Önce Gürcistan örneğini hatırlatmakta fayda var.Gürcistan’a her türlü garantiyi veren aralarında Türkiye’nin de bulunduğu başını NATO ve ABD’nin çektiği ülkeler, Rusya’nın tepkisiyle karşılaşmışlardı.Rusya Gürcistan konusundaki ciddiyetini gösterince de Gürcistan tek başına bırakılmış ve neticesinde Rusya’nın dediği olmuştu.Mevcut hükümet döneminde Türkiye’nin Rusya’yla en önemli ters düşüşü belki de Gürcistan olayıydı.Suriye konusunda ise Rusya ciddiyetini ortaya koyduğu halde karşı cephede bulunan ülkeler geri adım atmak istemiyorlar.Dün Gürcistan’da geri adım atan aynı ülkeler neden bugün Suriye konusunda bu kadar ısrarlılar bunun üzerine biraz düşünelim istiyorum.Suriye konusunda Avrupa Birliği’nin isyancılara silah ambargosuna devam etme konusunda uzlaşamamasına hemen cevap veren Rusya, S-300 füzelerini Suriye’ye göndereceğini açıkladı.AB, ABD, İsrail ya da NATO’dan Suriye konusunda atılan hiçbir adımı Rusya cevapsız bırakmadı.Her fırsatta Rusya, Suriye konusunda ciddiyetini belli etti. Ama Suriye’yi karıştırmakta kararlı güçler ve taşeron ülkeler Suriye’yi karıştırmaktan vazgeçmiyorlar.ABD Savunma Bakanlığı Pentagon’dan son gelen haberler Suriye konusundaki gizli hazırlıkları ortaya koyuyor. Buna göre Türkiye’nin en fazla ısrar ettiği konu olan Suriye’de “uçuşa yasak bir bölge” için Obama Pentagon’a plan hazırlanması emrini vermiş.Her ne kadar bu haber daha sonra yapılan açıklamayla doğrulanmamış olsa da Haziran ayı sonunda yapılacak Cenevre-2 toplantısından önce Suriye’yi karıştırmak isteyen güçler ellerinden geleni artlarına koymuyorlar.Suriye konusundaki planlar öyle büyük ki, Rusya’nın bugüne kadar ortaya koyduğu tepkiler caydırıcı olmadı.Bu planların temelinde Büyük İsrail Projesi var.Bilindiği gibi İsrail’in en büyük emeli Arz-ı Mevud denilen vaat edilmiş topraklara sahip olmaktır. Buna göre Büyük İsrail’in sınırları, Nil’den Fırat nehrine kadar olan bölgeyi kapsıyor.Bundan dolayıdır ki, bugün eli kanlı isyancılar desteklenerek Suriye’ye yapılan dayatma en fazla İsrail’in ekmeğine yağ sürüyor. Rusya’nın tüm tepkisine rağmen Suriye’ye yüklenilmesinin altında İsrail için Arz-ı Mevud hedefinin vazgeçilmez olması yatmaktadır.Ne yazıktır ki, Suriye’den sonra sıranın kendisine geleceği Türkiye bugün Arap Baharı’nın taşeronu konumundadır.Türkiye bu taşeronlukla aynı zamanda Arz-ı Mevud hedefi güden İsrail’in de taşeronu konumundadır.
Orhan Dede / diğer yazıları
- Oyları hunharca bölün… / 23.03.2024
- Siyasette devrimi millet yapmalı / 22.03.2024
- İslam ülkeleri Endülüs’ün hâline düştü / 19.03.2024
- İktidardakiler sazan avına mı çıktı? / 14.03.2024
- Değişim istiyorsan önce sen değişmelisin! / 11.03.2024
- Hiçbir şey yapamıyorsanız ABD’nin istemediğini yapın / 20.09.2023
- Türkiye’ye göç etmek çok kolay! / 29.08.2023
- AKP beceremedi diye nas yok olmaz! / 26.08.2023
- Gerçek itibar ormanı yanmaktan korumaktır / 24.08.2023
- Aynı insanlarla değişim olmaz / 22.08.2023
- Siyasette devrimi millet yapmalı / 22.03.2024
- İslam ülkeleri Endülüs’ün hâline düştü / 19.03.2024
- İktidardakiler sazan avına mı çıktı? / 14.03.2024
- Değişim istiyorsan önce sen değişmelisin! / 11.03.2024
- Hiçbir şey yapamıyorsanız ABD’nin istemediğini yapın / 20.09.2023
- Türkiye’ye göç etmek çok kolay! / 29.08.2023
- AKP beceremedi diye nas yok olmaz! / 26.08.2023
- Gerçek itibar ormanı yanmaktan korumaktır / 24.08.2023
- Aynı insanlarla değişim olmaz / 22.08.2023