Gelinen noktada başörtüsü yasağının kaldırılması yavaş yavaş çıkmaza giriyor farkındaysanız. Görünüşe bakarsanız herkes bu sorunu çözmeye çalışıyor ama olayın çıkmaza giriyor olmasıyla ilgilenen kimse yok. Hükümet ile MHP arasındaki başörtüsü mutabakatı bile sarsılmaya başladığı söylentileri geliyor. Daha başörtüsü sorununu çözüme kavuşturamadan AKP'nin üzerinde çok tartışılacak Vakıflar Yasa tasarısını araya sokması, başörtüsü mutabakatını zedeleyecek noktaya gelmiş durumda.Gelinen aşamada bu iki partiye düşen şey başörtüsü konusunda mutabakatlarını devam ettirip, Vakıflar Yasası gibi tartışmalı konuları bir süreliğine bir kenara bırakmaktır. Ama hükümet başörtüsü konusunda sağladığı mutabakatı kullanarak MHP'ye Vakıflar Yasa tasarısında bir emrivaki yapmaya kalkarsa başörtüsü sorunu daha da büyük bir sorun olarak çözümsüz kalmaya devam eder. Fakat bu dediğimizi başörtüsü sorununun gerçekten çözmek isteyen siyasiler yapabilir. Bu sorunun var olmasından beslenen hangi siyasi düşünce varsa o çözümsüz kalmasını istemeye ve bu yolda gayret etmeye devam edecektir.Öte yandan Ana muhalefet partisi CHP'nin lideri Deniz Baykal'ın başörtüsü yasağının kalkmasına karşı çıkışları mantık zemininden yoksun bir fotoğraf ortaya çıkarıyor. Mesela, Sayın Baykal "türbana karşıyım ama başörtüsüne karşı değilim" diyor hemen hemen her açıklamasının satır aralarında. Bu sözlerinden sonra Baykal'dan karşı olmadığını söylediği bir başörtüsü tarifi bekliyorsunuz ama böyle bir tarif hiç gelmiyor CHP liderinden. Sözde kalıyor Baykal'ın "başörtüsüne karşı değiliz" ifadeleri. Baykal bir an önce karşı olmadığını söylediği "başörtüsünün" nasıl bir şekil olduğunu açıklamalıdır. Baykal bu açıklamayı yapmaya yanaşmazsa -bence yapmayacaktır- o zaman CHP lideri, vatandaşlarımızın inancını yaşamasını istemiyor anlamı ortaya çıkacaktır.Bu arada her önüne gelen siyasi ya da akademisyenin örtünmenin Kuran'da olmadığı yönünden ahkâm kesmeleri tartışmaları daha da çıkmaza sürüklüyor. Bu bağlamda Sayın Baykal başörtüsünden bahisle "milletimizin ve kültürümüzün bir parçası olmayan" ifadelerini kullandı bir süre önce. Bu tür ahkâm kesmeler belki kahvehane köşelerine yakışıyor ama siyasi partilerin önde gelenlerine hiç ama hiç yakışmıyor. Her şeyden öte Türkiye'de Diyanet İşleri Başkanlığı diye bir kurum var. Baykal rahatlıkla Diyanet'e İslam'da örtünme emri var mıdır ve örtünmenin şekli nasıl olmalıdır? Sorularını sorarak gerçeği öğrenebilir. Ama bu yapılmadan Türk milletinin kültürünün bir parçası haline gelmiş başörtüsünü yok saymak ve ithal bir kıyafet gibi eleştirmek hem millete hem de başörtüsüne körü körüne karşı çıkan bu tip siyasilere zarar verir.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Orhan Dede / diğer yazıları
- Çağdaş Nemrutların ateşinden hiç korkmadı! / 13.04.2025
- Ya Öcalan cumhurbaşkanı olursa... / 10.04.2025
- DEM Parti’ye mağdur rolü mü biçildi? / 05.11.2024
- Bin tane Öcalan’ın çağrısı terörü bitirir mi? / 29.10.2024
- Türkiye’nin refleksleri yok edildi / 24.10.2024
- Vatikan çok üzüldü… / 22.10.2024
- Bir savcı çok şeyi değiştirir / 20.10.2024
- Kaç Erdoğan var? / 19.10.2024
- Kürecik’teki üs İsrail’in hizmetinde / 18.10.2024
- Neçirvan Barzani neden geldi? / 17.10.2024
- Ya Öcalan cumhurbaşkanı olursa... / 10.04.2025
- DEM Parti’ye mağdur rolü mü biçildi? / 05.11.2024
- Bin tane Öcalan’ın çağrısı terörü bitirir mi? / 29.10.2024
- Türkiye’nin refleksleri yok edildi / 24.10.2024
- Vatikan çok üzüldü… / 22.10.2024
- Bir savcı çok şeyi değiştirir / 20.10.2024
- Kaç Erdoğan var? / 19.10.2024
- Kürecik’teki üs İsrail’in hizmetinde / 18.10.2024
- Neçirvan Barzani neden geldi? / 17.10.2024