Bağımsız Türkiye Partisi lideri Hüseyin Baş, Türk Milletine bağımsızlığını, onurunu, şerefini, mal, can, namus, iman emniyetini sağlayan Ulu Önder Atatürk için 10 Kasım'da Ayasofya'da 'Mevlit Okutma' isteği için İstanbul Valiliğine müracaat etmişlerdi.
Sayın Baş, bu isteklerinin reddedildiğini açıkladıktan sonra, 'demek ki, Ayasofya ibadete değil siyasete açılmış' mesajını yayınladı.
Peki, siyasi irade, 'kime, Kuran okuyamazsınız' dedi, sorusunun cevabını şimdi anlatayım.
Atatürk gibi bir insana hayran olmak, O'ndan ders almak, onun ile övünmek varken onun milli ve manevi kimliğini, değerini yazmak gerçekten çok üzücü.
Diğer taraftan da milli ve manevi de bir görev. Bu büyük insana öyle bir karartma, karalama ve iftira uygulanmış ki, sıradan insanların bu zulme ortak olmaması çok zor.
İşte saf insanlarımız bu zulme ortak olmasınlar, zalimlerin oyununa gelmesinler diye Prof. Dr. Haydar Baş, 'Hoş Geldin Atatürk' eserini ortaya koydu. Bizde bu eserdeki belgeler, bilgilerden öğrendiklerimizi anlatıyoruz.
Atatürk'ün manevi kimliğini şöyle bir özetleyelim!
1- Atatürk, Osmanlı belgelerine göre hem ana, hem de baba tarafından soyu Ehl-i Beyt'e uzanır.
2- Atatürk 7 yaşında Kuran-ı öğrenmiş, 8 yaşında hafız olmuştur.
3- Atatürk, Bektaşi'dir. Meydan Dede'sidir. Çocukluk yıllarında dahi Selanik'te Mevlevi-Bektaşi tekkelerine giderek zikir halkalarına kayılmıştır. 'Cumhuriyet' kararı Bektaşi dergahında verilmişti.
Hacı Bektâş'ı Veli Hazretleri'nin postunda oturan Cemalettin Çelebi ile görüşür. Atatürk oradan ayrılırken Cemalettin Çelebi, 'Atam, cumhuriyeti ne zaman kuruyoruz' deyince, Atatürk 'en kısa zamanda' diye cevap verir."
4-Atatürk'ün savaş meydanlarında askerlerine hitabında, yazdığı mektuplarda, insanlara nasihatlerinde her daim Allah'ı (c.c) kutsadığı, Peygamberimizi (s.a.a.v) övdüğü gerçeği açıktır, belgelidir.
5- Atatürk başta Çanakkale ve milli mücadele olmak bütün savaşlardaki zaferini 'Allah'ın inayeti' olarak ifade etmiştir.
6- Atatürk'ün camilere, cem evlerine gittiği, Cuma namazlarında minberine çıkıp "Allah birdir, şanı büyüktür" diye başlayan, Hz. Peygamber'den övgüyle söz eden bir hutbeler verdiği, TBMM'yi tekbir ve dualarla açtığı tarihi hakikattir.
7- Topkapı Sarayı'nda, 'Kutsal Emanetlerin' muhafaza edildiği bölümde Kuran okutma geleneğini sürdürmüştür.
8- Başta Hafız Yaşar Okur olmak üzere hafızlara Kuran okuttuğu, okuduğu, dini mevzularda istişarelerde bulunduğu, manevi kızlarına ezan ve Kuran okutup, dinlediği de belgelidir.
9. 1930'lu yıllarda özellikle Ramazan ayında dönemin tanınmış hafızlarını çakmaya köşküne çağırır, Kuran okutur, dinler ve de hafızların makam hatası yapmamalarına ve ayetleri tane tane okumalarına büyük önem verirdi. Bu nokta bile Atatürk'ün Kuran ilmine nasıl vakıf olduğunun delilidir.
10. Atatürk, Çanakkale Şehitleri için her yıl mevlit okutmuştur. Muhterem annesinin vefatından sonra da Zübeyde Hanım'a da her yıl mevlit okutmuştur.
11- Atatürk başta Eyüp Sultan camii olmak üzere bütçeden pay ayırarak 150'den fazla cami, mescit, medrese onarımını yaptırmıştır.
