Siyasetin parlayan yıldızı, BTP

Türkiye'nin geleceği olan ve geleceğin Türkiye'sini Milli Ekonomi Modeli ile şekillendirecek olan tek siyasi hareket Bağımsız Türkiye Partisi'nin güneşi her geçen gün daha da parlamaya devam ediyor.

Her zaman ifade ediyoruz; Prof. Dr. Haydar Baş, sadece dünya çapında çözümler ortaya koymadı, aynı zamanda sunduğu bu tarihi çözümleri hayata geçirecek olan güçlü bir kadroyu BTP kadrosunu ve bu işi iyi bilen bir lideri, BTP Genel Başkanı Hüseyin Baş'ı yetiştirdi. Bayrak elden ele, gönülden gönüle taşınıyor.

BTP Genel Başkanı Hüseyin Baş, vazifeye başladığı ilk günden itibaren attığı adımlarla, meseleler karşısında ortaya koyduğu tespitler ve çözümlerle bugün siyasetin parlayan yıldızı. Siyaset dünyasında bu gerçeği görenler var, gördüğü halde bağlantıları sebebiyle görmezden gelen var ve eninde sonunda görecek olanlar var.

Herkes şu gerçeği çok iyi biliyor; gelecek, siyaset dünyasının bildik, tanıdık, bıktıran simaları değil, toplumun her kesimine çözüm sunan, özellikle de geleceğimizin teminatı olan gençlerimizi kuşatan BTP Lideri Hüseyin Baş'tır.

BTP'nin genel merkezine önemli ziyaretler gerçekleştiriliyor. Bunlardan birisi de geçtiğimiz hafta gerçekleşti; İstanbul Bağımsız Milletvekili Ümit Özdağ BTP Genel Başkanı Hüseyin Baş'ı ziyaret etti. Ankara'daki BTP Genel Merkezi'nde samimi bir havada gerçekleşen görüşmede, Türkiye ve dünya gündemini meşgul eden iç ve dış politika konuları ve ekonomik meseleler üzerine görüş alışverişinde bulunuldu.

Böyle samimi bir tablo, bizlerin siyaset dünyasında epey zamandır görmek istediğimiz bir tablo. Eminim ki, Türk milleti de bu birlik ve beraberliği, siyasilerin fikir alışverişinde bulunmasını, ülke ve millet sorunlarını samimi olarak istişare etmesini tüm partilerde görmek istiyor, ama maalesef olmadı. Eğer olsaydı, ekonomik sorunların, değil Türkiye'de, dünyada tek çözümü olan, Rusya'nın Dumasında tüm dünyaya tek çözüm olarak haykırılan Prof. Dr. Baş'ın Milli Ekonomi Modeli bugün ülkemizde de uygulanıyor olurdu.

Ah şu siyasetin kayıkçı kavgaları, koltuk yarışları; ah şu milletimizin körlüğü ve vurdumduymazlığı; ah şu çözüm sahiplerini çözüm merciinden uzak tutan seçim sistemi ve daha niceleri. Hepsi toplanıyor, çözümsüzlüğü memleketimizde hakim kılıyor. 

Prof. Dr. Ümit Özdağ, görüşmede şunları ifade etti: "Prof. Dr. Haydar Baş hocanın vefatından sonra başsağlığı dileklerimizi iletmiştik, ancak Sayın Genel Başkan'a bizzat iletmek istedik. Kendisini ziyaret ettik. Hem başsağlığı dileklerimizi ilettik, hem de genel başkanlığını tebrik ettik. Kendisini ayrıca yeni genel merkezine taşınmasından dolayı da tebrik ettik. Türkiye ve dünya üzerine güzel bir sohbet ettik."

Bunun üzerine BTP Lideri Baş, "Ümit hocamıza nazik ziyaretlerinden dolayı teşekkür ediyorum. Hocamızın bilgi birikimi, nezaketi, zarafeti bizi çok derinden etkiledi. Tekrar teşekkür ediyorum, vatana millete hayırlı olmasını temenni ediyoruz" ifadelerini kullandı.

Ülkemizin gittikçe derinleşen, daha da kangren hale gelen iç ve dış çok önemli sorunları var. Yunan, Ege'de burnumuzun dibinde silahlandırmasını devam ettiriyor. Dahası, başta ABD olmak üzere Batılı ülkeler ordularını Ege'ye yığıyorlar. Doğu Akdeniz'de bizi topraklarımıza hapsettiler. Suriye'de ABD sınırımızda terör devleti kuruyor, dört bir tarafımız kuşatılmış durumda. 

Mülteci konusu büyük bir ulusal güvenlik sorunu. İktidar her ne kadar oy derdiyle ve Suriye'nin kuzeyine vatandaş yetiştirme hayaliyle mülteci politikasına devam etse de, bu durum, ülkemizi Libya'ya, Suriye'ye döndürmeye namzet. Üstelik siyasilerimiz yeni Osmanlıcılık hayaliyle Suriye topraklarını ilhak hesapları yaparken, kendi topraklarımızda yine ABD güdümlü bir Kürdistan projesiyle karşılaşabiliriz. Dimyata pirince giderken eldeki bulgurdan olabiliriz. Unutmayalım, siyasilerimizin Suriye'nin kuzeyinde bir ilhak planı var ama aynı coğrafyada ABD-İsrail ikilisinin Büyük İsrail koridoru hesabı var. Ve bizimkiler ABD'ye bağımlı. Sonuç sizce ne olur? O toprakları sana yar ederler mi? Yoksa bizimkiler ABD adına emanetçilik vazifesi mi görüyor? Bekleyip göreceğiz.

Ekonomideki tablo zaten zifiri karanlık. Bütçe açığı, cari açık artıyor, borçlar ve faizleri katlanıyor, Merkez Bankası ve Hazine tam takır. Vatandaş bitik vaziyette, şirketler patır patır dökülüyor. Ülkemiz her geçen gün borçları döndüremeyecek noktaya geliyor. Osmanlı bu noktaya gelmişti, moratoryum ilan etmişti ve sonuç işgal oldu. Peki, Türkiye'nin durumu bu gidişata göre farklı olur mu?

İşte bütün bu ve benzeri sorunlar masada, çözüm bekliyor. Mevcut iktidar ve muhalefet partilerinin bunlara hiçbir çözümü olmadığı gibi tek olan çözümden de uzak duruyorlar.

BTP Genel Merkezi'ndeki Özdağ ile Baş'ın görüşmesinde birçok konu gündeme geldi ve BTP Genel Başkanı Baş, Milli Ekonomi Modeli'nin tek çözüm olduğunu vurguladı.

Özdağ'ın kısa sürmesi beklenen ziyareti uzadıkça uzadı, saatler sürdü ve BTP Lideri Baş'ın sunduğu çözümleri pür dikkat takip etti, takdir etti, hayranlığını ifade etti. 

Bizler, tüm siyasi partilerin genel başkanlarından aynı duyarlılığı göstermelerini bekliyoruz. Eğer gerçekten vatan ve millet adına bir çözüm arayışımız varsa.