Kaçırmak hayatta çok kötü bir şeydir. Bu kötülük aslında, ne kaçırdığına, neyi kaçırdığına ve nasıl kaçırdığına bağlıdır. Mesela kaçakçılık da çok kötüdür ve kul hakkıdır. Ama ben burada, ülkemizde hayata geçirilen bazı yenilikleri(!) hazmedip, bu yenilikler yüzünden koca bir milletin neler kaybedip neler kaçırdığından bahsedeceğim. Adam çıkmış diyor ki; bu ülkede padişah olarak görmek istedikleri zatın sarayında 16 kişiden oluşan bir takım varmış? Bunlar tarihte yıkılmış 16 Türk devletini temsil ediyormuş? Bazıları da bu yeniliği hazmedemiyormuş? Adam istediği grubu, alayı, bando takımını kapısına koyabilir ona bir şey demiyorum. Ama birincisi bu yenilik kimin karnını doyuruyor, ikincisi yıkılmış Türk devletlerinin kostümlerini yaşatmak da ne oluyormuş. Eğer o kadar yenilik sevdalısı iseniz, her yeniliği can-ı gönülden kabule hazırsanız, size yüzyılın yeniliğinden haber vereyim.Eğer bu yeniliği duyup da aldırış etmezseniz en büyük fırsatı kaçırmış olursunuz. Şimdi Dünya'da ilk defa bir Müslüman çıkıyor ve Dünya'nın her tarafını sarmış Kapitalizm sistemini devirip çöpe atıyor teziyle; ama siz bunu duymuyorsunuz. Faizi lafla değil sistemiyle ilk defa, yeryüzünden kaldırıyor; siz halen dolar diyorsunuz, euro diyorsunuz? Bu yeniliği niye hazmedemiyorsunuz? Ülkelerin milli paralarıyla ticaret fikri, yeni değil mi, neredesiniz? Prof. Dr. Haydar Baş Bey'in Milli Ekonomi Model'i yepyeni, orijinal ama siz bunu duymadınız mı? Dünya üzerinde ekonominin otoriteleri, iktisatçıların duayenleri, bu tezin karşısında "buna ihtiyacımız var" demekten başka çare bulamazken, siz hangi diplomanızla bu yeniliği görüp sahip çıkmıyorsunuz?Yenilik denilen şey, yıkılmış eski Türk devletlerinin kostümlerini yaşatmakla olmaz, eğer Türk devletleri hakkında samimilerse hâlihazırda yaşayan Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ni yaşatsınlar. Bu ülkenin sınırlarını korusunlar. "Türk'üm" desinler, "özerklik ayaklarımın altındadır" desinler, 16 kişiye kostüm giydireceklerine, başına çuval geçirilen Türk askerinin hesabını sorsunlar. Bunları yaptıktan sonra istedikleri bando takımını kurabilirler. Ama bunları yapmazlarsa, bu ülkeyi böler, teröre teslim ederlerse; değil 16 kişi, 16 milyon kişi sarayın önüne dikseler yine de bunun hesabını veremezler.Kaçırmaktan bahsedip konu buraya gelince, şu kısacık hayatta fırsatımızı kaçırmamak adına bir hadis-i şerif paylaşmak istiyorum: "Herhangi bir adam, zenginlerin olduğu bir toplumun içinde, açlıktan, bir hiç uğruna ölecek olursa bu (zengin veya sorumlu) kişiler Allah'ın ve O'nun Resûlünün korumasından uzak olur, berî olur." (Ahmed b. Hanbel, Müsned, No: 4880).Yani bir ülke, altın denizi, petrol denizi ve daha birçok çeşit maden yatakları üzerinde yüzerken, birileri bunları o ülkenin halkına değil de, ecnebilere verirse ve o ülkede insanlar açlıktan ölüyorsa, intihar ediyorsa, madenlerde can veriyorsa, boşanmalar, suçlar, bozulmalar artıyorsa, bunların sorumlusu çook ama çok zengin olan yöneticilerdir, padişahlardır, sultanlardır, vekillerdir, bunlara bile bile oy verenlerdir, bunlara bile bile "milletin adamı(!)" diyenlerdir, hâlâ Wilson madalyasının ardında stratejik derinlik arayanlardır ve elbette Haydar Baş'ı gizleyenlerdir, Milli Ekonomi Modeli'ni örtmeye çalışanlardır.O halde asrımızdaki tek yenilik olan, en büyük buluş olan, bu tezi kaçırmayalım. Kaçırtmayalım.
Seyit Ali KILIÇ / diğer yazıları
- Bu fırsatı kaçırmayalım / 31.01.2015