalet nerede? / 16.08.2015