Final Fantasy: The Spirits Within" dijital efekt teknolojisinin nelere kadir olduğunu bir kez daha gözler önüne serdi. Özellikle video oyunlarıyla büyüyen neslin ilgisini çeken film, zihinlerde kocaman bir soru işareti bıraktı: Gelecekte oyunculara gerek kalmayacak mı?
Gerçeğe çok yakın grafikleriyle izleyicileri etkilemeyi başaran "Final Fantasy", bir video oyun uyarlaması. Dünyada en çok satanlar arasında giren video oyununun tasarımcısı Hironobu Sakaguchi, aynı zamanda filmin de yönetmeni. Sakaguchi çekimler sırasında Alec Baldwin, Donald Sutherland, James Woods ve Steve Buscemi gibi birbirinden ünlü isimlerle çalıştı, ancak yine de sanal oyuncuların adı, gerçeklerinden daha çok anılıyor. Filmde yer alan karakterlerden bazılarının görüntüleri biraz sentetik, yani grafik oldukları kolayca anlaşılabiliyor. Bazılarını ise gerçeğinden ayırmak neredeyse imkansız.
SAHİCİ GİBİ
Filmin baş karakteri Aki Ross'u seslendiren aktris Ming-Na, "Biraz garipti, sanki gerçek değilmiş gibi..." diyor.
Aki Ross, 200 kadar efekt uzmanının yarattığı karakterlerden yalnızca biri. Yine de ekibi en çok zorlayan karakter olmuş, çünkü Ross'un elinin üzerinde 60 binden fazla tüy var. Karakterleri daha gerçekçi kılmak için, yüzlerine sivilce, çil ve gözenek yapmışlar. Dolayısıyla film, yaklaşık dört yıllık bir emeğin ve 100 milyon doların üzerindeki bir bütçenin eseri.
OYUNCULARIN GELECE?İ TEHLİKELİ
Filmin gösterime girmesi ve beğeni toplaması, Hollywood'da yeni endişeleri de beraberinde getirdi. Bazı aktörler, dijital oyuncuların işlerini ellerinde alacağını iddia etti. Bu konuda en endişeli gözüken aktörlerden biri Tom Hanks. Teknolojinin gelişmesiyle sanal oyuncuların kullanımının artacağına kesin gözüyle bakan Hanks, kendisinin bir benzerinin yapılacağından ve filmlerde oynatılacağından korkuyor. Bu konuda açıklamalar yapan Hanks, "Bunun olacağını biliyorum ve aktörlerin bu konuda bir şey yapabileceklerinden emin değilim." diyor.
OYUNCULARIN KAPRİSLERİNDEN KURTULUNACAK MI?
Hollywood yapımcıları ve film şirketleri ise bu fikre daha ılımlı yaklaşıyor. Nitekim, yemek yemeyen, para talebinde bulunmayan ve kapris yapmayan sanal oyuncularla çalışmak, gerçekleriyle çalışmaktan daha kolay. Efekt uzmanları da oyuncuların endişelerini 'yersiz' buluyor. Sanal oyuncuların, gerçeklerin yerini almasının neredeyse imkansız olduğunu düşünen uzmanlar, teknolojinin oyuncuların işlerini kolaylaştırmaya yarayacağını söylüyor.
ONLAR DA DÜNYAYI KURTARACAK
"Final Fantasy"nin yapımında kullanılan teknoloji, anlatılan hikayeden daha etkileyici. 2065 yılında geçen filmde, dünyayı kurtarmak için uzaylı yaratıklarla mücadele eden savaşçıların hikayesi anlatılıyor. İnsanlar uzaylılara karşı nasıl savaşmaları gerektiği konusunda anlaşamazlar. Bilim adamı Dr. Aki Ross, yanına aldığı bir grup adamıyla bu işi çözmek için yola koyulur. Filmde, jön Yüzbaşı Gray Edwards'ı Alec Baldwin seslendiriyor. Baldwin, sonuçtan oldukça memnun, "Karakterleri benim olmadığım kadar mükemmel yapabiliyorlar" diyor. Aynı teknolojiyle, ilerde Alec Baldwin'in resimlerini tarayıp dijital bir sinema yıldızı yaratmak mümkün.
Oysa oyuncular kadar yönetmenler de durumdan şikayetçi, çünkü burada bütün iş efekt uzmanlarına ve kurgu yönetmenine düşüyor. Onlar, ileride gerçek aktörlerle birlikte oynayabilecek sanal kahramanlar yapma peşindeler. Belki de bu noktada en çok korkulması gereken şey, bu filmin yalnıza var olan potansiyeli ortaya koyuyor olması. Ortada duran bir başka gerçek de sınırsız bir hayal gücüyle işlendiğinde, teknolojinin neler yapabileceğini tahmin etmenin oldukça güç bir şey olması.
