Seyda Efendi Hazretleri, teheccüd (gece) namazlarına devam ederdi. Güzel sözleri ve örnek ahlakıyla insanlara yol gösterirdi. Sohbetinde bulunan en asi insanlar dahi onun duası bereketiyle, hallerine pişman olup hidayete kavuşurlardı. Bir sohbeti sırasında buyurdu ki: "Dil ve kalbin bozukluğuna sebep olan cehaleti terk ederek ilim ile meşgul olunuz. Takva ile bu ilminizi aydınlatarak ay ve güneş gibi parlayınız. 'İlmin zamanı ve erbabı geçmiştir' demeyiniz. İlm-i salih amellerle tamamlarsanız elde ettiğiniz nurla şark ve garbı aydınlatırsınız. Nerede altın sahipleri? Nerede altın ve gümüşü toplayanlar? Onların hepsi gittiler. Nerede dünya malı için çalışıp çabalayanlar? Ey kardeşlerim! Gözlerinizi açıp ibretle bakınız! Altın gümüş toplamak ve dünya malı elde etmek için didinenler, yanakları çürüten toprağa girdiler. Nerede seslerini yükseltenler ve hak dava uğruna kan akıtanlar? Ay ve güneş gibi safada bulunanlar; gece gündüz çalışıp süslü köşkler yapanlar; Nerede onlar! Hiç bir göz onları görmüyor. Onlar tamamiyle öldüler.
Sevgili kardeşlerim, ibretle bakınız ve hüsrandan kendinizi kurtarınız. Size hak nasihati bildirenleri can kulağıyla dinleyiniz. Ta ki gözleriniz doysun. Ya Rabb'i, fazlınla, rahmetinle bizi affet. Bizleri başkasına bırakmadan kurtar. Çünkü kurtardığın kişi Cennet'te saadete kavuşacaktır. Ya Rabb'i, Kainatın Efendisine (sav) âl ve eshabına salat, selam ve dualar olsun. Hamd, kainatı yaratan Allah-u Teâlâ'ya mahsustur."
Sevgili kardeşlerim, ibretle bakınız ve hüsrandan kendinizi kurtarınız. Size hak nasihati bildirenleri can kulağıyla dinleyiniz. Ta ki gözleriniz doysun. Ya Rabb'i, fazlınla, rahmetinle bizi affet. Bizleri başkasına bırakmadan kurtar. Çünkü kurtardığın kişi Cennet'te saadete kavuşacaktır. Ya Rabb'i, Kainatın Efendisine (sav) âl ve eshabına salat, selam ve dualar olsun. Hamd, kainatı yaratan Allah-u Teâlâ'ya mahsustur."
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.