Yazının başlığı şehit ailelerinin kan damlayan yüreklerinden yükselen feryattır.
Tüm AB'cilere yönelik feryat.
Apo'yu asacağız, taahhüdüyle oy toplayıp şimdi de AB karşıtı demesinler diye Adalet Komisyonu'ndaki manevrasıyla Apo'yu ipten kurtaran MHP'ye yönelik şüheda feryadıdır.
Efendim MHP engelleyebilir miydi?
Elbette...
MHP, Apo'yu bile bile ipten kurtardı. Ortaklarına el altından destek verdi. Gazetelerdeki manşetler şöyle süslendi: İdam, MHP'liler sayesinde geçti.
Nasıl mı?
Çok ilginç Ali Cengiz oyunlarıyla...
Adalet Komisyonu'nda 5 muhalefet milletvekili, idamla ilgili maddenin metinden çıkartılması için önerge verdi. MHP'li vekiller, bu önergeye destek vermediler. Destek verselerdi, suyu baştan kesmiş olacaklardı. İdam maddesi metinden çıkartılacaktı. Dolayısıyla AB paketine sarılı Apo'nun affı sözkonusu olmayacaktı. İdam maddesi, paket dışında kalacak; Adalet Komisyonu'ndan Meclis Genel Kurulu'na sevk edilemeyecekti. Gerekirse daha sonra, yani seçimden sonra başlı başına müzakere ve mütalaa edilecekti.
MHP, bunu bile bile, muhalefetin önergesine destek vermedi. Adalet Komisyonu'ndaki MHP üyeleri, idamın kaldırılıp Apo'nun affedilmesine destek çıktı. Neticede, "idamla ilgili maddenin metinden çıkartılması" önergesi 7'ye karşı 10 oyla reddedilerek, Genel Kurul'a sevkedildi.
Koray Aydın başta olmak üzere MHP kurmayları, bir yandan komisyondaki bu AB'ci manevralarıyla övünüp dururken, diğer yandan güya Genel Kurul'da idama hayır oyu verdiklerini göstererek milletin gözünü boyamaya çalıştılar.
Millet bu oyunları seyrediyor.
Millet, Apo'yu alaca karanlıkta ipten indirip affedenleri seçim sandığında ipe çekmeye hazırlanıyor.
Bağımsız Yargı üzerindeki tüm AB'ci siyasi gölgelere Bağımsız Türkiye Partisi'ni tek başına iktidar yaparak son vermeye hazırlanıyor.
Şüheda işin farkında, şehit anaları oyunun bilincinde...
Çekirge bir zıplar, iki zıplar, diyorlar.
Başka ne mi diyorlar? İşte feryatlar...
Şehit Anaları Derneği Başkanı Pakize Alp Akbaba "Analar Avrupa Birliği için şehit vermedi. Çocuklarımızın kanı bu kadar ucuza satılamaz. AB'ciler sayesinde Türkiye'nin gururu bir imza ile satılmış oldu" diyor.
Konya Şehit Aileleri Dernek Başkan Yardımcısı Ahmet Maral, "Evlatlarımızın kanını yerde koydunuz. Bizim yapmamız gereken pazarlığı sizler yaptınız. Seçim zamanı bizlere söz veren insanlar nerede, artık bizler uyandık. Bizler artık AB ve seçim kurbanı olmayacağız. Bizlerin hesabı artık Apo ile değil, sizlerle olacak" diyor.
Başka ne mi diyorlar?
İzmir Şehit Aileleri Derneği Başkanı Yavuz Alphan, "35 bin şehidin ruhu gece yatarken, yasanın kaldırılmasına destek veren parlamenterlerin boğazlarına sarılacak. Şehitler sizi boğacak. Cumhurbaşkanı'nın, Genelkurmay'ın verdiği madalyaları gidip bahçelerine bırakacağız. Bu madalyalar bize değil, 550 tane milletvekiline layıktır. Madem idam cezasını kaldıracaklardı, 30 bin insanın ölmesine ne gerek vardı? 150 milyon dolar da para harcamazdık. Meclis, meclis üstü güçler tarafından yönetiliyor" diyor.
Başkan Yardımcısı Nurettin Yeşilbağ ise "Atatürk'ün de dediği gibi; ilk önce gaflet ve dalalet içindeydiler. O zamanlar düzelirler diye ümitle bekledik. Ancak şimdi hıyanet içine girdiler. Bu insanlar aslını inkar ettiler" diyor.
İşte milletin dağlı yüreği böyle kaynıyor. Şehitler ve şehit yakınları böyle gürlüyor.
Apo'cular ise MHP'ye minnet ve şükran duygularını arzediyorlar.
Ama şehitlerin ölmediğini ve seçim sandığına el koyduklarını herkes görüyor, dünya alem görecek...
Tüm AB'cilere yönelik feryat.
Apo'yu asacağız, taahhüdüyle oy toplayıp şimdi de AB karşıtı demesinler diye Adalet Komisyonu'ndaki manevrasıyla Apo'yu ipten kurtaran MHP'ye yönelik şüheda feryadıdır.
Efendim MHP engelleyebilir miydi?
Elbette...
MHP, Apo'yu bile bile ipten kurtardı. Ortaklarına el altından destek verdi. Gazetelerdeki manşetler şöyle süslendi: İdam, MHP'liler sayesinde geçti.
Nasıl mı?
Çok ilginç Ali Cengiz oyunlarıyla...
