Türkiye en büyük cari açığı enerji için ödediği paradan dolayı veriyor. Yapılan 100 dolarlık ithalatın en az 20 doları enerji ürünlerine harcanıyor. Ülkemizde enerji maliyetleri OECD ülkeleri arasında en yüksek düzeyde?
Bu denli büyük paraların enerji ithalatına ödenmesinin nedeni, Türkiye'nin enerji fakiri bir ülke olması değil, potansiyelini kullanamaması.
Ülkemizde var olan fakat çıkarılmayan petrol veya doğalgazı bir kenara bırakırsak, denizlerimiz bile başlı başına büyük bir enerji kaynağıdır. Üç tarafı denizlerle çevrili olan ülkemizde hem dalga enerjisi hem de akıntı enerjisi potansiyeli oldukça yüksek.
Türkiye'nin Marmara Denizi dışında sahil uzunluğu yaklaşık 8200 kilometre. Bu nedenle dalga enerjisi Türkiye için çok önemli bir kaynak. Türkiye'nin dalga enerjisi potansiyelinin yıllık yaklaşık 140 milyar kWsaat olarak öngörülüyor. Ülkemizde yıllık elde edilen elektrik üretimi dikkate alındığında, sadece dalga enerjisi potansiyelimizin elektrik ihtiyacımızı karşılayabileceğini söylemek mümkün.
Bir de akıntıdan elde edilebilecek enerji var.
Teknolojinin gelişmesiyle artık Marmara Denizi'ndeki dip ve yüzey akıntıları elektrik enerjisi üretmek ve dinamoları çevirmek için kullanılıp, İstanbul ve Çanakkale Boğazı büyük bir hidroelektrik santrali haline getirilebilir.
Elektrik ve doğalgaz faturalarının aile bütçesini bu denli etkilemesinin nedeni, dışarıya ödediğimiz dövizden kaynaklanıyor. Bitmez tükenmez enerji kaynağımız olabilecek denizlerimizden yararlanamadığımızdan, vatandaşın alın teri yurt dışına akıp gidiyor. Yani su akıyor vatandaş bakıyor?
2015 seçimlerinde Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) Çanakkale ve İstanbul Boğazlarındaki akıntıyı kullanarak enerji üreteceklerini açıklamış ve bunu parti programına koymuştu. Eğer o gün BTP'yi iktidara taşımış olsaydık bugün elektriği bedavaya kullanıyor olacaktık!
Denizlerimizin kullanılarak enerji üretilmesinin en büyük avantajı denizlerin kesintisiz bir enerji kaynağı olmasıdır. Bitmez tükenmez bir enerji...
Güneş enerjisinde havanın açık olmasına, rüzgâr enerjisinde rüzgârın esmesine veya hidroelektrik santralleri için yağmura ihtiyaç duyulur. Bu enerji kaynakları önemli olmakla birlikte, denizden enerji elde etmek için ne yağmura ne de güneşe ihtiyaç vardır. Denizlerden kesintisiz bir şekilde enerji elde etmek mümkün?
Enerji üretmek için denizleri kullanmanın bazı avantajlarından da bahsedelim:
- Tükenmeyen enerji kaynağıdır ve sonsuzdur,
- Yenilenemeyen fosil yakıtlara olan bağımlılığı azaltır,
- Temiz enerji kaynağı olan dalga enerjisi çevreyi ve doğayı kirletmez,
- Ekonomik açıdan yeni iş imkânları oluşturur ve işsizliği azaltır,
- Deniz ve okyanus gibi yerlerde yapılacak olan çalışmalar ile potansiyel teknolojilerin kullanımına da imkân tanır,
- Ayrıca temiz içme suyu elde etmede de kullanılır. Tuzlu suyu tatlı suya çevirebilir. Bunun en büyük örneği, yavru vatan Kıbrıs'ta yıllardır deniz suyu arıtılarak içme suyuna çevrilerek kullanılıyor.
Milli Ekonomi Modeli'nin temel ilkesi olan "kaynakların sınırsızlığı" konusunu bugünkü bilim dünyası da onaylıyor. Denizlerimizdeki dalga ve akıntılar bitmeyen bir enerji kaynağı olarak gösteriliyor. Güneş ve rüzgârın da bitmeyen bir enerji kaynağı olması gibi?
Bitmez tükenmez kaynaklarımız varken bunları kullanmak yerine, yıllardır yurt dışına döviz ödeyip duruyoruz. Türk milletinin yaptığı yanlış seçimler nedeniyle tamamen dışarıya bağımlı bir ülke haline geldik.
Aslına bakarsanız, samanı bile yurt dışından ithal eden bir iktidar için bu anlattıklarımız hayal gibi gelebilir. Fakat dünya bu yolda fersah fersah yol kat etti bile. Bizden söylemesi?
Bu denli büyük paraların enerji ithalatına ödenmesinin nedeni, Türkiye'nin enerji fakiri bir ülke olması değil, potansiyelini kullanamaması.
Ülkemizde var olan fakat çıkarılmayan petrol veya doğalgazı bir kenara bırakırsak, denizlerimiz bile başlı başına büyük bir enerji kaynağıdır. Üç tarafı denizlerle çevrili olan ülkemizde hem dalga enerjisi hem de akıntı enerjisi potansiyeli oldukça yüksek.
