Şehitlerimize anıt yapalım

Bulgaristan'da 1920'de doğduğunu ve öğretmen okulu sınavının tarihini kaçırdığı için İstanbul'a gelerek Kasımpaşa Astsubay Okulu'na kayıt yaptırdığını anlatan İnkaya, 1940 yılında mezun olarak donanmayakatıldığını kaydetti. Tarihi bir faciadan mucize eseri kurtulan İnkaya, bir başka facia nedeniyle denizaltıcı olduğunu belirterek, şöyle konuştu:"1941 yılında İngiltere'den alınacak denizaltıların personelini götüren Refah gemisi, bir Fransız denizaltısı tarafından batırıldı. Refah faciası olduğu zaman pek çok denizaltıcı şehit oldu ve donanmanın denizaltıcılara ihtiyacı doğdu. Deniz Kuvvetleri de, bizim sınıfı olduğu gibi denizaltıcı yaptı." İlk olarak en eski Dumlupınar'a tayin olduğunu ifade eden İnkaya, bir süre sonra o geminin hurdaya çıktığını ve 1948'te de NATO'nun Türkiye'ye denizaltılar verdiğini dile getirdi.

İnkaya, yeni Dumlupınar denizaltısını teslim almak üzere ABD'ye gittiğini de kaydederek, "ABD'deki denizaltı üssüne vardık. Orada 10 haftalık bir eğitime tabi tutulduk. O eğitimden sonra Dumlupınar'ı teslim aldık. Türk Bayrağı'nı da gemiye ben çektim" dedi.ABD'de bulundukları süre için Peru'dan gelen askerlerle futbol maçı yaptıklarını da anlatan İnkaya, "Maçı 1 golle kazandık. Orada bize, Türkiye'den giden Rumlar ve Ermeniler tezahürat yaptı. Kupayı da aldık. Kupa şu anda Deniz Müzesi'nde sergileniyor" diye konuştu.

Şehitlerimizin bir

anıta ihtiyacı var

Bir anıtın yapılmasını istiyorum. Şehitlerin vücutları orada yatıyor. Onları anacak bir yer yok. Anıt yarım kalmış durumda diyen İnkaya, kurucuları arasında bulunduğu Denizaltını Sevenler Sosyal ve Yardımlaşma Derneği'ne böyle bir anıtın yapılması için başvurduğunu belirtti.

İnkaya, Türk denizaltıcılığının tarihinde 3 facia yaşandığına ve 247 kişinin şehit olduğuna işaret ederek, hayattayken, bu facialarda şehit olan denizaltıcılar için yapılan "Şehit Denizaltıcılar Anıtı"nın bitirilmesini istediğini dile getirdi.