Hava, çevre ve iklim değişiklikleri insanın hormon ve sıvı dengesini bozarak sinir sistemini etkiliyor. Aşırı sıcaklar da, insanın ruhsal yapısını bozabiliyor, nem miktarı arttıkça mizaç, duygu durumu ve uyku sisteminde değişiklikler oluyor. Bıkkınlık, isteksizlik, halsizlik ve sinirlilik hali ile çalışma verimi düşüyor. İstanbul Üniversitesi (İÜ) Psikiyatri Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Sedat Özkan, aşırı sıcaklarda vücudun kaybettiği sıvının telafi edilmesi gerektiğinin önemini vurgulayarak, "En sağlıklı içecek ayrandır. Yapay içecekleri önermiyorum, sıkma meyva suları, su ve ayran içsinler" dedi. Geçmişte depresyon geçirmiş veya sinirsel kökenli bedensel işlevsel bozukluğu olan insanların daha dikkatli olmaları gerektiğini belirten Prof. Dr. Özkan, aşırı sıcakların etkisiyle bu hastalıkların yeniden nüksedebileceğini sözlerine ekledi.
HERKES ETKİLENİYOR
İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Jan Klod Kayuka da, sıcakların çocuk ve yaşlılar başta olmak üzere tüm yaş gruplarını olumsuz etkilediğini ve ortaya çıkabilecek sonuçların her yaş ve hastalık grubunda farklı olduğunu söyledi. Uzm. Dr. Kayuka, özellikle, kalp damar hastalığı, hipertansiyonu bulunanlar ile karaciğer, böbrek yetmezliği ve diyabet gibi kronik hastalığı olanların ve bağışıklık sistemi baskı altındakilerin sıcaklardan en olumsuz etkilenen grubu oluşturduğunu belirtti. Kalp-damar hastaları ile hipertansiyonu bulunanlarda, aşırı sıcağa bağlı tansiyon yükselmeleri ve buna bağlı olarak şuur bulanıklığından beyin kanamasına kadar gidebilen tablolar ortaya çıkardığını belirtti.
Tokat'ta depremin izleri gün ağarınca ortaya çıktı
Tokat'ta meydana gelen depremlerin bilançosu gün ağarınca ortaya çıktı. Dron ile havadan görüntülenen merkez üssünde hasarın boyutu gözler önüne serildi.
19.04.2024 08:00:00 İhlas Haber Ajansı
Deprem sonrası heyelan yolu kapattı
Tokat'ın Sulusaray ilçesi ile Buğdaylı köyü yolunda yaşanan deprem sonrası heyelan meydana geldi.
18.04.2024 23:58:00 / Güncelleme: 19.04.2024 00:01:12 İhlas Haber Ajansı
Heyelan yolu kısmen araç ulaşımına kapattı. İhlas Haber Ajansı muhabirleri gerçekleşen heyelanı kayıt altına alırken artçı bir deprem yaşandı.
Artçı depremle birlikte yeniden yamaçtan kayalar düştü.
Muhabirler bu anları anbean kaydetti.
Teknik elemanlar müdürden çok kazanıyor!
Yenimesaj.com.tr'ye açıklamalarda bulunan İHBİR Yönetim Kurulu Başkanı Kazım Taycı, sanayide ara ve teknik eleman sorunu yaşandığına işaret ederek, "Bugün fabrikalarda makine tadilatı yapan, elektrik tesisat işleriyle uğraşanlar beyaz yakalı müdürlerin aldığı rakamların üzerinde maaş alıyor" dedi.
18.04.2024 23:37:00 AHMET TURAN YİĞİT
İstanbul Hububat Bakliyat Yağlı Tohumlar ve Mamulleri İhracatçıları Birliği (İHBİR) Yönetim Kurulu Başkanı Kazım Taycı, basınla düzenlediği sohbet toplantısında, istihdamda yaşanan sorunlara parantez açarak, önemli açıklamalarda bulundu. Eğitimde yeni bir planlamaya gidilmesi gerektiğine dikkat çeken Taycı, şunları söyledi: "Sektörümüzde ara eleman, teknik eleman ve hatta vasıfsız eleman bulma konusunda ciddi sıkıntılar olduğunu görüyoruz. Üniversitelerin sayısının çok artması ve gençlerin niteliğine bakılmaksızın üniversite diploması almaları durumunda daha iyi iş imkânlarına sahip olacaklarına inanmaları bu süreci de olumsuz etkiliyor. Bu kadar diploması olan gencimize beyaz yaka olarak iş verebilmemiz söz konusu değil. Beyaz yaka çalışan bulma konusunda çok ciddi bir problem yok. Şu anda en önemli problemimiz mavi yakada. Artık öyle bir durum söz konusu ki bugün fabrikalarda makine tadilatı yapan, elektrik tesisat işleriyle uğraşanlar müdürlerin aldığı rakamların üzerinde maaş alıyor. Asgari ücret verilmiyor. Kendisini yetiştirmiş zanaatkâr arkadaşlarımızın eğitimleri olmasa bile, eğitimli hatta birkaç dil konuşan insanlardan daha fazla maaş alıyor. Buradaki sorunun çözülebilmesi için üniversiteler ile ciddi bir planlamaya gidilmesi lazım. Her şeyden önemlisi meslek liselerinin daha aktif bir hale getirilmesi lazım."