Mustafa Kemal, 1922 yılında Bakanlar Kurulu'nun ilk toplantısında, Yunan çekilişi sırasında birkaç bin caminin yakılıp, yıkıldığını belirterek; "Bu camileri yenilemek görevimizdir. Bu hizmeti nutuk atmadan, gösterişe kaçmadan, siyasete alet etmeden yerine getirelim" demiştir.
O dönemde Hindistan'dan gelerek şahsı adına hesaba yatan paradan 110 bin lirayı, Yunan ordusunun çekilirken yakıp yıktığı yerlerin onarılmasına harcadığı bilinmektedir.
12- Atatürk tam bir Hz. Muhammed (s.a.a.v) hayranıydı. Peygamberinin hayatını çok iyi etüt eden Atatürk, O'nun savaşlarını bütün detaylarıyla öğrenmiş, liselerde okutulan Tarih kitaplarında, İslam tarihi bölümünün yazımına bizzat katkıda bulunarak, bu kitaplarda Hz. Muhammed'in savaşlarını anlatan haritaları bizzat kendisi çizmiştir.
Hz. Peygambere hayranlığını şu sözleriyle anlatmıştır: "Benim senin adın silinir ama o ölümsüzdür".
13- 1924 yılında çıkan Tevhid -i Tedrisat (Eğitim-Öğretimin Birleştirilmesi) Kanunu'yla medreselerin kapatılmıştır.
Din eğitiminin asli bir ihtiyaç olduğunu bile Atatürk, din adamı yetiştirmek için ilk etapta 29 tane imam-hatip okulunun açılmasına karar verilmiştir.
14- Atatürk döneminde köy ilkokullarında din derslerinde okutulmak üzere, "Cumhuriyet Çocuğunun Din Dersleri" adlı kitap hazırlanmıştı.
15- Din işlerini yürütmek ve için Diyanet İşleri Başkanlığı'nı kurmuştur. Cuma Hutbelerinin hazırlanmasına bir fiil katılmıştır. Ayrıca 20 Haziran 1928'de İstanbul Darülfunun'u İlahiyat Fakültesi'nde vazifeli hocaların hazırladığı "dini ıslah beyannamesi" adlı çalışmayı, İslam'a aykırı bularak reddetmiştir.
16- Kur'ân-ı Kerim'i, Türkçeye tercüme ve tefsir ettirmiştir.
17- Sahihi Buhari'yi, Türkçeye tercüme ettirmiştir.
18- Atatürk'ün emriyle ve dönemin Genelkurmay Başkanı Mareşal Fevzi Çakmak tarafından övgülü bir önsözü yazılan ve Diyanet İşleri Başkanlarından Ahmet Hamdi Akseki tarafından hazırlanan, "Askere Din Kitabı" Atatürk'ün Cumhurbaşkanlığı sürecinde, bütün askeri birliklerde ders kitabı olarak okutulmuştur.
19- Atatürk'ün ölümüne kadar Harp Okulu öğrencilerine Kur'an üzerine yemin ettiriliyordu.
20- 'Ve Aleykümselam' diyerek ebedi aleme geçti.
"İman edenler ancak, Allah'a ve Peygamberine inanan, sonra şüpheye düşmeyen, Allah yolunda mallarıyla ve canlarıyla cihat edenlerdir. İşte onlar doğru kimselerin ta kendileridir." (Hucurat suresi 15) ayetinin ve 'Vatan sevgisi imandandır' Hadisinin 20. yüz yıldaki en büyük muhatabı Atatürk'tür.
Ruhun şad olsun büyük insan…
- Hüseyin Baş’tan, Ebu Zer duruşu / 18.03.2024
- Ne yereli! Genel seçim bu genel! / 17.03.2024
- Erdoğan ‘bırakıyorum’… ‘Valla bırakmayız’ / 16.03.2024
- Ehli Beyt’e imanımız, Hz Muhammed’e imandır / 15.03.2024
- CHP’nin kimlik arayışı İsmet İnönü ile başladı / 14.03.2024
- Erdoğan’ın dilinde bu sefer ‘kul hakkı’ var / 13.03.2024
- İnsan kıymetini bildiği şeye sahiplenir / 11.03.2024
- Ramazan’da ahir zaman siyasetçilerine ve hocalarına dikkat / 10.03.2024
- Erdoğan’ın korku ve açlıkla terbiye siyaseti / 09.03.2024