Adalet Komisyonu'nda 5 muhalefet milletvekili, idamla ilgili maddenin metinden çıkartılması için önerge verdi. MHP'li vekiller, bu önergeye destek vermediler. Destek verselerdi, suyu baştan kesmiş olacaklardı. İdam maddesi metinden çıkartılacaktı. Dolayısıyla AB paketine sarılı Apo'nun affı sözkonusu olmayacaktı. İdam maddesi, paket dışında kalacak; Adalet Komisyonu'ndan Meclis Genel Kurulu'na sevk edilemeyecekti. Gerekirse daha sonra, yani seçimden sonra başlı başına müzakere ve mütalaa edilecekti.
MHP, bunu bile bile, muhalefetin önergesine destek vermedi. Adalet Komisyonu'ndaki MHP üyeleri, idamın kaldırılıp Apo'nun affedilmesine destek çıktı. Neticede, "idamla ilgili maddenin metinden çıkartılması" önergesi 7'ye karşı 10 oyla reddedilerek, Genel Kurul'a sevkedildi.
Koray Aydın başta olmak üzere MHP kurmayları, bir yandan komisyondaki bu AB'ci manevralarıyla övünüp dururken, diğer yandan güya Genel Kurul'da idama hayır oyu verdiklerini göstererek milletin gözünü boyamaya çalıştılar.
Millet bu oyunları seyrediyor.
Millet, Apo'yu alaca karanlıkta ipten indirip affedenleri seçim sandığında ipe çekmeye hazırlanıyor.
Bağımsız Yargı üzerindeki tüm AB'ci siyasi gölgelere Bağımsız Türkiye Partisi'ni tek başına iktidar yaparak son vermeye hazırlanıyor.
Şüheda işin farkında, şehit anaları oyunun bilincinde...
Çekirge bir zıplar, iki zıplar, diyorlar.
Başka ne mi diyorlar? İşte feryatlar...
Şehit Anaları Derneği Başkanı Pakize Alp Akbaba "Analar Avrupa Birliği için şehit vermedi. Çocuklarımızın kanı bu kadar ucuza satılamaz. AB'ciler sayesinde Türkiye'nin gururu bir imza ile satılmış oldu" diyor.
Konya Şehit Aileleri Dernek Başkan Yardımcısı Ahmet Maral, "Evlatlarımızın kanını yerde koydunuz. Bizim yapmamız gereken pazarlığı sizler yaptınız. Seçim zamanı bizlere söz veren insanlar nerede, artık bizler uyandık. Bizler artık AB ve seçim kurbanı olmayacağız. Bizlerin hesabı artık Apo ile değil, sizlerle olacak" diyor.
Başka ne mi diyorlar?
İzmir Şehit Aileleri Derneği Başkanı Yavuz Alphan, "35 bin şehidin ruhu gece yatarken, yasanın kaldırılmasına destek veren parlamenterlerin boğazlarına sarılacak. Şehitler sizi boğacak. Cumhurbaşkanı'nın, Genelkurmay'ın verdiği madalyaları gidip bahçelerine bırakacağız. Bu madalyalar bize değil, 550 tane milletvekiline layıktır. Madem idam cezasını kaldıracaklardı, 30 bin insanın ölmesine ne gerek vardı? 150 milyon dolar da para harcamazdık. Meclis, meclis üstü güçler tarafından yönetiliyor" diyor.
Başkan Yardımcısı Nurettin Yeşilbağ ise "Atatürk'ün de dediği gibi; ilk önce gaflet ve dalalet içindeydiler. O zamanlar düzelirler diye ümitle bekledik. Ancak şimdi hıyanet içine girdiler. Bu insanlar aslını inkar ettiler" diyor.
İşte milletin dağlı yüreği böyle kaynıyor. Şehitler ve şehit yakınları böyle gürlüyor.
Apo'cular ise MHP'ye minnet ve şükran duygularını arzediyorlar.
Ama şehitlerin ölmediğini ve seçim sandığına el koyduklarını herkes görüyor, dünya alem görecek...
Misafir Kalem (K) / diğer yazıları
- Kongrelerden milli devlete bir iman mücadelesi / 25.07.2019
- İnsan bu kadar da ucuz değil! / 23.07.2019
- Amerika da Haydar Hoca'ya mahkûm / 22.07.2019
- İşsizliğin çok daha ağır faturaları var / 20.07.2019
- Sosyal patlamalara gebe kronik işsizlik / 17.07.2019
- Türkiye “hard currency”ye muhtaç değil / 13.07.2019
- İşçinin emeği ve sendikaların vebali / 11.07.2019
- Para, faiz ve MB Başkanı / 10.07.2019
- Çin’de-Maçin’de değil, kurtuluş içimizde / 08.07.2019
- Türkiye yeni çağa ayak uydurmalı / 07.07.2019
- İnsan bu kadar da ucuz değil! / 23.07.2019
- Amerika da Haydar Hoca'ya mahkûm / 22.07.2019
- İşsizliğin çok daha ağır faturaları var / 20.07.2019
- Sosyal patlamalara gebe kronik işsizlik / 17.07.2019
- Türkiye “hard currency”ye muhtaç değil / 13.07.2019
- İşçinin emeği ve sendikaların vebali / 11.07.2019
- Para, faiz ve MB Başkanı / 10.07.2019
- Çin’de-Maçin’de değil, kurtuluş içimizde / 08.07.2019
- Türkiye yeni çağa ayak uydurmalı / 07.07.2019