Şener Konukseven: Şefaate inanmayanlar imanlarını sorgulasınlar

Âlemlerin Rabbi olan Allah, Rahman ve Rahimdir. Affedicidir, bağışlayıcıdır. İnanan kullarını affetmek için vesileler vermiştir, kullarını cennete koymak için sevilmiş seçilmiş kullarına şefaat hakkı tanımıştır. Başta Peygamber Efendimiz olmak üzere tüm peygamberler, Ehl-i Beyt, salihler sadıklar, şehitler, hafızlar, ergen olmadan ölen çocuklar, Kur'an-ı Kerim gibi pek çok şefaatçi Allah'ın izniyle günahkâr kullar için şefaat edecekler. 

Bütün kullarının cennete girmesini isteyen yüce Rabbimiz, günahlarından dolayı cennetini tehlikeye sokan kullarını şefaat mekanizmasıyla cennetine almak isterken, gönlü dar olup herkesi cehenneme göndermeye meraklı olan ve Allah'ın merhametini anlayamayan bazı tipler, şefaat makamını inkâr etmekte, bu olaya kafaları basmamaktadır. Hepimizin bildiği ve her namazdan sonra tespih çekmeden önce okuduğumuz Ayetelkürsi dediğimiz Bakara suresi 255. ayetinde  "men zellezi yeşfeu indehu illâ bi'iznih" buyurularak, Rabbimizin izin verdikleri dışında kimsenin  şefaat edemeyeceği bildirilmiştir. "Rahmân nezdinde söz ve izin alandan başka hiçbirinin şefaate gücü yetmeyecektir" (Meryem, 87)

"Allah'ın huzurunda kendisinin izin verdiği kimselerden başkasının şefaati fayda vermez" (Sebe, 23).

"O gün Rahmânın izin verdiği ve sözünden hoşlandığından başkasının şefaati fayda vermez" (Tâ-hâ, 109).           

"Allah'ın izni olmadıktan sonra hiç kimse şefaatçi olamaz" (Yunus, 3).                  

Bu ayetlerde açık bir şekilde şefaat için izinli kimselerin olacağı haber verilmiştir.

"Kıyamet gününde insanlardan şefaatime en ziyade mazhar olacak olan kimse,  ihlas ile Lailahe illallah diyen kişidir. (Buhari, ilim 33).

"Vesile, cennette bir tek kişiye nasip olacak bir makamdır. O kulun ben olacağımı umuyorum, kim benim için vesileyi isterse, ona şefaatim vacip olur. (Müslim, salat 11).

"Kıyamet günü cehennem ehlinden bir kişi cennet ehlinden birine rastlayıp 'hatırladın mı, sen su istemiştin de ben sana bir içimlik su vermiştim' der ve şefaat ister, mü'min de o kimseye Allah'ın izniyle şefaat eder." (İbni Mâce, edeb 8).

Hz Ali'nin bildirdiği bir hadiste, "Resûlullah buyurdu ki, kim Kur'an'ı okur, onu güzelce ezberler, helalini helal haramını haram kabul eder ve bunlara uyarsa, Allah o kimseyi cennetine koyar. Ailesinden hepsi cehennemi hak etmiş on kişiye şefaat etme hakkı verir"  bildirilmiştir.  (Tirmizî, Fedailul –Kur'an 13/2905; Ahmet 1, 148).

"Hz Fatıma 400 dirhem mehir ile Hz Ali'ye nikâhlandığını anlayınca Peygamberimize "Benim mehrim yalnız bunlarla takdir edilecekse sizinle diğer insanlar arasında ne fark kalır. Benim gönlüm istiyor ki, yarın mahşer günü ümmetin günahkârlarına şefaat etmeniz. Onların bağışlanması benim mehrim olsun" dedi. Bunun üzerine Peygamber Efendimiz bu isteğinin kabul olduğunu Hz. Fatıma'ya bildirdi." (et-Tac, c.2, s.271).         

"Kabrimi ziyaret edene, şefaatim vacip olur." (Heysemî, IV, 2. Beyhakî, Şuab, III 488-490/3862).    

"Şefaatim ümmetimden büyük günah işlemiş olanlar içindir." (Ebû Dâvud, Sünnet, 20).

"İlk şefaat edecek ve şefaati ilk olarak kabul edilecek olan da benim." (Dârimî, Mukaddime, 8). 

"Kur'ân okuyunuz çünkü o, kıyamet günü kendisiyle hemhâl olan kişilere şefaatçi olarak gelecektir." (Müslim, Müsâfirîn 252). 

"Buluğa ermeden ölen çocuklar, cennette ebeveynini karşılar, elbisesinden tutar, Allah'ın kendisiyle birlikte ebeveynini de cennete koyuncaya kadar bırakmaz." (Câmiü's-Sağîr, III/2364).          

Düşük çocuklarınıza isim veriniz. Çünkü onlar ahirette sizin için yüksek dereceler kazandırmak üzere öncülerinizdir." (Câmiü's-Sağîr, III/1074).

"Şehitlerin akrabalarından yetmiş kişiye şefaat edebileceği bildirilmiştir." (Tirmizî, Fezailü'l-cihad, 25).                  

"Kim ezan duasını okursa, kıyamet gününde benim şefaatim ona vacip olur." (Buhârî, Ezan 8). 

"Ümmetime iletmek üzere kırk hadis ezberleyene şefaat ederim." (İbni Adiy).             

Tüm bu hadislerde ölü doğan çocuğa bile şefaat hakkı verileceği bildirilmişken, hürmetine âlemlerin yaratıldığı Allah'ın sevgilisi Hz Muhammed Mustafa Efendimize şefaat hakkı tanımayanlar imanlarını sorgulasınlar. Doğar doğmaz ümmetim diye secdeye kapanan, Miraç'ta bile rabbimizden ümmetini isteyen, en büyük duasını ahirette ümmetine şefaat için saklayan Peygamber Efendimizin şefaatini kazanmak ümidiyle.