Başta ABD olmak üzere küresel güçlerin Ortadoğu coğrafyası ve Türkiye üzerinde büyük hesapları var.Bu hesapların nedenleri arasında, yer altı kaynakları mı dersiniz, arzı mevut, Büyük İsrail devleti hayali mi dersiniz, küresel iklim sebebiyle vatan arama gayretleri mi dersiniz? birçok unsurlar sayılabilir ve hepsi doğrudur. Sebep ne olursa olsun, küresel güçlerin arzu ettikleri hedef, bizim coğrafyamızdır ve bu hedefe ulaşmak için her türlü metodu denemekteler. Bu hedefe ulaşmak için asırlara varan plan ve projeler devreye koymaktalar.Küresel güçler Türk milletinin sadece savaşla yok edilemeyeceğini çok iyi bilmektedir. Tarih bunun örnekleriyle doludur.Bu sebeple Türk milletiyle alakalı senaryolarda birçok plan aynı anda uygulanmaktadır.Hatırlarsanız, Osmanlı önce ekonomik olarak çökertilmiş, ardından da bir senaryoyla Birinci Dünya Savaşı'na çekilmiştir. Savaş devam ederken, eli silah tutanlar cephelerde mücadele halindeyken, yine dış desteklerle içeride ayaklanmalar çıkartılmış böylece Türk milleti tekrar toparlanmasın diye her taraftan sıkıştırılmaya çalışılmıştır. Ama buna rağmen muvaffak olamamışlardır.Bugün de benzer senaryoları devreye koymaya çalışıyorlar, ama bu sefer dün yaptıkları hataları da hesaba katarak plan kuruyorlar. ABD'nin ve işbirlikçilerinin gündeminde Ortadoğu coğrafyasının iki kadim devleti olan Türkiye ve İran'ı kapıştırma senaryosu var. Hedef bir taşla birçok kuşu vurabilmek.Şu an için görünürde böyle bir hadise gözükmese de, ABD bu projesini saklamıyor. Neticede biz bildiğimize göre bilmesi gereken herkes de biliyor.ABD ne İran'la ne de Türkiye ile tek başına mücadele etmesi mümkün değil. Eğer bunu başarabilseydi, emin olun ki bugüne kadar çoktan yapmıştı. Irak bataklığında bile daha rahat bir nefes alamamışken başka bir maceraya sürüklenmek istemiyor. İşte bu noktada Türkiye-İran çatışması senaryosu devreye giriyor.ABD bunu başarabilir mi? Doğrusunu söylemek gerekirse, milli projelere sahip bir siyaset iş başına gelirse asla başaramaz, ama bütün iç ve dış politikalarını ABD'nin, AB'nin ve İsrail'in emir ve tavsiyelerine göre şekillendiren bir siyasi irade için aynı şeyleri söyleyemeyeceğim.Osmanlı'nın bir hiç uğruna Birinci Dünya Savaşı'na sürüklendiği dönemlerde, elbette ki bunun yanlışlığını gören, uğrayacağımız zararı gören aklı selim insanlar mevcuttu, ama iş oldu bittiye getirildi ve bir anda kendimizi savaşın ortasında bulduk.Bugün de bunun yanlışlığını ifade ediyoruz, böyle bir ABD senaryosunun varlığı konusunda uyarmaya çalışıyoruz, BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş yıllardan beri bu konuda gerekli uyarıları yapmaya çalışıyor, ama mevcut siyaset buna herhangi bir önlem alıyor mu? Elbette ki hayır. Bırakın önlem almayı, yangına körükle gitmeye devam ediyor.PKK'nın arkasındaki ABD desteğini en sade vatandaşımız bile bilirken, önemli bir diplomatik görüşmede, Dışişleri Bakanımız "PKK'nın arkasında ABD'nin olduğunu sanmıyorum" diyebiliyor. Hatta bunun da ötesinde ABD'nin avukatlığı da yapılabiliyor, ABD'nin mesajları İranlı yetkililere ulaştırılabiliyor.Türkiye bu senaryolarla bir cehenneme doğru çekilmeye çalışılırken, -sınır ötesi operasyonu kastetmiyorum- bir taraftan da savaş ortamında alevlenebilecek iç senaryolar da devreye sokuluyor.ABD ve yandaşları, ülke içinde bir etnik çatışmanın da zeminini hazırlıyor. Dün nasıl sağ sol kavgası çıkarıldıysa, kardeş kardeşi bir hiç uğruna vurduysa, bugün de provokasyonlarla benzer, hatta daha da tehlikelisi gündeme taşınıyor. Oldukça dikkatli olmamız gereken bir dönemden geçiyoruz. Ne PKK konusunda gerçek müttefikimiz İran'la kapıştırılmamıza müsaade edelim, ne de aziz milletimizin bölünüp parçalanmasına.Bu millet Laz'ı, Kürt'ü, Çerkez'i, Türk'ü, Acem'i, Boşnak'ı et ve kemik gibidir, asla oyuna gelip, birilerinin ekmeğine yağ sürmeyelim. Bugün gerçekleri görme ve oyunları fark etme konusunda daha duyarlı olalım. Yanımızda, sağımızda, solumuzda bizi kışkırtmak isteyenler mutlaka olacaktır, bunlara asla kanmayalım, birliğimizi zedelemek isteyen provokatörlere asla fırsat vermeyelim.Bugün terörü azdıran, ABD, AB ve IMF tavsiyeli politikalardır, siyasilerimizi bu noktada ayıktırmaya çalışalım. Ayıkmıyorlarsa, sandık başında terörü çözecek projeleri olanları destekleyelim. Yoksa daha ağır faturalar ödemeye devam ederiz.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Murat Çabas / diğer yazıları
- 81 ilde sığınak dün değil niye bugün? / 28.08.2025
- Komisyon kesmedi, çıtayı yükseltme peşindeler / 27.08.2025
- Ağustos ayı Türk milletinin zaferleriyle dolu / 26.08.2025
- Etkin pişmanlıkla adalet sağlanır mı? / 23.08.2025
- Komisyonda ‘ısınma turları’ mı? / 22.08.2025
- Memurlar, talep ettikleri zamma ulaşabilecek mi? / 21.08.2025
- Rusya-Ukrayna savaşı sona yaklaştı mı? / 20.08.2025
- Nesillerimizi kaybediyoruz / 19.08.2025
- Dün Andımız, bugün Türk milleti tanımı! / 14.08.2025
- BTP Gençlik Kampı ve örnek lider / 05.08.2025
- Komisyon kesmedi, çıtayı yükseltme peşindeler / 27.08.2025
- Ağustos ayı Türk milletinin zaferleriyle dolu / 26.08.2025
- Etkin pişmanlıkla adalet sağlanır mı? / 23.08.2025
- Komisyonda ‘ısınma turları’ mı? / 22.08.2025
- Memurlar, talep ettikleri zamma ulaşabilecek mi? / 21.08.2025
- Rusya-Ukrayna savaşı sona yaklaştı mı? / 20.08.2025
- Nesillerimizi kaybediyoruz / 19.08.2025
- Dün Andımız, bugün Türk milleti tanımı! / 14.08.2025
- BTP Gençlik Kampı ve örnek lider / 05.08.2025