Türkiye'nin Marmara Denizi dışında sahil uzunluğu yaklaşık 8200 kilometre. Bu nedenle dalga enerjisi Türkiye için çok önemli bir kaynak. Türkiye'nin dalga enerjisi potansiyelinin yıllık yaklaşık 140 milyar kWsaat olarak öngörülüyor. Ülkemizde yıllık elde edilen elektrik üretimi dikkate alındığında, sadece dalga enerjisi potansiyelimizin elektrik ihtiyacımızı karşılayabileceğini söylemek mümkün.
Bir de akıntıdan elde edilebilecek enerji var.
Teknolojinin gelişmesiyle artık Marmara Denizi'ndeki dip ve yüzey akıntıları elektrik enerjisi üretmek ve dinamoları çevirmek için kullanılıp, İstanbul ve Çanakkale Boğazı büyük bir hidroelektrik santrali haline getirilebilir.
Elektrik ve doğalgaz faturalarının aile bütçesini bu denli etkilemesinin nedeni, dışarıya ödediğimiz dövizden kaynaklanıyor. Bitmez tükenmez enerji kaynağımız olabilecek denizlerimizden yararlanamadığımızdan, vatandaşın alın teri yurt dışına akıp gidiyor. Yani su akıyor vatandaş bakıyor?
2015 seçimlerinde Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) Çanakkale ve İstanbul Boğazlarındaki akıntıyı kullanarak enerji üreteceklerini açıklamış ve bunu parti programına koymuştu. Eğer o gün BTP'yi iktidara taşımış olsaydık bugün elektriği bedavaya kullanıyor olacaktık!
Denizlerimizin kullanılarak enerji üretilmesinin en büyük avantajı denizlerin kesintisiz bir enerji kaynağı olmasıdır. Bitmez tükenmez bir enerji...
Güneş enerjisinde havanın açık olmasına, rüzgâr enerjisinde rüzgârın esmesine veya hidroelektrik santralleri için yağmura ihtiyaç duyulur. Bu enerji kaynakları önemli olmakla birlikte, denizden enerji elde etmek için ne yağmura ne de güneşe ihtiyaç vardır. Denizlerden kesintisiz bir şekilde enerji elde etmek mümkün?
Enerji üretmek için denizleri kullanmanın bazı avantajlarından da bahsedelim:
- Tükenmeyen enerji kaynağıdır ve sonsuzdur,
- Yenilenemeyen fosil yakıtlara olan bağımlılığı azaltır,
- Temiz enerji kaynağı olan dalga enerjisi çevreyi ve doğayı kirletmez,
- Ekonomik açıdan yeni iş imkânları oluşturur ve işsizliği azaltır,
- Deniz ve okyanus gibi yerlerde yapılacak olan çalışmalar ile potansiyel teknolojilerin kullanımına da imkân tanır,
- Ayrıca temiz içme suyu elde etmede de kullanılır. Tuzlu suyu tatlı suya çevirebilir. Bunun en büyük örneği, yavru vatan Kıbrıs'ta yıllardır deniz suyu arıtılarak içme suyuna çevrilerek kullanılıyor.
Milli Ekonomi Modeli'nin temel ilkesi olan "kaynakların sınırsızlığı" konusunu bugünkü bilim dünyası da onaylıyor. Denizlerimizdeki dalga ve akıntılar bitmeyen bir enerji kaynağı olarak gösteriliyor. Güneş ve rüzgârın da bitmeyen bir enerji kaynağı olması gibi?
Bitmez tükenmez kaynaklarımız varken bunları kullanmak yerine, yıllardır yurt dışına döviz ödeyip duruyoruz. Türk milletinin yaptığı yanlış seçimler nedeniyle tamamen dışarıya bağımlı bir ülke haline geldik.
Aslına bakarsanız, samanı bile yurt dışından ithal eden bir iktidar için bu anlattıklarımız hayal gibi gelebilir. Fakat dünya bu yolda fersah fersah yol kat etti bile. Bizden söylemesi?
Eyüp Kabil / diğer yazıları
- Kötü kopya / 06.07.2023
- Asrın ahlaksızlığı / 18.02.2023
- İmar affını ‘kader’ çıkarmadı / 11.02.2023
- EYT’liler ilk maaşı ne zaman alır? / 04.02.2023
- Altılı Masa artık yok! / 28.01.2023
- Avantajları kaybeden seçimi kaybeder / 21.01.2023
- Basit bir ekonomi dersi! / 15.07.2022
- Hz. Ali'yi sevmek / 12.07.2022
- Teşekkürler… / 10.07.2022
- “Sarı bürokratlar”a sesleniş! / 26.05.2022
- Asrın ahlaksızlığı / 18.02.2023
- İmar affını ‘kader’ çıkarmadı / 11.02.2023
- EYT’liler ilk maaşı ne zaman alır? / 04.02.2023
- Altılı Masa artık yok! / 28.01.2023
- Avantajları kaybeden seçimi kaybeder / 21.01.2023
- Basit bir ekonomi dersi! / 15.07.2022
- Hz. Ali'yi sevmek / 12.07.2022
- Teşekkürler… / 10.07.2022
- “Sarı bürokratlar”a sesleniş! / 26.05.2022