Gerçeğe çok yakın grafikleriyle izleyicileri etkilemeyi başaran "Final Fantasy", bir video oyun uyarlaması. Dünyada en çok satanlar arasında giren video oyununun tasarımcısı Hironobu Sakaguchi, aynı zamanda filmin de yönetmeni. Sakaguchi çekimler sırasında Alec Baldwin, Donald Sutherland, James Woods ve Steve Buscemi gibi birbirinden ünlü isimlerle çalıştı, ancak yine de sanal oyuncuların adı, gerçeklerinden daha çok anılıyor. Filmde yer alan karakterlerden bazılarının görüntüleri biraz sentetik, yani grafik oldukları kolayca anlaşılabiliyor. Bazılarını ise gerçeğinden ayırmak neredeyse imkansız.
SAHİCİ GİBİ
Filmin baş karakteri Aki Ross'u seslendiren aktris Ming-Na, "Biraz garipti, sanki gerçek değilmiş gibi..." diyor.
Aki Ross, 200 kadar efekt uzmanının yarattığı karakterlerden yalnızca biri. Yine de ekibi en çok zorlayan karakter olmuş, çünkü Ross'un elinin üzerinde 60 binden fazla tüy var. Karakterleri daha gerçekçi kılmak için, yüzlerine sivilce, çil ve gözenek yapmışlar. Dolayısıyla film, yaklaşık dört yıllık bir emeğin ve 100 milyon doların üzerindeki bir bütçenin eseri.
OYUNCULARIN GELECE?İ TEHLİKELİ
Filmin gösterime girmesi ve beğeni toplaması, Hollywood'da yeni endişeleri de beraberinde getirdi. Bazı aktörler, dijital oyuncuların işlerini ellerinde alacağını iddia etti. Bu konuda en endişeli gözüken aktörlerden biri Tom Hanks. Teknolojinin gelişmesiyle sanal oyuncuların kullanımının artacağına kesin gözüyle bakan Hanks, kendisinin bir benzerinin yapılacağından ve filmlerde oynatılacağından korkuyor. Bu konuda açıklamalar yapan Hanks, "Bunun olacağını biliyorum ve aktörlerin bu konuda bir şey yapabileceklerinden emin değilim." diyor.
OYUNCULARIN KAPRİSLERİNDEN KURTULUNACAK MI?
Hollywood yapımcıları ve film şirketleri ise bu fikre daha ılımlı yaklaşıyor. Nitekim, yemek yemeyen, para talebinde bulunmayan ve kapris yapmayan sanal oyuncularla çalışmak, gerçekleriyle çalışmaktan daha kolay. Efekt uzmanları da oyuncuların endişelerini 'yersiz' buluyor. Sanal oyuncuların, gerçeklerin yerini almasının neredeyse imkansız olduğunu düşünen uzmanlar, teknolojinin oyuncuların işlerini kolaylaştırmaya yarayacağını söylüyor.
ONLAR DA DÜNYAYI KURTARACAK
"Final Fantasy"nin yapımında kullanılan teknoloji, anlatılan hikayeden daha etkileyici. 2065 yılında geçen filmde, dünyayı kurtarmak için uzaylı yaratıklarla mücadele eden savaşçıların hikayesi anlatılıyor. İnsanlar uzaylılara karşı nasıl savaşmaları gerektiği konusunda anlaşamazlar. Bilim adamı Dr. Aki Ross, yanına aldığı bir grup adamıyla bu işi çözmek için yola koyulur. Filmde, jön Yüzbaşı Gray Edwards'ı Alec Baldwin seslendiriyor. Baldwin, sonuçtan oldukça memnun, "Karakterleri benim olmadığım kadar mükemmel yapabiliyorlar" diyor. Aynı teknolojiyle, ilerde Alec Baldwin'in resimlerini tarayıp dijital bir sinema yıldızı yaratmak mümkün.
Oysa oyuncular kadar yönetmenler de durumdan şikayetçi, çünkü burada bütün iş efekt uzmanlarına ve kurgu yönetmenine düşüyor. Onlar, ileride gerçek aktörlerle birlikte oynayabilecek sanal kahramanlar yapma peşindeler. Belki de bu noktada en çok korkulması gereken şey, bu filmin yalnıza var olan potansiyeli ortaya koyuyor olması. Ortada duran bir başka gerçek de sınırsız bir hayal gücüyle işlendiğinde, teknolojinin neler yapabileceğini tahmin etmenin oldukça güç bir şey olması.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.