Kakaoda neler oluyor?
Son dönemde kakaonun tonunun 10 bin, kakao yağınınkinin ise 32 bin doları aştığına işaret eden Taycı, dünyadaki kakao üretiminin yüzde 65'lik bölümünün Batı Afrika sahillerinde gerçekleştiğini; geriye kalan bölümün ise Güney Amerika'da yetiştiği bilgisini verdi. Taycı, konuyla ilgili şunları söyledi: "Uzak Doğu'da da kısmi olarak Malezya'nın ve Endonezya'nın belirli bölümlerinde yetişiyor. Aşırı iklim olayları Batı Afrika'daki kakao ağaçlarını çok olumsuz etkiledi. Bundan dolayı rekoltede ciddi bir düşüş söz konusu. Bununla birlikte kakaoyu üreten çiftçiler, kakaodan çikolataya gelen zincir içinde en az kazanan insanlar. Kazançlarının çok düşük ve yetersiz olması sebebiyle zahmetli ağaçların bakımları, maliyeti ön planda tutularak uzun zamandan beri gerçekleştirilemiyor. 2020-2021 sezonunda dünyada 5 milyon 290 bin ton çekirdek üretimi gerçekleşmiş. 2022-2023 sezonunda 4 milyon 900 bin ton 2023-2024 sezonunda da 4 milyon 450 bin ton. Yani, baktığımız zaman 2021'den 2022'ye geçerken yüzde 7'lik bir küçülme olmuş. 2022'den 2023'e geçerken de yüzde 10'luk bir küçülme olmuş." Taycı, kakaolu ürünler sektörüne dünyada 10 civarında şirketin yön verdiğine işaret ederek, bu şirketlerin kakao üreticilerini desteklemeleri gerektiğini belirtti.
Deprem riskinin en düşük olduğu zemin yapıları hangileri?
Deprem riskinin en düşük olduğu zemin yapıları, genellikle kaya, kılavuz delme, kompakt ve sıkı, kumlu ve kılıf gibi dayanıklı ve sağlam zemin türleridir. Bu zeminlerde inşa edilen binalar, depremlere karşı daha dirençli olabilir ve daha az hasar görebilirler.
18.04.2024 22:14:00 Ahmet Turan Yiğit
Deprem, dünyanın birçok yerinde ciddi yıkımlara ve can kayıplarına neden olan doğal felaketlerden biri. Deprem kuşağı ülkesi olan Türkiye ise iki günden bu yana Tokat'ta peş peşe yaşanan depremler nedeniyle yine diken üstünde.
Depremin neden olduğu yıkımın önüne geçmek için yapı mühendisliğinin imkanlarınından yararlanmak kadar, bina yapımı için zemin seçimi de o kadar önemli.
Mühendislik biliminin imkanları ile bugün dünyada 9'un üstündeki depremlere dayanıklı yapılar üretmek mümkün. Ancak yarattığı maliyet nedeniyle özellikle az gelişmiş ve geri kalmış ülkelerde bu tür yapıların yeterli sayıda üretilmesi mevcut ekonomi modellerle imkansız gibi görünüyor.
Depremlerin etkilerini azaltmanın en önemli yollarından biri, binaların güvenli zeminler üzerine inşa edilmesi.
Yapıların inşa edileceği alanların zemin analizi ve mühendislik değerlendirmeleri dikkate alınmalı.
Peki deprem riskine karşı en dayanıklı zemin yapıları hangileri?
Kaya Zeminler
Kaya zeminler, deprem riskinin en düşük olduğu zemin türlerinden biridir. Kaya zemine sahip olan bölgelerde yapılan binalar, doğal olarak daha sağlam bir temele otururlar ve depremlere karşı daha dirençli olabilirler. Kaya zeminler, binaların sallanmasını ve yer değiştirmesini en aza indirerek deprem etkilerini absorbe ederler.
Kılavuz Delme Zeminleri
Kılavuz delme zeminleri, yüksek mukavemetli kaya katmanlarının altında bulunan ve mühendislik teknikleri kullanılarak oluşturulan özel zemin yapılarıdır. Bu tür zeminler, depremlere karşı dayanıklı olmalarıyla bilinirler. Kılavuz delme zeminleri, yapıların sismik hareketlere karşı daha iyi direnç göstermesine yardımcı olur.
Kompakt ve Sıkı Zeminler
Kompakt ve sıkı zeminler, deprem riskinin düşük olduğu diğer bir zemin türüdür. Bu zeminler, genellikle sıkıştırılmış kum, çakıl veya sert toprak gibi malzemelerden oluşur. Bu tür zeminler, depremlerde yapıların hareketini azaltabilir ve yapıların sabit kalmasına yardımcı olabilir.
Kumlu ve Kılıf Zeminler
Kumlu ve kılıf zeminler, deprem riskinin en düşük olduğu zemin türlerinden biridir. Bu tür zeminler genellikle kum, çakıl ve kil karışımından oluşur. Kumlu ve kılıf zeminler, deprem sırasında suyun çıkarılması veya eklenmesiyle sıkıştırılabilecek esnek malzemelerdir. Bu özellikleri, deprem sırasında yapıların zarar görmesini azaltabilir.
Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.